Hadi gelin bir hayvan daha kurtaralım
Aslı Varlıer Pelit, beni aradı ve direkt olaya girdi. Lütfen biraz da hayvanlara yardım edin dedi.
Barınak Gönüllüleri Derneği'nin kurucusu 5 müthiş kadın
Hay hay dedim. Hikayesini dinleyince de çok etkilendim. Sizin de etkileneceğinize eminim...
Siz kimsiniz?
Biz Barınak Gönüllüleri Derneğiyiz. Hayvan hakları için savaşıyor, onların sesi olmaya çalışıyoruz. Özellikle de, sahipsiz sokak hayvanlar için yaşam hakkını savunuyoruz, onların hayatlarını kurtarıyoruz.
İyi güzel de bunu nasıl yapıyorsunuz?
Bu ülkede kedilere, köpeklere yapılan zulmün haddi hesabı yok. Arabayla çarpıp kaçanlardan, işkence edenlere, hatta tecavüz edenlere kadar her cins kötülük mevcut. Biz de elimizden geldiğince, öncelikle halkı eğitmeye çalıyoruz ve o hayvanlara yardımcı olmaya uğraşıyoruz. Mesela E 5te biri arabayla bir köpeğe mi çarpıyor? Genellikle şöyle oluyor, o zavallı köpek, orada can çekişiyor, vuran da kaçıp gidiyor. Bazen birileri Alo 153ten bize ulaşıyor, ücretsiz bir nakil ambulansımız var, hemen yardıma muhtaç köpeğin yanına gidiyoruz, tedavi ettirmek için onu bir kliniğe götürüyoruz. İhbarı yapan da, genellikle ortadan kaybolduğu için, bütün masraflar bizim derneğe kalıyor. Olsun, biz yine de canla başla çalışmaya devam ediyoruz.
Bu iş nasıl başladı?
Biz 5 kız arkadaşız, bu işe kafayı taktık. Ben sahne ve köstüm tasarımcısıyım, Yağmur piyanist, Meltem finansçı, Emel reklamcı, Jale televizyoncu. Yağmur, aynı zamanda Ekşi Sözlük yazarı, 2004te Barınaklara yardım kampanyası adıyla bir çağrı yaptı. Amacımız, önce havyan barınaklarına yardım etmekti. Sonra, başına gelen bir olayı bizimle paylaştı. Arabasıyla Kartal E 5de giderken, önündeki araba, bir köpeğe çarpıyor, hiçbir şey olmamış gibi gazlayıp gidiyor. Yağmur da sağa çekiyor, kollarında, kaza geçirmiş bir köpek, düşünüyor: Napabilirim? Bu durumda bana kim yardım eder? Arabaların çarptığı bu hayvanlara ne oluyor?
Ne oluyor gerçekten?
Genellikle can çekişip ölüyorlar. Çöpe atılıyorlar, bazısı yol kenarında çürüyor. İçler acısı... Biz, bir sürü insan Yamurun çağrısıyla bir araya geldik, önce barınaklar için bir şeyler yapalım diye. Ve Tuzla Rehabilitasyon Merkezine gittik. Duruma baktık, kafeslere girdik, temizlik yaptık, köpeklere yuva bulduk. Mama ve kulübe kampanyaları yaptık, 2006da da Barınak Gönüllüleri Derneğini kurduk. Sonra da konserler gerçekleştirdik. Ajdadan, Hande Yenere, Sezen Aksudan Cezaya kadar pek çok sanatçı destek oldu. Bu konserlerden elde ettiğimiz gelirle bir ambulans aldık. Artık, Yağmurun o gün kollarında can çekişen köpeği en azından ameliyat ettirmek için kliniğe götürecek bir ambulansımız vardı.
Kaç kişisiniz?
250 dernek üyemiz var. Bizim gibi aktif çalışan 7-8 kişi daha var. Aramızda erkekler de var. Bu arada ful time işlerimiz de devam ediyor, ama bütün boş vaktimizi buna ayırıyoruz. Benim hayatımın birinci önceliği hayvanlar. Sırf bu yüzden ortağımla ayrıldık, bir toplantıya giderken, ben zor durumda bir kedi köpek görünce toplantı yerine, onları veterinere götürmeyi tercih ediyordum, bana bir gün döndü, Aslıcım, seni anlıyorum ama ya hayvanlar ya işin dedi, ben de Hayvanlar dedim, yollarımızı ayırdık. Bazen kocam da şikayet ediyor ama Allahtan o da benim kadar hayvanları seviyor. Ben bu işe adadım kendimi. Hayattaki yaşam amacım bu.
