B
bursali68
Ziyaretci
Merhaba,
Kur'an'da,genelde bir çok tartışmada " soru işareti " içeren CEHENNEM sahneleri vardır.
“Derileri kavuran ateş”, “Etleri lime lime dökülmek” “İrin içmek”, “Yakıtı taş ve insanlar olan ateş” “Pislik yedirmek”, “Zakkum ağacından yemek” vb. korkunç azap tehditleriyle karşılaşırız bu sahnelerde.Acaba bu sahneler kime yönelik?Cehennem sahnelerinde neden bu denli öfke var?Bu öfke kime?Neden bu kadar kızıyor Allah?Bunu biraz irdeleyelim bakalım niçin kızıyor Yüce Yaradan.
Ancak bunu şaşkınlık derecesinde anlayabilmenin yolu enteresandır ki,Kur'an'ın şu anki sıralamasına göre değil NÜZUL (İNİŞ ) sırasına göre incelendiğinde ancak çok net ortaya çıkmaktadır.
Aşağıda Kur’an’da nuzül sırasına göre ilk 23 surede geçen 10 cehennem sahnesi okuyacaksınız. Bunlar arada atlama yapılmadan geldiği sıraya göre dizilmiş,aralardaki bağlantılar gösterilmeye çalışılmıştır.
Herhangi bir önyargıya kapılmadan dikkatle okuyunuz. Yukarıdaki soruların cevabını, arada da küçük açıklamalara bakmanız yerinde olur,ancak açıklamalara bakmadan da alt alta okuduğunuzda CEHENNEM sahnelerinin içeriği çok net görülecektir.
1-İlk sahne, ilk sure olan Alak suresinde;
ALAK
15.Kella lein lem yentehi lenesfe'an binnasıyeh
15.Hayır, eğer vazgeçmezse, onu alnından (8) tutup sürükleyeceğiz,
16.Nasıyetin kezibetin hatıeh
16.o yalancı, isyankar alnından!
17.Felyed'u nadiyehu.
17.Bırak, kendi aklının [asılsız, düzmece] tavsiyelerini (9) [yardımına] çağırsın,
18.Sened'uzzebaniyete.
18.[o zaman] Biz de semavî azap güçlerini çağırırız!
Bu ayetlerde kastedilen “O”, tefeci bezirganların o günkü elebaşlarından Ebu Cehil’di. “Nadiye” meclis, kurul demek, Mekke’nin mülk (mal ve iktidar) sahiplerinin toplandığı yer. “Zebani” ise intikam alan muhafızlar demek…
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
2-İkinci sahne hemen sonraki Müddessir suresinde;
MÜDDESİR
11.Zernuy ve men halaktu ve hıyden.
11.BANA BIRAK yalnız yarattığım (5) o kişi[yle uğraşma]yı,
12.Ve ce'altu lehu malen memduden.
12.kendisine geniş imkanlar verdiğim,
13.Ve beniyne şuhuden.
13.ve [sevginin] şahitleri olarak çocuklar,
14.Ve mehhedtu lehu temhiyden.
14.ve hayatına geniş bir ufuk açtığım: (6)
15.Summe yatme'u en eziyde.
15.buna rağmen o, hâlâ ihtirasla verdiğimden daha fazlasını istiyor!
16.Kella innehu kane liayatina 'aniyden.
16.Evet, o, kendini ayetlerimize karşı bilerek, inatla şartlandırmıştır; (7)
17.Seurhikuhu sa'uden.
17.[bu nedenle] onu acı veren çetin bir yokuşa süreceğim! (8)
18.İnnehu fekkere ve kaddere.
18.Bakınız, [mesajlarımız hakikati inkara şartlanmış olan birine aktarıldığında, onları nasıl çürüteceğini] düşünür ve (onu) hesaplar,
19.Fekutile keyfe kaddere.
19.kendini de mahveder (9) böyle hesaplar yaparak:
20.Summe kutile keyfe kaddere.
20.evet, o kendini mahveder böyle hesaplarla!
21.Summe nezare.
21.Ve sonra [yeni dayanaklar bulmak için çevresine] bakar,
22.Summe 'abese ve besere.
22.sonra kaşlarını çatarak dik dik süzer, (10)
23.Summe edbere vestekbere.
23.sonunda [mesajlarımıza] sırtını döner ve küstahça böbürlenir, (11)
24.Fekale in haza illa sıhrun yu'seru.
24.ve: "Bu, [eski zamanlardan] intikal eden büyüleyici bir sözdür! (12)
25.İn haza illa kavlulbeşeri.
25.Bu, ölümlü beşer sözünden başka bir şey değildir!" der.
26.Seusliyhi sekare.
26.[Bu nedenle,] onu [öteki dünyada] cehennem ateşine sokacağım! (13)
27.Ve ma edrake ma sekaru.
27.Cehennem ateşinin ne olduğunu hiç düşündün mü?
28.La tubkıy ve la tezeru.
28.O ne yaşatır, ne de [ölüme] terk eder,
29.Levvahatun lilbeşeri.
29.ölümlü insana [nihaî hakikati] gösterir. (14)
Burada anlatılan “O” ise Mekke’nin tek ve eşşiz mülk sahibi diye bilinen Velid bin Muğire idi. Bu nedenle kendisine Velid bin Muğire el-Vahid deniyordu. Ona nazire yapılarak “O doğarken tek (vahid) yarattığım adamı…” deniliyor. Bu Velid, Kabe’nin yapımında “Haram para getirmeyeceksiniz” diyecek kadar dindardı. Kabe’nin Rabbi’ne inanırdı, tavaf eder,ve salat ederdi (Kendince namazı vardı).Fakat o paraya tapan bir tüccar,tefeci bezirgandı. Yoksulları hor görürdü.Peygamberimizin yanına yoksul ve kör biri gelince surat asmış ve öte tarafa dönerek “Yoksul ve kör birisiyle aynı mecliste oturamam” diyerek çetesiyle kalkıp gitmişti.Peygamberimiz buna rağmen ona tebliğ için “Dur neden surat asıp kalkıyorsun,otur, konuşalım” deyince gelen ayetlerde “Bırak,o umutsuz vak’a” dercesine uyarılmıştı.“Abese” (surat astı) suresi bunun için inmişti.İşte o Velid için burada da aynı kelime kullanılıyor: “Sonra surat astı ve bakındı” (summe abese ve besera)…
“Düşündü, ölçtü, tartı, nasıl da ölçüp biçti, boyuna hesap yapıp durdu, bakındı, kaşlarını çatıp surat astı, sonra sırtını döndü…” ifadeleri bize tefeci bezirgân karakterini resmeder. Bunları genellikle tüccarlar yapar. Peygamberimizin söylediklerini ölçüp biçiyor, “Bundan zarar mı ederim, kâr mı?” diye hesaplar yapıyor. Sonunda bu işten zarar edeceğini, mülkünün paylaşılacağını anlayınca basıyor yaftayı: “Bu eskilerin masalından başka bir şey değil…” Ardından öfke patlıyor: “Onu ateşe sokacağım. Ateşin ne olduğunu bilir misin?
