3 cuma namazı kılmayan adamın munafık olduğunu da nerden çıkardın... bunu nerde okudun?
BUNLAR BÜYÜK LAFLAR BU SÖZLERİN VEBALİ ÇOK AĞIR HEMEN TÖVBE ETMENİ TAVSİYE EDİYORUM.
ZÜMER SURESİ 53. AYET MEALİ
De ki: "Ey öz benlikleri aleyhine sınırı aşan/aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Allah, günahları tümden affeder. Çünkü O, mutlak Gafûr, mutlak Rahîm'dir.
Ey güzel kardeşim bak bakalım vakit namazlarından bir tanesini terk edenin durumu naıl imiş..
İslam, seferde ve hazarda, korkuda ve güvende, namazın terkine müsaade etmemiştir;
“Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın. Eğer (herhangi bir şeyden) korkarsanız (namazlarınızı) yürüyerek yahut binmiş olarak (kılın). Güvene kavuştuğunuz zaman, siz bilmezken Allah'ın size öğrettiği şekilde O'nu anın (namaz kılın).”(Bakara 238,239)
Harp halinde namaz şöyle tarif ediliyor;
“Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kâfirlerin size kötülük etmelerinden endişe ederseniz, namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler, sizin apaçık düşmanınızdır. Sen de içlerinde bulunup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı seninle beraber namaza dursunlar, silahlarını (yanlarına) alsınlar, böylece (namazı kılıp) secde ettiklerinde (diğerleri) arkanızda olsunlar. Sonra henüz namazını kılmamış olan (bu) diğer gurup gelip seninle beraber namazlarını kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını alsınlar. O kâfirler arzu ederler ki siz silahlarınızdan ve eşyanızdan gafil olsanız da üstünüze birden baskın yapsalar. Eğer size yağmurdan bir eziyet olur yahut hasta bulunursanız silahlarınızı bırakmanızda size günah yoktur. Yine de tedbirinizi alın. Şüphesiz Allah, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah'ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.”(Nisa 101-103)
Ey Allah'ın kulu! Yukarıdaki Âyet'i Kerîme'de gördüğün gibi; insanın devamlı ölümle karşı karşıya kalabileceği harp meydanında bile Allah Azze ve Celle namazın cemaatlekılınmasını emrediyor. Harpten daha tehlikeli namazın terkine sebep olabilecek bir mazeret yoktur. Buna rağmen namazın terkine müsaade edilmiyor. Bilakis cemaatle kılınacağı "emri ilâhi" ile sabit oluyor. Namazın kazası vardır diyenler, acaba o kaza edilecek namazın terkine hangi şer'i mazereti gösteriyorlar da, namazın kazası vardır diyerek hem Âyet'i hiçe sayıyorlar ve hem de bu azim ibadeti müslümanların nazarında basitleĢtirerek, binlerce insanın Âhirete müşrik ve kâfir olarak gitmesine sebep oluyorlar. Hangi cılız omuzlarına böyle bir belâyı yükleniyorlar.