Nasıl yani?
Her insan bir misyonla doğar. Benimki de bu. Biz beşimiz de böyle düşünüyoruz ve kendimi şanslı hissediyoruz. Çünkü biz, bu dünyada bir işe yarıyoruz. Bir sürü hayvanın hayatını kurtardık, bundan da çok gurur duyuyoruz.
Şahane. Çok çok takdir ediyorum ama tüm bunlar, ne yazık ki bizimki gibi ülkeler için lüks. Bir sürü de insan var yardıma ihtiyacı olan...
Çok haklısınız. Birileri de onlar için bu misyonu yüklenmeli. Biz, her canlının eşit yaşam hakkına sahip olduğuna inanıyoruz. Kendimizi de, hayvansever olarak tanımlanmak istemiyoruz. Bizler, hayvan hakları savunucusuyuz.
Panter Emel gibi mi?
Hayır. Panter Emel, imaj olarak ne yazık ki bizim için iyi bir imaj değil. Deli kadınlar değiliz biz. Hepimiz okumuş, eğitimli, işi gücü olan, aileleri olan, sosyal çevresi olan insanlarız. Tek derdimiz de, insanoğlu diğer türlere acı çektirmesin, işkence etmesin, onlarla aynı gezegeni paylaştığının farkında olsun. Varlıklarına saygı duysun...
Tek ambulans İstanbul için yeterli mi?
Değil tabii. Ama bizim gücümüz sadece bir taneye yetti. Belediyenin benzin ve şoför desteğiyle yollarda hareket edebiliyoruz, Silivriden Şileye kadar, ama her 100 hayvandan sadece birine yetişebiliyoruz.
Bugüne kadar kaç hayvanın hayatını kurtardınız?
Sekiz ayda tam 1034 hayat kurtardık. Sadece kedi-köpek değil martı, leylek ve kirpiler de var...
Tamamen iyileştiler mi?
Hayır. Engelli 300 köpek var, 50ye yakın da kedi. Ülkemizde engelli hayvan merkezi olmadığı için kedilerin hepsi bizim dernekte. Gönüllü anneler, bu üç bacaklı ve kör kedilere bakıyorlar. Köpeklere gelince barınaktalar. Barınakların durumu felaket. Biz zaten barınak fikrine karşıyız. Kısırlaştır, aşılat ve sokağa geri bırak projesini destekliyoruz. Çünkü barınaklar, ölüm kampı gibi. Orada hayvanlar çok acı çekiyorlar, açlıkla savaşıyorlar, hastalıkla boğuşuyorlar. Gönüllüler ve iyi yöneticiler olmasa, o barınaklar çok daha korkunç olur. Önemli bir konuyu vurgulamak istiyorum: Gidiyorlar, pet shoplardan hayvan satın alıyorlar ve sonra bakamayacaklarını anlayıp, onları terk ediyorlar, sokağa bırakıyorlar. Bu insanlık dışı bir şey. Alma o zaman. Ya da alıyorsan ölene kadar bak. Barınaklar cins köpek dolu...
Size destek olmak için ne yapabiliriz?
Bir sürü şey. Gelin, bizim derneğe üye oyun, barınaklara gönüllü olun. Bunları yapamıyorsanız, ambulansımız yolda kalmasın diye bize maddi destekte bulunun. Çünkü arabaların çarptığı o hayvanlar, şanslıysa hemen ölüyorlar, şanslı değillerse günlerce can çekişiyorlar. Ve kurtarılmayı bekliyorlar. Bizim ambulansımız onlar için bir şans. Sizler, yol kenarında kurtarılmayı bekleyen canlıların kahramanı olabilirsiniz...
HAMİŞ: İletişim için mail adresleri: kalbimizsokaktaatiyor.org ve bgd.org.tr Tlf: 0216 449 90 52-53 / 0533 574 25 23
Hürriyet Gazetesi
Ayşe arman
Aslı Varlıer Pelit, beni aradı ve direkt olaya girdi. Lütfen biraz da hayvanlara yardım edin dedi.