O öyle bir ateş ki geride bir şey koymaz. Derileri yakıp kavurur…”
Surenin sonuna doğru ise şu sahne var: “Sizi ateşe sokan nedir? diye sorulunca şöyle diyecekler; Biz salat etmezdik (yani) yoksulu doyurmazdık. Günahkarlarla günaha dalardık (yani) hesap gününe inanmazdık. Gerçeğin ta kendisi olan ölüm gelinceye kadar hep böyleydik…” (Müddesir; 43-47).
Burada da salat (namaz) kılmalarının onları yoksula götürmediği, hesap gününe inanmalarının da günaha dalmayı engellemediği anlatılmak istenir. Çünkü Maun suresine göre bunlar namaz kılmaktaydılar fakat bu içinde yoksul ve yetim derdi olmayan bir namazdı. Onun için de boşunaydı, ritüelistik bir din gösterisiydi. Ahiret inançları da boşunaydı çünkü günaha dalmaktan çekinmiyorlardı. “İnandıktan sonra bir şey olmaz” diyorlardı ve “Büyükler (azizler, ulu kişiler, önceki salih zatlar, onların heykelleşmiş putları) şefaat eder” diye düşünüyorlardı. Bunun için günaha dalmakta hiç bir beis görmemekteydiler…
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
3-Üçüncü cehennem sahnesi de Leheb suresinde gelir:
LEHEB
1.Tebbet yeda ebiy lehebiv ve tebb
1.KAHROLSUN o parlak yüzlünün iki eli, (1) ve kahrolsun kendisi!
2.Ma ağna 'anhü malühu ve ma keseb
2.Ne faydası olacak servetinin ve kazancının?
3.Seyasla naran zate leheb
3.[Öteki dünyada] şiddetle parlayan bir ateşe atılacak, (2)
4.Vemraetüh* hammaletel hatab
4.iğrenç söylentilerin taşıyıcısı olan (3) karısı ile birlikte,
5.Fi cidiha hablüm mim mesed
5.[o ki,] boynunda bükülmüş iplerden bir halat [taşır]! (4)
Öfkeyi görüyorsunuz değil mi?Bunlar Kur’an’ın ilk surelerindeki cehennem sahneleri…
Önce Ebu Cehil’e,sonra Velid bin Muğire’ye, şimdi de Ebu Leheb’e…Hepsinde de zenginlik ile beraber yoksul ve yetim vurgusu var.Birinciler ikincilere bigane kaldıkları için cehennem ile tehdit ediliyor.Kim,kime karşı savunuluyor,kim ne ile tehdit ediliyor,düşüne düşüne okuyunuz…
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
4- Dördüncü sahnede cehenneme kimin gireceğinin yanında cennet de müjdeleniyor. Yine aynı tema;
LEYL
5.Feemma men a'ta vetteka.
5.Her kim [başkaları için] harcar ve Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşırsa,
6.Ve saddeka bilhusna.
6.ve nihaî güzelliğin/iyiliğin gerçekliğine (3) inanırsa,
7.Fesenüyessirühu lilyüsra.
7.işte onun için [nihaî] huzur ve rahatlığa giden yolu kolaylaştıracağız. (4)
8.Ve emma men bahıle vestağna.
8.Cimrilik yapana ve kendi-kendine yeterli olduğunu zannedene (5) ,
9.Ve kezzebe bilhusna.
9.ve nihaî güzelliği/iyiliği yalanlayana gelince,
10.Fesenüyessirühu lil'usra.
10.onun için zorluğa ve sıkıntıya giden yolu kolaylaştırırız:
11.Ve ma yuğniy 'anhü malühu iza teredda.
11.bakalım serveti onu koruyacak mı (6) [mezarına] girdiği zaman?
12.İnne 'aleyna lelhüda.
12.BAKIN, Bize düşen doğru yolu göstermektir;
13.Ve inne lena lel'ahırete vel'ula.
13.ve hem öteki dünya, hem de [hayatınızın] bu ilk bölümü [üzerindeki hakimiyet] Bize aittir: (7)
14.Feenzertüküm naren telezza.
14.İşte, sizi alevler saçan ateşe karşı uyarıyorum;
15.La yaslaha illel'eşka
15.[öyle bir ateş ki] kimse girmez, en onulmaz azgınlar dışında,
16.Elleziy kezzebe ve tevella.
16.hakikati yalanlayan ve [ondan] yüz çeviren (azgınlar).
17.Ve seyücennebühel'etka.
17.Ama, Allah'a karşı sorumluluğunun bilincinde olanlar (ateşten) uzak kalacak:
18.Elleziy yü'tiy malehu yetezekka.
18.arınmak için servetini [başkalarına] harcayanlar,
19.Ve ma liehadin 'ındehu min nı'metin tücza.
19.gördüğü bir iyiliğin karşılığı olarak değil, (8)
20.İllebtiğae vechi rabbihil'a'la.
20.ama yalnızca yüce Rabbinin rızasını kazanmak için:
Kime cehennem,kime cennet vaadediliyor görüyorsunuz değil mi?Lütfen tekrar tekrar okuyun.İnanamıyorsanız başka meallere de bakın.
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
5- Ve beşince sahne:
FECR
17.Kella bel la tükrimunelyetiyme.
17.Ama hayır, hayır, [ey insanlar, bütün yaptıklarınızı ve yapmadıklarınızı bir düşünün:] siz yetime karşı cömert değilsiniz,
18.Ve la tehaddune 'ala ta'amilmiskiyni.
18.muhtaçları doyurmaya birbirinizi teşvik etmiyorsunuz,(11)
19.Ve te'külunettürase eklen lemmen.
19.[başkalarının] mirasını aç-gözlülükle yiyip bitiriyorsunuz,
20.Ve tühıbbunelmale hubben cemmen.
20.ve sınırsız bir sevgiyle malı-mülkü seviyorsunuz!
21.Kella iza dükketil'ardu dekken dekken.
21.Peki, [Hesap Günü nasıl davranacaksınız,] yeryüzü ardarda sarsılıp paramparça olduğunda,
22.Ve cae rabbüke velmelekü saffen saffen.
22.ve Rabbin[in haşmeti] ortaya çıktığında(12) ve melekler [gerçek hüviyetleriyle] saf saf olduklarında?
23.Ve ciy'e yevmeizin bicehenneme yevmeizin yetezekkerül'insanü ve enna lehüzzikra.
23.İşte o Gün cehennem [gözönüne] getirilip konacak; o Gün insan [yaptığı ve yapmadığı her şeyi] hatırlayacak: ama bu hatırlamanın ne faydası olacak ona?
24.Yekulü ya leyteniy kaddemtü lihayatiy.
24.O, "Âh, keşke [gelecek] hayatım için önceden bir hazırlık yapsaydım!" diyecek.
25.Feyevmeizin la yü'azzibü 'azabehu ehadün.
25.Hiç kimse Allah'ın o Gün [günahkarlara verdiği] azap gibi azap veremez;
26.Ve la yusiku ve sakahu ehadün.
26.ve hiç kimse O'nun gibi bağlarla bağlayamaz.(13)
27.Ya eyyetühennefsülmutmeinnetü.
27.[Ama dürüst ve erdemlilere,] "Ey iç huzuruna ermiş olan insanoğlu!" [diye seslenecek Allah,]
28.İrci'ıy ila rabbiki radıyeten merdıyyeten.
28."Rabbine O'ndan hoşnut kalmış ve [O'nu] hoşnut etmiş olarak dön:
29.Fedhuliy fiy 'ıbadiy.