NAMAZI TERK ETMENİN HÜKMÜ;
“İnsanlardan bir kısmı vardır ki, biz "Allah'a ve âhiret gününe inandık" derler. Halbuki onlar, "iman edenler değillerdir". (Bakara Sûresi: 8)
“Bizim Âyet'lerimize öyle kimseler iman ederler ki, Âyetlerimizle kendilerine öğüt verildiği zaman, "secdeye kapanırlar ve Rab'lerine hamd ile tesbih ederler de kibirlenmezler." (Secde Sûresi: 15)
“Onlara "namaz kılın denildiği zaman", itaat edip namaz kılmazlar. (Namaz kılmayarak Kur'ân'ın Âyetlerini) yalanlayanların O gün vay haline. Artık (bu ahmaklar) Kur'ân-ın Âyetlerinden sonra neye inanacaklar.” (Murselât Sûresi: 48-50)
"Tasdik etmedi, namaz da kılmadı. Ancak (Kur'ân-ın Âyetlerini) yalanladı, (amel etmekten) yüz çevirdi." (Kıyamet Sûresi: 31-32)
"Artık müslümanlara, mücrimlere davrandığımız gibi mi davranacağız" ... O kıyamet gününde Rabbul-lzzet'in "sâk'ı" açılacak da, bütün mücrimler secde'ye çağrılacaklar; Fakat güçleri yetmeyecektir. Gözleri düşkün bir halde, kendilerini bir zillet saracaktır. Halbuki, vaktiyle (dünya'da) başları selâmette iken, bu "namaza davet olunuyorlardı da kılmıyorlardı". O halde (Ey Rasûlüm) (namaz kılmayarak) bu Kur'ân-ı yalanlayanları, sen bana bırak. Biz onları, bilemeyecekleri yönden derece derece azaba yaklaştırırız. Ben onlara mühlet veririm; çünkü benim azabım çok şiddetlidir.” (Kalem Suresi 42-45)
"Onlara "namaz kılın" denildiği zaman, "itaat edip namaz kılmazlar". (Namaz kılmayarak Allah'ın hükümlerini) yalanlayanların o gün vay haline." (Murselât 49)
“Sonra, bu peygamberlerle, salih kimselerin arkalarından (kötü) bir nesil geldi ki, "namazı terk ettiler", şehvetlerine uydular; bunlar da Cehennem'deki "gayya" vadisini boylayacaklar. Ancak tevbe edip iman eden ve salih amel işleyenler müstesna." (Meryem 59)
İbni Mes'ud radiyallahu anh; "Ama onların ardından namazı zayi eden, şehvetlerine uyan bir nesil geldi…"(Meryem 59.) âyetini tefsirinde; "Namazın zayi edilmesi geciktirilmesidir. Namazı büsbütün terk eden kâfir olur" buyurmuştur."478 (Sahabe tefsiri merfu hadis hükmündedir.)
Cabir (radiyallahu anh)'den; Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; "Kişi ile şirk arasında namazın terki vardır." Diğer rivayetlerde; "Küfür ile iman arasında" ve "Kul ile küfür arasında" lafızlarıyla da gelmiştir.479
Enes (radiyallahu anh)'den; Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; "Kişi ile şirk arasında namazı terk etmekten başka bir şey yoktur. Onu terk ettiği zaman şirk koşmuştur."480
Sevban (radiyallahu anh)'dan Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Bizimle kâfirler arasındaki fark namazdır. Kim namazı terk ederse kâfir olur."481
"Abdurrahman Bin şakik, Ebu Hureyre radiyallahu anh'ten; "Biz namazdan başka amellerden herhangi bir şeyin terkini küfür saymazdık."482
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem diğer bir hadiste: "Kim namaza devam ederse onun için kıyamette bir nur, burhan ve kurtuluş vesilesi olur. Kim de devam etmezse onun için nur, burhan ve kurtuluş olmaz ve o kıyamet gününde Karun, Fir'avn, Haman ve Ubey Bin Halef‟le beraber olur."483 Buyurmuştur.
Bu hadisin Şerhinde İbni Kayyım şöyle der; “Namazı terk edeni, ya malı, ya reisliği, ya memuriyeti, yada ticareti engeller. Namaz kılmaktan malı engelleyenler Karun‟la beraber, saltanatı engelleyenler Firavunla beraber, memuriyet ve vezirliği engelleyenler, Haman ve Ubey Bin Halef ile beraber haşrolurlar.”484
