Eğer tasavvuf denildiğinde;
Zühd hareketi olarak başlayıp nasslara dayalı bir temeli olan eğilimden,değişip bozularak oluşan,İslamda ifadesini
bulan,zamandan ve mekandan münezzeh Allah inancını,çeşitli kültür ve dinlerin etkisiyle değştirip
,kendisiyle bazı sufilerin görüşp konuştuğu bir tanrı inancı halinew getiren veya
Tanrıyı insana hulül eden,veya bu Tanrı ile tabiatı aynı varlık kabul eden anlayış kastediliyorsa...
Peygamberlerin getirdiği mutlak bilgileri,halka çeki düzen vermek için ifade edilen sembolik şeyler olduğunu,bu nedenle,cennet cehennem,meleki,mahşer mizan gişbi şeylerin olmadığını veya cehennem varsada
,burada azap olmadığını,çünkü cehannemliklerin azaba alışacağı böylelikle cehennemin mensupları için cennet haline geleceği
ifade edilen anlayış kastediliyorsa…
Peygamberlerin getirdiklerinin halk için olduğu ve hakikatin kendisi değil,kabuğu olduğu,
hakikatin ise batın olup ancak kendilerinin batını bildiği,batının ise nasslarlın zahirine mutabık olması gerekmediğini ifade edip,
hakikatin kabuğu olarak nitelenen şeriat ve onun alimleri fakihlerle muhaddislerle alay etmeyi kendilerine prensip haline getiren,
hatyta fakihlere ümmetin firavunları diyenlerin düşünceleri kastediliyorsa…
Son Rasul(sav) Hz.Muhammed olduğu gerçeğini kabul etmeyip,kendisinin vahiy aldığını ve insanalrı uyarmak
için Tanrı tarafından özel olarak görevlendirildiğini,yazdığı kitabın kendi eseri olmayıp vahşy ürünü olduğunu söyleyenlerin iddiaları kastediliyorsa;
Tanrı ve tabiatın aynı,yani varlığın yaratan yaratılan,Rabb-kul diye ayrılamayacağını,herşeyin bir olan
tanrı olduğunu iddia ederek Tanrı yaratık ayrımı yapmadığı için Kuranı şirkle dolu diye nitelendirenlerin anlayışı kastediliyorsa…
İnsanın Allaha karşı sahip olması gereken tavır ve hareketlerini,Mürşid Şeyh ismi verilen kişilere yöneltmeyi
zorunlu gören,çünkü kurtuluşun bu kişilere bağlanmakla,onu memnun etmekle gerçekleşeceğini
Allahın hoşnutluğunun şeyhin hoşnutluğuna bağlı olduğunu,şeyhin gaybı bildiğini,
Allah adına tasarruf ta bulunduğu iddiaları kastediliyorsa…
Yunan, hint,türk,mısır,Yahudi inanç ve kültürlerinden alınan özelliklerle oluşturulan,
İslam nasslarında bulunmayan yahut uygulamaları İslamın ibadetlerine rağmen ibadet haline getirip,bunlarla
Allahın rızasının kazanılacağı inanç ve uygulamaları kastediliyorsa…
İslamda anlam bulan ve istenilen bilinçli akıllı canlı faal uyanık..Müslüman tipi yerine,akıl ve bilinçten mahrum,
her şeyle uzlaşmacı,suya sabuna dokunmayan,gelene ağam gidene paşam anlayışına sahip,
İslamın toplumsal yönünden ve hükümlerinden habersiz insan tipi oluşturmaya yönelik eğilim kastediliyorsa…
Kuran ve Sünneti hiçbir metoda bağlamadan,işlerine geldiği gibi yorumlayan,buna tefsir diyen ve böylelikle inanç ve uygulamalarını meşrulaştırmaya çalışanlar kastediliyorsa…
Dinlerin amacının aynı olduğunu,dolayısıyle insanların şu dinden veya bu dinden olmasının önemli olmadığı,
herkesim mümin olduğu,hatta firavunun bile mümin birisi olduğunu söyleyenlerin inanç ve düşünceleri kastediliyorsa…
Peygamberlerle dalga geçen,Peygamberlerin bilgiyi Allahtan hazır ve hiç çalışmadan aldığını,kensinin ise çalışıp
çabalayarak bilgi aldığını veya peygamberin şefaatinin yalnızca Müslümanları kapsadığını,
halbuki kendisinin bütün insanlara şefaat edip onları azaptan kurtaracağını,kendisinin peygamberlerden bile üstün
olduğunu iddia edenlerin düşünce ve inançları kastediliyorsa…
Farklı zamanlarda İslama giren veya girmiş görünen kavimlerin,eski inançlarının sığınağı haline gelen,
her türlü inanç ve uygulamaya kucak açan,sultan,zorba kralların saltanatına dayanak haline gelen eğilimler kastedliyorsa…
Bütün bunlar ve bu benzeri şeyler İslam değil,İslamın karşı olduğu şeylerdir.
İslam bu inanç ve uygulamaları kaldırma amacında olan bir dindir.O halde yanlış bir şeye İslami bir terimi isim olarak seçip,anlama karşı çıkıldığında,terime ,dolayısıylede İslama karşı çıkıyormuş gibi ithamlarla sonuçlanan art niyetli ince hesapların anlamı yoktur.
Bir şeyi ismi değil muhtevası anlamlandırır.