29.gir, öyleyse Benim [öteki sadık] kullarımla birlikte,
30.Vedhuliy cennetiy.
30.gir cennetime!"
(Fecr; 17-30)
Cehennemin ve cennetin yolunun öksüz ve yoksullardan geçtiği, bunlarla arası iyi olanın vicdanen müsterih olabileceği,aksi halde yaman bir hesabın ve korkunç bir azabın bizi beklediği bundan daha iyi nasıl anlatılır?
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
6- Altıncı sahne İncil’de Hz. İsa’nın “İki efendiye birden kulluk edemezsiniz,ya Allah’a ya para/mal hırsına tapacaksınız” dediği çelişik durumun Allah’a karşı nankörlük olduğu dile getiriliyor ve “mezar” hatırlatılıyor.
ADİYAT
7.Ve innehu ala zalike le şehıd
7.ve kendisi [de] buna şahittir:
8.Ve innehu li hubbil hayri le şedıd
8.çünkü servet hırsına kapılmıştır.
9.E fe la ya'lemü iza bu'sira ma fil kubur
9.Ama bilmez mi ki [Ahiret Günü,] herkes mezarından ayağa kalkıp dışarı çıktığında,
10.Ve hussıle ma fis sudur
10.ve insanların kalplerinde [gizli] olan her şey ortaya döküldüğünde,
11.İnne rabbehüm bihim yevmeizin le habir
11.işte o Gün Rableri, onların her halinden haberdar [olduğunu gösterecek]tir?
Aynı uyarı hemen sonraki Tekâsür suresinde de “o gün her nimetten tek tek hesap sorulacağı” ilavesiyle yinelenir.
TEKASÜR
1.Elhakümüt tekasür
1.BİR aç-gözlülük saplantısı içindesiniz,
2.Hatta zürtümülmekabir
2.mezarlarınıza girinceye dek (süren). (1)
3.Kella sevfe ta'lemun
3.Ama, zamanı geldiğinde anlayacaksınız!
4.Sümme kella sevfe ta'lemun
4.Evet, evet! (2) Zamanı geldiğinde anlayacaksınız!
5.Kella lev ta'lemune ılmel yekıyn
5.Hayır, [onu] tartışılmaz bir kesinlikle anlasaydınız,
6.Le teravünnelcehıym
6.[cehennemin] yakıcı ateşini (3) mutlaka görürdünüz!
7.Sümme leteravünneha aynelyakıyn
7.Sonunda onu keskin bir gözle (4) mutlaka göreceksiniz:
8.Sümme le tüs'elünne yevmeizin anin neıym
8.ve o Gün hayatın nimetleri[ne karşı yaptıklarınız] için mutlaka sorguya çekileceksiniz!
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
7- Yedinci cehennem sahnesi ise Kabe çetesi elebaşlarından tefeci bezirgan Umeyye bin Halef hakkındadır.Bu kısa ayetlerden oluşan fragmana “Humeze” suresi denilmiştir.
HÜMEZE
1.Veylül li külli hümezetil lümezeh.
1.VAY haline iftira atanın ve ayıp-kusur arayanın! (1)
2.Ellezıcemea malev ve addedeh
2.[Vay haline o kişinin] (2) ki, serveti biriktirir ve onu bir kalkan sayar,
3.Yahsebü enne malehu ahledeh
3.zanneder ki serveti onu sonsuza dek yaşatacak! (3)
4.Kella le yümbezenne fil hutameh
4.Hayır, tersine, [öteki dünyada] çökerten bir azaba (4) terk edilecektir o!
5.Ve ma edrake mel hutameh
5.Bilir misin nedir o çökerten azap?
6.Narullahil mukadeh
6.Allah tarafından tutuşturulan bir ateş,
7.Elleti tettaliu alel ef'ideh
7.[günahkar] kalplerin üstünde yükselen: (5)
8.İnneha aleyhim mü'sadeh
8.üzerlerine salınacak (bir ateş),
9.Fi amedim mümeddedeh
9.sonsuz sütunlar arasında! (6)
Sure bütünlüğünden de anlaşılacağı gibi burada alay etmek,kaş göz işareti yapmak, malına mülküne güvenerek yoksullarla, zayıflarla,çaresizlerle yapılan alay oluyor.Mal biriktirmekten ve bunu dönüp dönüp tekrar saymaktan (ellezî cemea mâlen ve addedehu) yani altın ve gümüş “şıngırtısı” veya para “hışırtısı”ndan tapınırcasına zevk alan zavallı ve fakat küstah zenginin alaycı kibri resmediliyor.
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
8- Sekizinci cehennem sahnesi,öyle bir şeyin (cehennemin) olacağına inanmayan,böyle bolluk ve refah içinde,zevk-u sefa sürerek ebediyen yaşayacaklarını sanan küstah zengin kodamanları tokat gibi çarpmakta;
MÜRSELAT
31.La zaliylin ve la yuğniy minellehebi.
31.hiçbir [serinliği] olmayan ve ateşten korumayan (gölgeye),
32.İnneha termiy bişererin kelkasri.
32.[yanan] kütükler gibi (ateşten) kıvılcımlar saçan,
33.Keennehu cimaletun sufrun.
33.kızgın dev halatlar gibi! (12)
34.Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
34.O Gün vay haline hakikati yalanlayanların,
35.Haza yevmu la yentıkune.
35.hiçbir söz söyle[ye]meyecekleri,
36.Ve la yu'zenu lehum feya'tezirune.
36.ve özür dilemelerine izin verilmeyeceği o Gün.
37.Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
37.O Gün vay haline hakikati yalanlayanların,
38.Haza yevmulfasli cema'nakum vel'evveliyne.
38.[onlara şöyle denilecek, doğru ile eğri arasındaki] o Ayrım Günü: "Sizi eski zamanların o [günahkar]ları ile bir araya getirdik;
39.Fein kane lekum keydun fekiyduni.
39.ve eğer bir bahaneniz [olduğunu sanıyorsanız], haydi (onu kullanıp) Beni atlatmaya çalışın!"
40.Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
40.O Gün vay haline hakikati yalanlayanların!
41.İnnelmuttekıyne fiy zılalin ve 'uyunin.
41.[AMA,] Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyanlar, [serin] gölgeler altında ve pınarlar arasında oturacaklar,
42.Ve fevakihe mimma yeştehune.
42.ve canlarının istediği her meyve[den tadacaklar];
43.Kulu veşrebu heniy'en bima kuntum ta'melune.
43.[ve onlara:] "[Hayatta iken] yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyip için!" (13) denilecek.
44.İnna kezalike necziylmuhsiniyne.
44.İyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz;
45.Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
45.[ama] o Gün vay haline hakikati yalanlayanların!
46.Kulu ve temette'u kaliylen innekum mucrimune.
46.[DOYUNCAYA] kadar yiyip için ve biraz sefanızı sürün, siz ey günahkarlar! (14)
47.Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
47.[Ama] o Gün, vay haline hakikati yalanlayanların!
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
9- Dokuzuncu cehennem sahnesinde,Kalem suresinde Bahçe sahipleri kıssasından hemen önce vasıfları hayra/vermeye engel olan (mennâin lil’l-hayr),saldırgan/zorba (mu’tedin) olarak betimlenen tefeci bezirgan Velid bin Muğire tekrar ve fakat bu kez yaptığının Allah’a şirk koşmak olduğu söylenerek cehennemle tehdit edilir.Oradaki tabirin aynısı (hayra/vermeye engel olan) burada da kullanılır.
