Merhaba
Klasiğin Ve Romantiğin Birliği
Sağduyu ve Duygu ne olursa olsun çatışmak zorunda değildirler. Tam tersine, usun ölçülü, kurallı, dingin güzelliği olan Klasiğin kendisi bir anlatım yeğinliğidir, ve Romantizm herşeyden önce duygudur. Dahası, uygarlık ve doğallık, dinginlik ve devingenlik, evrensellik ve bireysellik, ölçü ve yeğinlik, ılımlılık ve taşkınlık, şimdi ve gelecek, reel ve ideal pekala uyum içinde birarada olabilirler, ve Romantizm sığ modernizme karşı güçlü bir erke kaynağı olarak pekala Klasiğe gereksindiği devimi verebilir. Beethoven bu uyumun olanağını edimselleştirmesinde Mozartın eksik bıraktığı yanı tamamlar, Klasiği çiğnemeden ona heyecan öğesini katar.
Ama gene de Klasiği ve Romantiği birleştiren yan yalnızca bu karşıtların uyumu değildir. Tüm Romantikler Klasik için içten, derin ve sonsuz bir özlem duyuyorlardı çünkü Klasik tüm anlam ve değerini yalnızca geometrinin güzelliğinde tüketmez, ya da yalnızca doğanın dingin güzelliğinde durup kalamaz, ama tam olarak doğallığı aşmada ve kendini imgesel bir dünya ile kaynaştırmada bulur. Yunan Klasiği güzellik dininin anlatımıdır, büyüleyici güzelliği ile duyguyu normalin, sıradanın üstüne, doğaüstüne yükseltir. Bu düzeye dek, Klasik sözcüğün en gerçek anlamında kurgul olduğu için, Doğayı ve Tini kendine özgü bir uyum içinde birleştirdiği için güzeldir.
Tanrısal Güzelliğe, çocuksu bir imgelemin eşsiz incelikteki ve güzellikteki yaratılarına anlatım verdiği için tılsımlıdır. Klasiğin tılsımı onu yaratan imgelemin ona yüklediği gizemde yatar. Ve tam bu sonsuzluğunda Klasik o denli de coşku, taşkınlık ve yeğinlik anlatan Romantiktir. Her ikisine de ortak İdealizm hem Klasiği hem de Romantiği onları ayıran başka herşeyden çok daha yüksek bir düzeyde birleştirir. Romantiği Klasikten ayıran yan Romantiğin varlığa onda yitik olduğu duyumsanan bir tılsımı sanat yoluyla yeniden kazandırma özlemi olmasıyken, Klasiğin bu tılsımı pürüzsüz ve dirençsiz bir akıcılık içinde yaşamın her kıpısında yaratmasıdır.
Olgular kavramlar
Idea yayinevi
Klasiğin Ve Romantiğin Birliği
Sağduyu ve Duygu ne olursa olsun çatışmak zorunda değildirler. Tam tersine, usun ölçülü, kurallı, dingin güzelliği olan Klasiğin kendisi bir anlatım yeğinliğidir, ve Romantizm herşeyden önce duygudur. Dahası, uygarlık ve doğallık, dinginlik ve devingenlik, evrensellik ve bireysellik, ölçü ve yeğinlik, ılımlılık ve taşkınlık, şimdi ve gelecek, reel ve ideal pekala uyum içinde birarada olabilirler, ve Romantizm sığ modernizme karşı güçlü bir erke kaynağı olarak pekala Klasiğe gereksindiği devimi verebilir. Beethoven bu uyumun olanağını edimselleştirmesinde Mozartın eksik bıraktığı yanı tamamlar, Klasiği çiğnemeden ona heyecan öğesini katar.
Ama gene de Klasiği ve Romantiği birleştiren yan yalnızca bu karşıtların uyumu değildir. Tüm Romantikler Klasik için içten, derin ve sonsuz bir özlem duyuyorlardı çünkü Klasik tüm anlam ve değerini yalnızca geometrinin güzelliğinde tüketmez, ya da yalnızca doğanın dingin güzelliğinde durup kalamaz, ama tam olarak doğallığı aşmada ve kendini imgesel bir dünya ile kaynaştırmada bulur. Yunan Klasiği güzellik dininin anlatımıdır, büyüleyici güzelliği ile duyguyu normalin, sıradanın üstüne, doğaüstüne yükseltir. Bu düzeye dek, Klasik sözcüğün en gerçek anlamında kurgul olduğu için, Doğayı ve Tini kendine özgü bir uyum içinde birleştirdiği için güzeldir.
Tanrısal Güzelliğe, çocuksu bir imgelemin eşsiz incelikteki ve güzellikteki yaratılarına anlatım verdiği için tılsımlıdır. Klasiğin tılsımı onu yaratan imgelemin ona yüklediği gizemde yatar. Ve tam bu sonsuzluğunda Klasik o denli de coşku, taşkınlık ve yeğinlik anlatan Romantiktir. Her ikisine de ortak İdealizm hem Klasiği hem de Romantiği onları ayıran başka herşeyden çok daha yüksek bir düzeyde birleştirir. Romantiği Klasikten ayıran yan Romantiğin varlığa onda yitik olduğu duyumsanan bir tılsımı sanat yoluyla yeniden kazandırma özlemi olmasıyken, Klasiğin bu tılsımı pürüzsüz ve dirençsiz bir akıcılık içinde yaşamın her kıpısında yaratmasıdır.
Olgular kavramlar
Idea yayinevi