Vahiyden Kültüre- Celalettin Vatandaş
Zühd hareketi olarak başlayıp nasslara dayalı bir temeli olan eğilimden,değişip bozularak oluşan,İslamda ifadesini
bulan,zamandan ve mekandan münezzeh Allah inancını,çeşitli kültür ve dinlerin etkisiyle değştirip
,kendisiyle bazı sufilerin görüşp konuştuğu bir tanrı inancı halinew getiren veya
Tanrıyı insana hulül eden,veya bu Tanrı ile tabiatı aynı varlık kabul eden anlayış kastediliyorsa...
Peygamberlerin getirdiği mutlak bilgileri,halka çeki düzen vermek için ifade edilen sembolik şeyler olduğunu,bu nedenle,cennet cehennem,meleki,mahşer mizan gişbi şeylerin olmadığını veya cehennem varsada
,burada azap olmadığını,çünkü cehannemliklerin azaba alışacağı böylelikle cehennemin mensupları için cennet haline geleceği
ifade edilen anlayış kastediliyorsa…
Peygamberlerin getirdiklerinin halk için olduğu ve hakikatin kendisi değil,kabuğu olduğu,
hakikatin ise batın olup ancak kendilerinin batını bildiği,batının ise nasslarlın zahirine mutabık olması gerekmediğini ifade edip,
hakikatin kabuğu olarak nitelenen şeriat ve onun alimleri fakihlerle muhaddislerle alay etmeyi kendilerine prensip haline getiren,
hatyta fakihlere ümmetin firavunları diyenlerin düşünceleri kastediliyorsa…
Son Rasul(sav) Hz.Muhammed olduğu gerçeğini kabul etmeyip,kendisinin vahiy aldığını ve insanalrı uyarmak
için Tanrı tarafından özel olarak görevlendirildiğini,yazdığı kitabın kendi eseri olmayıp vahşy ürünü olduğunu söyleyenlerin iddiaları kastediliyorsa;
Tanrı ve tabiatın aynı,yani varlığın yaratan yaratılan,Rabb-kul diye ayrılamayacağını,herşeyin bir olan
tanrı olduğunu iddia ederek Tanrı yaratık ayrımı yapmadığı için Kuranı şirkle dolu diye nitelendirenlerin anlayışı kastediliyorsa…
İnsanın Allaha karşı sahip olması gereken tavır ve hareketlerini,Mürşid Şeyh ismi verilen kişilere yöneltmeyi
zorunlu gören,çünkü kurtuluşun bu kişilere bağlanmakla,onu memnun etmekle gerçekleşeceğini
Allahın hoşnutluğunun şeyhin hoşnutluğuna bağlı olduğunu,şeyhin gaybı bildiğini,
Allah adına tasarruf ta bulunduğu iddiaları kastediliyorsa…
Yunan, hint,türk,mısır,Yahudi inanç ve kültürlerinden alınan özelliklerle oluşturulan,
İslam nasslarında bulunmayan yahut uygulamaları İslamın ibadetlerine rağmen ibadet haline getirip,bunlarla
Allahın rızasının kazanılacağı inanç ve uygulamaları kastediliyorsa…
İslamda anlam bulan ve istenilen bilinçli akıllı canlı faal uyanık..Müslüman tipi yerine,akıl ve bilinçten mahrum,
her şeyle uzlaşmacı,suya sabuna dokunmayan,gelene ağam gidene paşam anlayışına sahip,
İslamın toplumsal yönünden ve hükümlerinden habersiz insan tipi oluşturmaya yönelik eğilim kastediliyorsa…
Kuran ve Sünneti hiçbir metoda bağlamadan,işlerine geldiği gibi yorumlayan,buna tefsir diyen ve böylelikle inanç ve uygulamalarını meşrulaştırmaya çalışanlar kastediliyorsa…
Dinlerin amacının aynı olduğunu,dolayısıyle insanların şu dinden veya bu dinden olmasının önemli olmadığı,
herkesim mümin olduğu,hatta firavunun bile mümin birisi olduğunu söyleyenlerin inanç ve düşünceleri kastediliyorsa…
Peygamberlerle dalga geçen,Peygamberlerin bilgiyi Allahtan hazır ve hiç çalışmadan aldığını,kensinin ise çalışıp
çabalayarak bilgi aldığını veya peygamberin şefaatinin yalnızca Müslümanları kapsadığını,
halbuki kendisinin bütün insanlara şefaat edip onları azaptan kurtaracağını,kendisinin peygamberlerden bile üstün
olduğunu iddia edenlerin düşünce ve inançları kastediliyorsa…
Farklı zamanlarda İslama giren veya girmiş görünen kavimlerin,eski inançlarının sığınağı haline gelen,
her türlü inanç ve uygulamaya kucak açan,sultan,zorba kralların saltanatına dayanak haline gelen eğilimler kastedliyorsa…
Bütün bunlar ve bu benzeri şeyler İslam değil,İslamın karşı olduğu şeylerdir.
İslam bu inanç ve uygulamaları kaldırma amacında olan bir dindir.O halde yanlış bir şeye İslami bir terimi isim olarak seçip,anlama karşı çıkıldığında,terime ,dolayısıylede İslama karşı çıkıyormuş gibi ithamlarla sonuçlanan art niyetli ince hesapların anlamı yoktur.
Bir şeyi ismi değil muhtevası anlamlandırır.
Vahiyden Kültüre- Celalettin Vatandaş