KAF
24.Elkıya gı cehenneme kulle keffarin anid
24.[Bunun üzerine Allah:] "Atın, atın (17) cehenneme bütün [bu tür] inatçı hakikat düşmanlarını!" diye emredecek,
25.Mennaıl lil hayri mu'teim murib
25."Bu [her] hayra engel olanları, günahkar saldırganları [ve insanlar arasında] güvensizlik ve şüphe yayanları,
26.Ellezi ceale meallahi ilahen ahar fe elkiyahu fil azabiş şedid
26.Allah'ın yanısıra başka ilahlar edinenleri: (18) o halde atın bunları şiddetli azabın içine!"
27.Kale karinuhu rabbena ma atğaytuhu ve lakin kane fi dalalim beıyd
27.İnsanın öteki kişiliği: (19) "Yâ Rabbi!" diyecek, "Onun aklını, bilincini (20) kötülüğe bulaştıran ben değilim; [hayır,] ama o [kendi yüzünden] sapıklığa düştü!" (21)
28.Kale la tahtesımu ledeyye ve kad kaddemtu ileykum bil veıyd
28.[Ve] Allah: "Benim önümde çekişmeyin [ey günahkarlar!]" diyecek, "Çünkü Ben sizi [bu Hesap Günü'ne karşı] uyarmıştım,
29.Ma yubeddelul kavlu ledeyye ve ma enen bi zallamil lil abid
29.Benim verdiğim hüküm değişmeyecek; ve Ben kullarıma asla zulmetmem!"
30.Yevme nekulu li cehenneme helimtele'ti ve tekulu hel mim mezid
30.O Gün, cehenneme: "Doldun mu?" diye soracağız; o, "[Hayır]" diyecek, "başka yok mu [bana göndereceğin]?"
(Kâf; 24-30)
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
10- Bir kaç sure sonraki Hakka suresindeki bölüm de, “Malım beni kurtaramadı” (ma ağna anhu malihi) diyerek Leheb suresindeki Ebu Leheb’e, “Yoksulu doyurmaya teşvik etmiyordu” (ve layehuzzu ala ta’ami’l-miskîn) diyerek de Maun suresindeki salat (namaz) kıldığı söylenen Ebu Cehil’e göndermede bulunur. Dahası bunları Allah’a inanmamakla eş tutar.Böylelerini iğrenç yiyeceklerden başka bir şeyin olmadığı cehennem ile tehdit eder;
HAKKA
25.Ve emma men utiye kitabehu bişimalihi feyekulu ya leyteniy lem ute kitabiyeh.
25.Sicili sol eline tutuşturulana (14) gelince, "Eyvah!" diye feryad edecek, "Keşke sicilim bana gösterilmeseydi,
26.Ve lem edri ma hısabiyeh.
26.ve [keşke] şu hesabımı görmemiş olsaydım!
27.Ya leyteha kanetilkadıyete.
27.Keşke bu [ölümüm] benim sonum olsaydı!
28.Ma ağna 'anniy maliyeh.
28.[Şimdiye kadar] sahip olduğum şeylerin bana hiçbir faydası olmadı,
29.Heleke 'anniy sultaniyeh.
29.[ve] bütün tartışma ve karşı koyma gücüm (15) elimden kayıp gitti!"
30.Huzuhu feğulluhu .
30.[Daha sonra,] "Onu yakalayıp bağlayın! (16)" [diye emredilir,]
31.Summel cehıyme salluhu.
31."Ve sonra cehenneme atın,
32.Summe fiy silsi letin zer'uha seb'une zira'an feslukuhu.
32.ve sonra [kendisi gibi suçluların bağlandığı] (17) bir zincire bağlayın, uzunluğu yetmiş arşın olan (18) [bir zincire]:
33.İnnehu kane la yu'minu billahil'a zıymi.
33.çünkü o, yüce Allah'a inanmadı,
34.Ve la yehuddu 'ala ta'amil miskiyni.
34.ve ihtiyaç içinde olanları yedirip içirmek için hiçbir istek ve kararlılık duymadı: (19)
35.Feleyse lehulyevme hahuna hamiymun.
35.bundan dolayı bugün ne bir dostu var,
36.Ve la ta'amun illa min ğısliynin.
36.ne de pislikten başka bir yiyeceği, (20)
37.La ye'kuluhu illelhatıune.
37.suçlulardan başkasının yemediği bir yiyecek!"
(Hakka; 25-37)
İşte bunlar Kur’an’ın ilk 23 suresindeki cehennem sahneleridir.Nuzül seyrini izlediğimizde aşağı yukarı böyle devam ediyor.İlk 23 surede (Necm suresine kadar) böyle putların ismi hiç anılmadan, sürekli yoksulu doyurma, yetimi kayırma çağrıları yapılarak büyük mülk (mal ve iktidar) sahiplerine yönelik cehennem tehditleri var.
Medine döneminde ise aynı tehditler infak kaçkını münafıklara yöneliyor.
Yukarıdaki bölümlere baktığımızda hepsinin de Mekke’nin zengin tefeci bezirgan mülk/mal ve iktidar sahiplerine yönelik olduğunu görüyoruz.Kendi görüşüme göre böylesi cehennem sahneleri mal ve iktidar sahiplerine yönelik “sokağın öfkesini” yansıtmaktadır.
Bu öfke ezilenlerin,zulme uğrayanların,çaresizlerin,açların,yoksulların,öksüzlerin,diri diri gömülen çocukların,boyunduruk altında inleyenlerin,öfkesidir.Öyle görünüyor ki Allah bu yüreği evrensel mesajı için merkez seçmiştir.
Kimsesizlere, çaresizlere, zayıf bırakılmışlara ellerindeki mülke güvenerek ve yaslanarak zulmedenlere, onlara cehennem hayatı yaşatanlara, ilahî öfke, buradan dile gelip konuşuyor.
Korkunç cehennem sahneleri işte bu öfkeyi yansıtıyor.Bunu görmemek veya yuvarlayıp başka şeyler için tehdit yapılıyormuş havası vermek hem ayetlerin lafzına hem de ruhuna aykırıdır.Bu,Kur’an’ın sinirlerini almak demektir.
Şiddetli cehennem tasviri varsa bilinmelidir ki şiddetli bir zulüm,baskı,zorbalık,aç bırakma,yoksullaştırma,öksüzleştirme yani birilerinin hayatını cehenneme çevirme vardır. “İnkar etmek,şirk koşmak,Allah’a savaş açmak” vs. hep bunlarla ilgilidir.Yoksa kuru kuruya bir inanç (teoloji) tartışması yapılıyor değildir.Dava inandın-inanmadın davası yani “iman kurtarma” davası değildir.Bilakis bahçe sahiplerinin mülklerini kurtarma davasıdır! İnanıp inanmamak bununla ilgilidir.
Lütfen cehennem sahnelerini bir de bu gözle okuyun.Baktığınız yeri değiştirin.Çok şeyin değiştiğini göreceksiniz.Sanki başka bir Kur’an okuyor gibi olacaksınız.
