virane bana!
Yanar gönlüm aşk ile!
Sönmez artık ne çâre.
Ocağı gönlüm oldu
Yanıyorum bî-çare!
Ocaktaki kazanda
İçinde kaynayanda
Ateş olan odunda
Aşktır yakan onu da!
Gönlümdeki ocak da
Aşk ateşi yanarsa
Bu dünyada ve varsa
Her şey virâne bana!
Alem-i Sır
* * *Ne çare: Çaresi yok, elden bir şey gelmez. Ne çare ki,
onu durdurmamız mümkün değil.
Bî-çare: (Farsça) Çaresiz. Zavallı. Şaşkın.
Virâne: yıkılmış ya da çok harap olmuş yapı.
Yıkılmış ya da yanmış olan yapılardan geriye kalan, yıkıntı, ören.
Ören: Eski yapı veya şehir kalıntısı, harabe, virane.
Yanar gönlüm aşk ile!
Sönmez artık ne çâre.
Ocağı gönlüm oldu
Yanıyorum bî-çare!
Ocaktaki kazanda
İçinde kaynayanda
Ateş olan odunda
Aşktır yakan onu da!
Gönlümdeki ocak da
Aşk ateşi yanarsa
Bu dünyada ve varsa
Her şey virâne bana!
Alem-i Sır
* * *Ne çare: Çaresi yok, elden bir şey gelmez. Ne çare ki,
onu durdurmamız mümkün değil.
Bî-çare: (Farsça) Çaresiz. Zavallı. Şaşkın.
Virâne: yıkılmış ya da çok harap olmuş yapı.
Yıkılmış ya da yanmış olan yapılardan geriye kalan, yıkıntı, ören.
Ören: Eski yapı veya şehir kalıntısı, harabe, virane.