Barınak Gönüllüleri Derneği'nin kurucusu 5 müthiş kadın
Hay hay dedim. Hikayesini dinleyince de çok etkilendim. Sizin de etkileneceğinize eminim...
Siz kimsiniz?
Biz Barınak Gönüllüleri Derneğiyiz. Hayvan hakları için savaşıyor, onların sesi olmaya çalışıyoruz. Özellikle de, sahipsiz sokak hayvanlar için yaşam hakkını savunuyoruz, onların hayatlarını kurtarıyoruz.
İyi güzel de bunu nasıl yapıyorsunuz?
Bu ülkede kedilere, köpeklere yapılan zulmün haddi hesabı yok. Arabayla çarpıp kaçanlardan, işkence edenlere, hatta tecavüz edenlere kadar her cins kötülük mevcut. Biz de elimizden geldiğince, öncelikle halkı eğitmeye çalıyoruz ve o hayvanlara yardımcı olmaya uğraşıyoruz. Mesela E 5te biri arabayla bir köpeğe mi çarpıyor? Genellikle şöyle oluyor, o zavallı köpek, orada can çekişiyor, vuran da kaçıp gidiyor. Bazen birileri Alo 153ten bize ulaşıyor, ücretsiz bir nakil ambulansımız var, hemen yardıma muhtaç köpeğin yanına gidiyoruz, tedavi ettirmek için onu bir kliniğe götürüyoruz. İhbarı yapan da, genellikle ortadan kaybolduğu için, bütün masraflar bizim derneğe kalıyor. Olsun, biz yine de canla başla çalışmaya devam ediyoruz.
Bu iş nasıl başladı?
Biz 5 kız arkadaşız, bu işe kafayı taktık. Ben sahne ve köstüm tasarımcısıyım, Yağmur piyanist, Meltem finansçı, Emel reklamcı, Jale televizyoncu. Yağmur, aynı zamanda Ekşi Sözlük yazarı, 2004te Barınaklara yardım kampanyası adıyla bir çağrı yaptı. Amacımız, önce havyan barınaklarına yardım etmekti. Sonra, başına gelen bir olayı bizimle paylaştı. Arabasıyla Kartal E 5de giderken, önündeki araba, bir köpeğe çarpıyor, hiçbir şey olmamış gibi gazlayıp gidiyor. Yağmur da sağa çekiyor, kollarında, kaza geçirmiş bir köpek, düşünüyor: Napabilirim? Bu durumda bana kim yardım eder? Arabaların çarptığı bu hayvanlara ne oluyor?
Ne oluyor gerçekten?
Genellikle can çekişip ölüyorlar. Çöpe atılıyorlar, bazısı yol kenarında çürüyor. İçler acısı... Biz, bir sürü insan Yamurun çağrısıyla bir araya geldik, önce barınaklar için bir şeyler yapalım diye. Ve Tuzla Rehabilitasyon Merkezine gittik. Duruma baktık, kafeslere girdik, temizlik yaptık, köpeklere yuva bulduk. Mama ve kulübe kampanyaları yaptık, 2006da da Barınak Gönüllüleri Derneğini kurduk. Sonra da konserler gerçekleştirdik. Ajdadan, Hande Yenere, Sezen Aksudan Cezaya kadar pek çok sanatçı destek oldu. Bu konserlerden elde ettiğimiz gelirle bir ambulans aldık. Artık, Yağmurun o gün kollarında can çekişen köpeği en azından ameliyat ettirmek için kliniğe götürecek bir ambulansımız vardı.
Kaç kişisiniz?
250 dernek üyemiz var. Bizim gibi aktif çalışan 7-8 kişi daha var. Aramızda erkekler de var. Bu arada ful time işlerimiz de devam ediyor, ama bütün boş vaktimizi buna ayırıyoruz. Benim hayatımın birinci önceliği hayvanlar. Sırf bu yüzden ortağımla ayrıldık, bir toplantıya giderken, ben zor durumda bir kedi köpek görünce toplantı yerine, onları veterinere götürmeyi tercih ediyordum, bana bir gün döndü, Aslıcım, seni anlıyorum ama ya hayvanlar ya işin dedi, ben de Hayvanlar dedim, yollarımızı ayırdık. Bazen kocam da şikayet ediyor ama Allahtan o da benim kadar hayvanları seviyor. Ben bu işe adadım kendimi. Hayattaki yaşam amacım bu.