Enes İbnu Malik (radiyallahu anh)'den; "Namazın terki Şirktir."485
İbnu Ömer (radiyallahu anh)'den, Şöyle dedi: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Şöyle dedi "Kim namaz kılmazsa onun dini yoktur."486
İbnu Mes'ud (radiyallahu anh)'dan, Şöyle dedi: "Her kim ki, namazı terk ederse onun dini yoktur."487
Ebu Zerr radiyallahu anh‟den; "Kim namazı terk ederse Allahın zimmetinden çıkar, küfre düşer."488
Ubeydu'l-Kelâi'den, Şöyle dedi: “Mekhul (rahimehullah) elimden tutarak "Yâ Ebâ Vehb! Farz bir namazı kasten terk eden birisi için ne diyorsun?" dedi. Ben de "Âsi bir mü'mindir" dedim. Elimi daha fazla sıktı ve sonra Şöyle dedi: "Yâ Ebâ Vehb! İman'ın şa'nı nefsinde daha azim olsun. Kim ki bir farz namaz'ını kasten terk ederse Allah'ın zimmet'i ondan beri olmuştur. Kimden de Allah'ın zimmeti beri' olduysa o kâfir olur."489
Ömer Radiyallahu anh‟den; "Namazı terk edenin İslam‟dan nasibi yoktur."490
Ali radiyallahu anh‟den; "Namaz dinin direğidir. Her kim ki namaz'ı kılmazsa o kâfirdir "491
Abdullah İbnu Amr (radiyallahu anh)'dan, dedi ki: "Namaz'ı terk edenin dini yoktur."492
Ebû'd-Derda (radiyallahu anh)'dan, Şöyle dedi:"Namazı olmayanın imanı da yoktur."493
Ebû'd-Derda (radiyallahu anh)'dan Şöyle dedi: Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Her kim farz bir namazı vaktinden çıkıncaya kadar terk ederse bütün amellerini iptal etmiştir."494
KAYNAKLAR;
478 İbni Teymiye Mecmuul Fetava(7/478) bkz:İbni Kesir Tefsiri Muhtasarı(3/1404)
479 Ahmed(3/370) Müslim(iman 134) Tirmizi(2618-19) Ebu Ya'la(1953,2102) Ebu Avane(1/20) Acuri şeriat(247-250) ibni Ebi şeybe(11/33) şerhus Sünne(2/179) Ebu Nuaym Hilye(8/256) Taberi(1/307) Hatib Tarih(10/180) Taberani Sagir(258) İbni Hibban(1451) Mişkat(569) Abdurrezzak(5009) Ebu Davud(4678) İbni Mace(1078) Darekutni(2/53) Darimi(1236) Beyhaki(3/366) Beyhaki Süneni Sagir(600) Tergib(1/520) Cem'ül Fevaid(983-85) Tahavi MüĢkil(3175) İbni Abdilberr Temhid(4/299) Nisaburi İkna(235)
480 İbnu Mâce(1080) Muhammed İbnu Nasr Kitabu's-Salat(897) Elbâni îbnu Mâce'nin sahihinde(880) tahric etmiştir
481 Tirmizi(2621) Nesai(1/231) İbni Mace(1079) Hibetullah'it-Taberi Usulu's-Sünne(1521) Ahmed(5/346) Hakim(1/7) Beyhaki(3/366) İbni Ebi ġeybe İman(46) Cem'ül Fevaid(986) Darekutni(2/52) İbni Hibban(3/10) Hallal(302) Temhid(4/339) Nisaburi El İkna(2/689) İbni Teymiye Mecmuul Fetava(7/477)
482 Tirmizi(2622) Hakim(1/7) Riyazus Salihin(1080) Cemül Fevaid(987) Tergib(1/522) İbni Kesir(3/4)
İbnu Ebi ġeybe Musannaf(10495) ve İman(137) Muhammed İbnu Nasr Kitab'us-Salat(948) Elbani Terğib'in sahih'inde(564) tahric etmiştir.
483 Ahmed(2/169) Tergib(1/531) Cemül Fevaid(992) Mecmauz Zevaid(1/292) Nebhani Er Rahme(s.56) İbni Kesir Bidaye(1/475) Iraki Muğni(370) Hasendir
484 İbni Kayyım Kitabus Salat(s.39)
485 Deylemi(2392) Abdurrezzak(5009) Temhid(4/225) Nisaburi El İkna(2/690) Heysemi Mecmau-Zevaid(1/295)
486 Mervezi İman(47) Beyhaki şuab(43) ibni Ebi şeybe iman(47) Ahmed(134) Taberani Mu'cemus'Sağir‟de(60) hasen bir senedle rivayet etmiştir
487 İbnu Ebi şeybe Musannaf(10446) ve iman(47) Taberâni Mu'cemu'l-Kebir(8942) Muhammed ibnu Nasr Kitabu's-Salat(935) Beyhaki şuabu'l-iman(42) Elbâni Sahihut Terğib