Sağlıcakla kalınız.
Kur'an'da,genelde bir çok tartışmada " soru işareti " içeren CEHENNEM sahneleri vardır.
“Derileri kavuran ateş”, “Etleri lime lime dökülmek” “İrin içmek”, “Yakıtı taş ve insanlar olan ateş” “Pislik yedirmek”, “Zakkum ağacından yemek” vb. korkunç azap tehditleriyle karşılaşırız bu sahnelerde.Acaba bu sahneler kime yönelik?Cehennem sahnelerinde neden bu denli öfke var?Bu öfke kime?Neden bu kadar kızıyor Allah?Bunu biraz irdeleyelim bakalım niçin kızıyor Yüce Yaradan.
Ancak bunu şaşkınlık derecesinde anlayabilmenin yolu enteresandır ki,Kur'an'ın şu anki sıralamasına göre değil NÜZUL (İNİŞ ) sırasına göre incelendiğinde ancak çok net ortaya çıkmaktadır.
Aşağıda Kur’an’da nuzül sırasına göre ilk 23 surede geçen 10 cehennem sahnesi okuyacaksınız. Bunlar arada atlama yapılmadan geldiği sıraya göre dizilmiş,aralardaki bağlantılar gösterilmeye çalışılmıştır.
Herhangi bir önyargıya kapılmadan dikkatle okuyunuz. Yukarıdaki soruların cevabını, arada da küçük açıklamalara bakmanız yerinde olur,ancak açıklamalara bakmadan da alt alta okuduğunuzda CEHENNEM sahnelerinin içeriği çok net görülecektir.
1-İlk sahne, ilk sure olan Alak suresinde;
ALAK
15.Kella lein lem yentehi lenesfe'an binnasıyeh
15.Hayır, eğer vazgeçmezse, onu alnından (8) tutup sürükleyeceğiz,
16.Nasıyetin kezibetin hatıeh
16.o yalancı, isyankar alnından!
17.Felyed'u nadiyehu.
17.Bırak, kendi aklının [asılsız, düzmece] tavsiyelerini (9) [yardımına] çağırsın,
18.Sened'uzzebaniyete.
18.[o zaman] Biz de semavî azap güçlerini çağırırız!
Bu ayetlerde kastedilen “O”, tefeci bezirganların o günkü elebaşlarından Ebu Cehil’di. “Nadiye” meclis, kurul demek, Mekke’nin mülk (mal ve iktidar) sahiplerinin toplandığı yer. “Zebani” ise intikam alan muhafızlar demek…
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
2-İkinci sahne hemen sonraki Müddessir suresinde;
MÜDDESİR
11.Zernuy ve men halaktu ve hıyden.
11.BANA BIRAK yalnız yarattığım (5) o kişi[yle uğraşma]yı,
12.Ve ce'altu lehu malen memduden.
12.kendisine geniş imkanlar verdiğim,
13.Ve beniyne şuhuden.
13.ve [sevginin] şahitleri olarak çocuklar,
14.Ve mehhedtu lehu temhiyden.
14.ve hayatına geniş bir ufuk açtığım: (6)
15.Summe yatme'u en eziyde.
15.buna rağmen o, hâlâ ihtirasla verdiğimden daha fazlasını istiyor!
16.Kella innehu kane liayatina 'aniyden.
16.Evet, o, kendini ayetlerimize karşı bilerek, inatla şartlandırmıştır; (7)
17.Seurhikuhu sa'uden.
17.[bu nedenle] onu acı veren çetin bir yokuşa süreceğim! (8)
18.İnnehu fekkere ve kaddere.
18.Bakınız, [mesajlarımız hakikati inkara şartlanmış olan birine aktarıldığında, onları nasıl çürüteceğini] düşünür ve (onu) hesaplar,
19.Fekutile keyfe kaddere.
19.kendini de mahveder (9) böyle hesaplar yaparak:
20.Summe kutile keyfe kaddere.
20.evet, o kendini mahveder böyle hesaplarla!
21.Summe nezare.
21.Ve sonra [yeni dayanaklar bulmak için çevresine] bakar,
22.Summe 'abese ve besere.
22.sonra kaşlarını çatarak dik dik süzer, (10)
23.Summe edbere vestekbere.
23.sonunda [mesajlarımıza] sırtını döner ve küstahça böbürlenir, (11)
24.Fekale in haza illa sıhrun yu'seru.
24.ve: "Bu, [eski zamanlardan] intikal eden büyüleyici bir sözdür! (12)
25.İn haza illa kavlulbeşeri.
25.Bu, ölümlü beşer sözünden başka bir şey değildir!" der.
26.Seusliyhi sekare.
26.[Bu nedenle,] onu [öteki dünyada] cehennem ateşine sokacağım! (13)
27.Ve ma edrake ma sekaru.
27.Cehennem ateşinin ne olduğunu hiç düşündün mü?
28.La tubkıy ve la tezeru.
28.O ne yaşatır, ne de [ölüme] terk eder,
29.Levvahatun lilbeşeri.
29.ölümlü insana [nihaî hakikati] gösterir. (14)
Burada anlatılan “O” ise Mekke’nin tek ve eşşiz mülk sahibi diye bilinen Velid bin Muğire idi. Bu nedenle kendisine Velid bin Muğire el-Vahid deniyordu. Ona nazire yapılarak “O doğarken tek (vahid) yarattığım adamı…” deniliyor. Bu Velid, Kabe’nin yapımında “Haram para getirmeyeceksiniz” diyecek kadar dindardı. Kabe’nin Rabbi’ne inanırdı, tavaf eder,ve salat ederdi (Kendince namazı vardı).Fakat o paraya tapan bir tüccar,tefeci bezirgandı. Yoksulları hor görürdü.Peygamberimizin yanına yoksul ve kör biri gelince surat asmış ve öte tarafa dönerek “Yoksul ve kör birisiyle aynı mecliste oturamam” diyerek çetesiyle kalkıp gitmişti.Peygamberimiz buna rağmen ona tebliğ için “Dur neden surat asıp kalkıyorsun,otur, konuşalım” deyince gelen ayetlerde “Bırak,o umutsuz vak’a” dercesine uyarılmıştı.“Abese” (surat astı) suresi bunun için inmişti.İşte o Velid için burada da aynı kelime kullanılıyor: “Sonra surat astı ve bakındı” (summe abese ve besera)…
“Düşündü, ölçtü, tartı, nasıl da ölçüp biçti, boyuna hesap yapıp durdu, bakındı, kaşlarını çatıp surat astı, sonra sırtını döndü…” ifadeleri bize tefeci bezirgân karakterini resmeder. Bunları genellikle tüccarlar yapar. Peygamberimizin söylediklerini ölçüp biçiyor, “Bundan zarar mı ederim, kâr mı?” diye hesaplar yapıyor. Sonunda bu işten zarar edeceğini, mülkünün paylaşılacağını anlayınca basıyor yaftayı: “Bu eskilerin masalından başka bir şey değil…” Ardından öfke patlıyor: “Onu ateşe sokacağım. Ateşin ne olduğunu bilir misin?