Nasıl yani?
Her insan bir misyonla doğar. Benimki de bu. Biz beşimiz de böyle düşünüyoruz ve kendimi şanslı hissediyoruz. Çünkü biz, bu dünyada bir işe yarıyoruz. Bir sürü hayvanın hayatını kurtardık, bundan da çok gurur duyuyoruz.
Şahane. Çok çok takdir ediyorum ama tüm bunlar, ne yazık ki bizimki gibi ülkeler için lüks. Bir sürü de insan var yardıma ihtiyacı olan...
Çok haklısınız. Birileri de onlar için bu misyonu yüklenmeli. Biz, her canlının eşit yaşam hakkına sahip olduğuna inanıyoruz. Kendimizi de, hayvansever olarak tanımlanmak istemiyoruz. Bizler, hayvan hakları savunucusuyuz.
Panter Emel gibi mi?
Hayır. Panter Emel, imaj olarak ne yazık ki bizim için iyi bir imaj değil. Deli kadınlar değiliz biz. Hepimiz okumuş, eğitimli, işi gücü olan, aileleri olan, sosyal çevresi olan insanlarız. Tek derdimiz de, insanoğlu diğer türlere acı çektirmesin, işkence etmesin, onlarla aynı gezegeni paylaştığının farkında olsun. Varlıklarına saygı duysun...
Tek ambulans İstanbul için yeterli mi?
Değil tabii. Ama bizim gücümüz sadece bir taneye yetti. Belediyenin benzin ve şoför desteğiyle yollarda hareket edebiliyoruz, Silivriden Şileye kadar, ama her 100 hayvandan sadece birine yetişebiliyoruz.
Bugüne kadar kaç hayvanın hayatını kurtardınız?
Sekiz ayda tam 1034 hayat kurtardık. Sadece kedi-köpek değil martı, leylek ve kirpiler de var...
Tamamen iyileştiler mi?
Hayır. Engelli 300 köpek var, 50ye yakın da kedi. Ülkemizde engelli hayvan merkezi olmadığı için kedilerin hepsi bizim dernekte. Gönüllü anneler, bu üç bacaklı ve kör kedilere bakıyorlar. Köpeklere gelince barınaktalar. Barınakların durumu felaket. Biz zaten barınak fikrine karşıyız. Kısırlaştır, aşılat ve sokağa geri bırak projesini destekliyoruz. Çünkü barınaklar, ölüm kampı gibi. Orada hayvanlar çok acı çekiyorlar, açlıkla savaşıyorlar, hastalıkla boğuşuyorlar. Gönüllüler ve iyi yöneticiler olmasa, o barınaklar çok daha korkunç olur. Önemli bir konuyu vurgulamak istiyorum: Gidiyorlar, pet shoplardan hayvan satın alıyorlar ve sonra bakamayacaklarını anlayıp, onları terk ediyorlar, sokağa bırakıyorlar. Bu insanlık dışı bir şey. Alma o zaman. Ya da alıyorsan ölene kadar bak. Barınaklar cins köpek dolu...
Size destek olmak için ne yapabiliriz?
Bir sürü şey. Gelin, bizim derneğe üye oyun, barınaklara gönüllü olun. Bunları yapamıyorsanız, ambulansımız yolda kalmasın diye bize maddi destekte bulunun. Çünkü arabaların çarptığı o hayvanlar, şanslıysa hemen ölüyorlar, şanslı değillerse günlerce can çekişiyorlar. Ve kurtarılmayı bekliyorlar. Bizim ambulansımız onlar için bir şans. Sizler, yol kenarında kurtarılmayı bekleyen canlıların kahramanı olabilirsiniz...
HAMİŞ: İletişim için mail adresleri: kalbimizsokaktaatiyor.org ve bgd.org.tr Tlf: 0216 449 90 52-53 / 0533 574 25 23
Hürriyet Gazetesi
Ayşe arman