O öyle bir ateş ki geride bir şey koymaz. Derileri yakıp kavurur…”
Surenin sonuna doğru ise şu sahne var: “Sizi ateşe sokan nedir? diye sorulunca şöyle diyecekler; Biz salat etmezdik (yani) yoksulu doyurmazdık. Günahkarlarla günaha dalardık (yani) hesap gününe inanmazdık. Gerçeğin ta kendisi olan ölüm gelinceye kadar hep böyleydik…” (Müddesir; 43-47).
Burada da salat (namaz) kılmalarının onları yoksula götürmediği, hesap gününe inanmalarının da günaha dalmayı engellemediği anlatılmak istenir. Çünkü Maun suresine göre bunlar namaz kılmaktaydılar fakat bu içinde yoksul ve yetim derdi olmayan bir namazdı. Onun için de boşunaydı, ritüelistik bir din gösterisiydi. Ahiret inançları da boşunaydı çünkü günaha dalmaktan çekinmiyorlardı. “İnandıktan sonra bir şey olmaz” diyorlardı ve “Büyükler (azizler, ulu kişiler, önceki salih zatlar, onların heykelleşmiş putları) şefaat eder” diye düşünüyorlardı. Bunun için günaha dalmakta hiç bir beis görmemekteydiler…
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
3-Üçüncü cehennem sahnesi de Leheb suresinde gelir:
LEHEB
1.Tebbet yeda ebiy lehebiv ve tebb
1.KAHROLSUN o parlak yüzlünün iki eli, (1) ve kahrolsun kendisi!
2.Ma ağna 'anhü malühu ve ma keseb
2.Ne faydası olacak servetinin ve kazancının?
3.Seyasla naran zate leheb
3.[Öteki dünyada] şiddetle parlayan bir ateşe atılacak, (2)
4.Vemraetüh* hammaletel hatab
4.iğrenç söylentilerin taşıyıcısı olan (3) karısı ile birlikte,
5.Fi cidiha hablüm mim mesed
5.[o ki,] boynunda bükülmüş iplerden bir halat [taşır]! (4)
Öfkeyi görüyorsunuz değil mi?Bunlar Kur’an’ın ilk surelerindeki cehennem sahneleri…
Önce Ebu Cehil’e,sonra Velid bin Muğire’ye, şimdi de Ebu Leheb’e…Hepsinde de zenginlik ile beraber yoksul ve yetim vurgusu var.Birinciler ikincilere bigane kaldıkları için cehennem ile tehdit ediliyor.Kim,kime karşı savunuluyor,kim ne ile tehdit ediliyor,düşüne düşüne okuyunuz…
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
4- Dördüncü sahnede cehenneme kimin gireceğinin yanında cennet de müjdeleniyor. Yine aynı tema;
LEYL
5.Feemma men a'ta vetteka.
5.Her kim [başkaları için] harcar ve Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşırsa,
6.Ve saddeka bilhusna.
6.ve nihaî güzelliğin/iyiliğin gerçekliğine (3) inanırsa,
7.Fesenüyessirühu lilyüsra.
7.işte onun için [nihaî] huzur ve rahatlığa giden yolu kolaylaştıracağız. (4)
8.Ve emma men bahıle vestağna.
8.Cimrilik yapana ve kendi-kendine yeterli olduğunu zannedene (5) ,
9.Ve kezzebe bilhusna.
9.ve nihaî güzelliği/iyiliği yalanlayana gelince,
10.Fesenüyessirühu lil'usra.
10.onun için zorluğa ve sıkıntıya giden yolu kolaylaştırırız:
11.Ve ma yuğniy 'anhü malühu iza teredda.
11.bakalım serveti onu koruyacak mı (6) [mezarına] girdiği zaman?
12.İnne 'aleyna lelhüda.
12.BAKIN, Bize düşen doğru yolu göstermektir;
13.Ve inne lena lel'ahırete vel'ula.
13.ve hem öteki dünya, hem de [hayatınızın] bu ilk bölümü [üzerindeki hakimiyet] Bize aittir: (7)
14.Feenzertüküm naren telezza.
14.İşte, sizi alevler saçan ateşe karşı uyarıyorum;
15.La yaslaha illel'eşka
15.[öyle bir ateş ki] kimse girmez, en onulmaz azgınlar dışında,
16.Elleziy kezzebe ve tevella.
16.hakikati yalanlayan ve [ondan] yüz çeviren (azgınlar).
17.Ve seyücennebühel'etka.
17.Ama, Allah'a karşı sorumluluğunun bilincinde olanlar (ateşten) uzak kalacak:
18.Elleziy yü'tiy malehu yetezekka.
18.arınmak için servetini [başkalarına] harcayanlar,
19.Ve ma liehadin 'ındehu min nı'metin tücza.
19.gördüğü bir iyiliğin karşılığı olarak değil, (8)
20.İllebtiğae vechi rabbihil'a'la.
20.ama yalnızca yüce Rabbinin rızasını kazanmak için:
Kime cehennem,kime cennet vaadediliyor görüyorsunuz değil mi?Lütfen tekrar tekrar okuyun.İnanamıyorsanız başka meallere de bakın.
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
5- Ve beşince sahne:
FECR
17.Kella bel la tükrimunelyetiyme.
17.Ama hayır, hayır, [ey insanlar, bütün yaptıklarınızı ve yapmadıklarınızı bir düşünün:] siz yetime karşı cömert değilsiniz,
18.Ve la tehaddune 'ala ta'amilmiskiyni.
18.muhtaçları doyurmaya birbirinizi teşvik etmiyorsunuz,(11)
19.Ve te'külunettürase eklen lemmen.
19.[başkalarının] mirasını aç-gözlülükle yiyip bitiriyorsunuz,
20.Ve tühıbbunelmale hubben cemmen.
20.ve sınırsız bir sevgiyle malı-mülkü seviyorsunuz!
21.Kella iza dükketil'ardu dekken dekken.
21.Peki, [Hesap Günü nasıl davranacaksınız,] yeryüzü ardarda sarsılıp paramparça olduğunda,
22.Ve cae rabbüke velmelekü saffen saffen.
22.ve Rabbin[in haşmeti] ortaya çıktığında(12) ve melekler [gerçek hüviyetleriyle] saf saf olduklarında?
23.Ve ciy'e yevmeizin bicehenneme yevmeizin yetezekkerül'insanü ve enna lehüzzikra.
23.İşte o Gün cehennem [gözönüne] getirilip konacak; o Gün insan [yaptığı ve yapmadığı her şeyi] hatırlayacak: ama bu hatırlamanın ne faydası olacak ona?
24.Yekulü ya leyteniy kaddemtü lihayatiy.
24.O, "Âh, keşke [gelecek] hayatım için önceden bir hazırlık yapsaydım!" diyecek.
25.Feyevmeizin la yü'azzibü 'azabehu ehadün.
25.Hiç kimse Allah'ın o Gün [günahkarlara verdiği] azap gibi azap veremez;
26.Ve la yusiku ve sakahu ehadün.
26.ve hiç kimse O'nun gibi bağlarla bağlayamaz.(13)
27.Ya eyyetühennefsülmutmeinnetü.
27.[Ama dürüst ve erdemlilere,] "Ey iç huzuruna ermiş olan insanoğlu!" [diye seslenecek Allah,]
28.İrci'ıy ila rabbiki radıyeten merdıyyeten.
28."Rabbine O'ndan hoşnut kalmış ve [O'nu] hoşnut etmiş olarak dön:
29.Fedhuliy fiy 'ıbadiy.
29.gir, öyleyse Benim [öteki sadık] kullarımla birlikte,
30.Vedhuliy cennetiy.
30.gir cennetime!"
(Fecr; 17-30)
Cehennemin ve cennetin yolunun öksüz ve yoksullardan geçtiği, bunlarla arası iyi olanın vicdanen müsterih olabileceği,aksi halde yaman bir hesabın ve korkunç bir azabın bizi beklediği bundan daha iyi nasıl anlatılır?
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
6- Altıncı sahne İncil’de Hz. İsa’nın “İki efendiye birden kulluk edemezsiniz,ya Allah’a ya para/mal hırsına tapacaksınız” dediği çelişik durumun Allah’a karşı nankörlük olduğu dile getiriliyor ve “mezar” hatırlatılıyor.
ADİYAT
7.Ve innehu ala zalike le şehıd
7.ve kendisi [de] buna şahittir:
8.Ve innehu li hubbil hayri le şedıd
8.çünkü servet hırsına kapılmıştır.
9.E fe la ya'lemü iza bu'sira ma fil kubur
9.Ama bilmez mi ki [Ahiret Günü,] herkes mezarından ayağa kalkıp dışarı çıktığında,
10.Ve hussıle ma fis sudur
10.ve insanların kalplerinde [gizli] olan her şey ortaya döküldüğünde,
11.İnne rabbehüm bihim yevmeizin le habir
11.işte o Gün Rableri, onların her halinden haberdar [olduğunu gösterecek]tir?
Aynı uyarı hemen sonraki Tekâsür suresinde de “o gün her nimetten tek tek hesap sorulacağı” ilavesiyle yinelenir.
TEKASÜR
1.Elhakümüt tekasür
1.BİR aç-gözlülük saplantısı içindesiniz,
2.Hatta zürtümülmekabir
2.mezarlarınıza girinceye dek (süren). (1)
3.Kella sevfe ta'lemun
3.Ama, zamanı geldiğinde anlayacaksınız!
4.Sümme kella sevfe ta'lemun
4.Evet, evet! (2) Zamanı geldiğinde anlayacaksınız!
5.Kella lev ta'lemune ılmel yekıyn
5.Hayır, [onu] tartışılmaz bir kesinlikle anlasaydınız,
6.Le teravünnelcehıym
6.[cehennemin] yakıcı ateşini (3) mutlaka görürdünüz!
7.Sümme leteravünneha aynelyakıyn
7.Sonunda onu keskin bir gözle (4) mutlaka göreceksiniz:
8.Sümme le tüs'elünne yevmeizin anin neıym
8.ve o Gün hayatın nimetleri[ne karşı yaptıklarınız] için mutlaka sorguya çekileceksiniz!
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
7- Yedinci cehennem sahnesi ise Kabe çetesi elebaşlarından tefeci bezirgan Umeyye bin Halef hakkındadır.Bu kısa ayetlerden oluşan fragmana “Humeze” suresi denilmiştir.
HÜMEZE
1.Veylül li külli hümezetil lümezeh.
1.VAY haline iftira atanın ve ayıp-kusur arayanın! (1)
2.Ellezıcemea malev ve addedeh
2.[Vay haline o kişinin] (2) ki, serveti biriktirir ve onu bir kalkan sayar,
3.Yahsebü enne malehu ahledeh
3.zanneder ki serveti onu sonsuza dek yaşatacak! (3)
4.Kella le yümbezenne fil hutameh
4.Hayır, tersine, [öteki dünyada] çökerten bir azaba (4) terk edilecektir o!
5.Ve ma edrake mel hutameh
5.Bilir misin nedir o çökerten azap?
6.Narullahil mukadeh
6.Allah tarafından tutuşturulan bir ateş,
7.Elleti tettaliu alel ef'ideh
7.[günahkar] kalplerin üstünde yükselen: (5)
8.İnneha aleyhim mü'sadeh
8.üzerlerine salınacak (bir ateş),
9.Fi amedim mümeddedeh
9.sonsuz sütunlar arasında! (6)
Sure bütünlüğünden de anlaşılacağı gibi burada alay etmek,kaş göz işareti yapmak, malına mülküne güvenerek yoksullarla, zayıflarla,çaresizlerle yapılan alay oluyor.Mal biriktirmekten ve bunu dönüp dönüp tekrar saymaktan (ellezî cemea mâlen ve addedehu) yani altın ve gümüş “şıngırtısı” veya para “hışırtısı”ndan tapınırcasına zevk alan zavallı ve fakat küstah zenginin alaycı kibri resmediliyor.
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
8- Sekizinci cehennem sahnesi,öyle bir şeyin (cehennemin) olacağına inanmayan,böyle bolluk ve refah içinde,zevk-u sefa sürerek ebediyen yaşayacaklarını sanan küstah zengin kodamanları tokat gibi çarpmakta;
MÜRSELAT
31.La zaliylin ve la yuğniy minellehebi.
31.hiçbir [serinliği] olmayan ve ateşten korumayan (gölgeye),
32.İnneha termiy bişererin kelkasri.
32.[yanan] kütükler gibi (ateşten) kıvılcımlar saçan,
33.Keennehu cimaletun sufrun.
33.kızgın dev halatlar gibi! (12)
34.Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
34.O Gün vay haline hakikati yalanlayanların,
35.Haza yevmu la yentıkune.
35.hiçbir söz söyle[ye]meyecekleri,
36.Ve la yu'zenu lehum feya'tezirune.
36.ve özür dilemelerine izin verilmeyeceği o Gün.
37.Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
37.O Gün vay haline hakikati yalanlayanların,
38.Haza yevmulfasli cema'nakum vel'evveliyne.
38.[onlara şöyle denilecek, doğru ile eğri arasındaki] o Ayrım Günü: "Sizi eski zamanların o [günahkar]ları ile bir araya getirdik;
39.Fein kane lekum keydun fekiyduni.
39.ve eğer bir bahaneniz [olduğunu sanıyorsanız], haydi (onu kullanıp) Beni atlatmaya çalışın!"
40.Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
40.O Gün vay haline hakikati yalanlayanların!
41.İnnelmuttekıyne fiy zılalin ve 'uyunin.
41.[AMA,] Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyanlar, [serin] gölgeler altında ve pınarlar arasında oturacaklar,
42.Ve fevakihe mimma yeştehune.
42.ve canlarının istediği her meyve[den tadacaklar];
43.Kulu veşrebu heniy'en bima kuntum ta'melune.
43.[ve onlara:] "[Hayatta iken] yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyip için!" (13) denilecek.
44.İnna kezalike necziylmuhsiniyne.
44.İyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz;
45.Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
45.[ama] o Gün vay haline hakikati yalanlayanların!
46.Kulu ve temette'u kaliylen innekum mucrimune.
46.[DOYUNCAYA] kadar yiyip için ve biraz sefanızı sürün, siz ey günahkarlar! (14)
47.Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.
47.[Ama] o Gün, vay haline hakikati yalanlayanların!
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
9- Dokuzuncu cehennem sahnesinde,Kalem suresinde Bahçe sahipleri kıssasından hemen önce vasıfları hayra/vermeye engel olan (mennâin lil’l-hayr),saldırgan/zorba (mu’tedin) olarak betimlenen tefeci bezirgan Velid bin Muğire tekrar ve fakat bu kez yaptığının Allah’a şirk koşmak olduğu söylenerek cehennemle tehdit edilir.Oradaki tabirin aynısı (hayra/vermeye engel olan) burada da kullanılır.
KAF
24.Elkıya gı cehenneme kulle keffarin anid
24.[Bunun üzerine Allah:] "Atın, atın (17) cehenneme bütün [bu tür] inatçı hakikat düşmanlarını!" diye emredecek,
25.Mennaıl lil hayri mu'teim murib
25."Bu [her] hayra engel olanları, günahkar saldırganları [ve insanlar arasında] güvensizlik ve şüphe yayanları,
26.Ellezi ceale meallahi ilahen ahar fe elkiyahu fil azabiş şedid
26.Allah'ın yanısıra başka ilahlar edinenleri: (18) o halde atın bunları şiddetli azabın içine!"
27.Kale karinuhu rabbena ma atğaytuhu ve lakin kane fi dalalim beıyd
27.İnsanın öteki kişiliği: (19) "Yâ Rabbi!" diyecek, "Onun aklını, bilincini (20) kötülüğe bulaştıran ben değilim; [hayır,] ama o [kendi yüzünden] sapıklığa düştü!" (21)
28.Kale la tahtesımu ledeyye ve kad kaddemtu ileykum bil veıyd
28.[Ve] Allah: "Benim önümde çekişmeyin [ey günahkarlar!]" diyecek, "Çünkü Ben sizi [bu Hesap Günü'ne karşı] uyarmıştım,
29.Ma yubeddelul kavlu ledeyye ve ma enen bi zallamil lil abid
29.Benim verdiğim hüküm değişmeyecek; ve Ben kullarıma asla zulmetmem!"
30.Yevme nekulu li cehenneme helimtele'ti ve tekulu hel mim mezid
30.O Gün, cehenneme: "Doldun mu?" diye soracağız; o, "[Hayır]" diyecek, "başka yok mu [bana göndereceğin]?"
(Kâf; 24-30)
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
10- Bir kaç sure sonraki Hakka suresindeki bölüm de, “Malım beni kurtaramadı” (ma ağna anhu malihi) diyerek Leheb suresindeki Ebu Leheb’e, “Yoksulu doyurmaya teşvik etmiyordu” (ve layehuzzu ala ta’ami’l-miskîn) diyerek de Maun suresindeki salat (namaz) kıldığı söylenen Ebu Cehil’e göndermede bulunur. Dahası bunları Allah’a inanmamakla eş tutar.Böylelerini iğrenç yiyeceklerden başka bir şeyin olmadığı cehennem ile tehdit eder;
HAKKA
25.Ve emma men utiye kitabehu bişimalihi feyekulu ya leyteniy lem ute kitabiyeh.
25.Sicili sol eline tutuşturulana (14) gelince, "Eyvah!" diye feryad edecek, "Keşke sicilim bana gösterilmeseydi,
26.Ve lem edri ma hısabiyeh.
26.ve [keşke] şu hesabımı görmemiş olsaydım!
27.Ya leyteha kanetilkadıyete.
27.Keşke bu [ölümüm] benim sonum olsaydı!
28.Ma ağna 'anniy maliyeh.
28.[Şimdiye kadar] sahip olduğum şeylerin bana hiçbir faydası olmadı,
29.Heleke 'anniy sultaniyeh.
29.[ve] bütün tartışma ve karşı koyma gücüm (15) elimden kayıp gitti!"
30.Huzuhu feğulluhu .
30.[Daha sonra,] "Onu yakalayıp bağlayın! (16)" [diye emredilir,]
31.Summel cehıyme salluhu.
31."Ve sonra cehenneme atın,
32.Summe fiy silsi letin zer'uha seb'une zira'an feslukuhu.
32.ve sonra [kendisi gibi suçluların bağlandığı] (17) bir zincire bağlayın, uzunluğu yetmiş arşın olan (18) [bir zincire]:
33.İnnehu kane la yu'minu billahil'a zıymi.
33.çünkü o, yüce Allah'a inanmadı,
34.Ve la yehuddu 'ala ta'amil miskiyni.
34.ve ihtiyaç içinde olanları yedirip içirmek için hiçbir istek ve kararlılık duymadı: (19)
35.Feleyse lehulyevme hahuna hamiymun.
35.bundan dolayı bugün ne bir dostu var,
36.Ve la ta'amun illa min ğısliynin.
36.ne de pislikten başka bir yiyeceği, (20)
37.La ye'kuluhu illelhatıune.
37.suçlulardan başkasının yemediği bir yiyecek!"
(Hakka; 25-37)
İşte bunlar Kur’an’ın ilk 23 suresindeki cehennem sahneleridir.Nuzül seyrini izlediğimizde aşağı yukarı böyle devam ediyor.İlk 23 surede (Necm suresine kadar) böyle putların ismi hiç anılmadan, sürekli yoksulu doyurma, yetimi kayırma çağrıları yapılarak büyük mülk (mal ve iktidar) sahiplerine yönelik cehennem tehditleri var.
Medine döneminde ise aynı tehditler infak kaçkını münafıklara yöneliyor.
Yukarıdaki bölümlere baktığımızda hepsinin de Mekke’nin zengin tefeci bezirgan mülk/mal ve iktidar sahiplerine yönelik olduğunu görüyoruz.Kendi görüşüme göre böylesi cehennem sahneleri mal ve iktidar sahiplerine yönelik “sokağın öfkesini” yansıtmaktadır.
Bu öfke ezilenlerin,zulme uğrayanların,çaresizlerin,açların,yoksulların,öksüzlerin,diri diri gömülen çocukların,boyunduruk altında inleyenlerin,öfkesidir.Öyle görünüyor ki Allah bu yüreği evrensel mesajı için merkez seçmiştir.
Kimsesizlere, çaresizlere, zayıf bırakılmışlara ellerindeki mülke güvenerek ve yaslanarak zulmedenlere, onlara cehennem hayatı yaşatanlara, ilahî öfke, buradan dile gelip konuşuyor.
Korkunç cehennem sahneleri işte bu öfkeyi yansıtıyor.Bunu görmemek veya yuvarlayıp başka şeyler için tehdit yapılıyormuş havası vermek hem ayetlerin lafzına hem de ruhuna aykırıdır.Bu,Kur’an’ın sinirlerini almak demektir.
Şiddetli cehennem tasviri varsa bilinmelidir ki şiddetli bir zulüm,baskı,zorbalık,aç bırakma,yoksullaştırma,öksüzleştirme yani birilerinin hayatını cehenneme çevirme vardır. “İnkar etmek,şirk koşmak,Allah’a savaş açmak” vs. hep bunlarla ilgilidir.Yoksa kuru kuruya bir inanç (teoloji) tartışması yapılıyor değildir.Dava inandın-inanmadın davası yani “iman kurtarma” davası değildir.Bilakis bahçe sahiplerinin mülklerini kurtarma davasıdır! İnanıp inanmamak bununla ilgilidir.
Lütfen cehennem sahnelerini bir de bu gözle okuyun.Baktığınız yeri değiştirin.Çok şeyin değiştiğini göreceksiniz.Sanki başka bir Kur’an okuyor gibi olacaksınız.
Sağlıcakla kalınız.