Apokratif Bilgi Kitabı
Doç. Dr. Ramazan BİÇER
Sakarya Ü. İlahiyat Fakültesi (rbicer[MENTION=111118]sakarya[/MENTION].edu.tr)
GİRİŞ
YENİ ÇAĞ DİNİ HAREKETLER VE UFO TARİKATLARI
Yeni Çağ Dini Akımlar (New Age Religious Movements), tarikatlar (sects) veya Kültler (Cults) 1960 yılların ortası ile 1970 yılların başında ortaya çıktı. Ancak daha çok Jim Jones'in liderliğindeki Guyana Jonestown'da bulunan Peoples Temple tarikatının 1978 yılında 914 üyesinin intihar etmesiyle dikkatleri üzerine çekti. Ardından Texas Waco'da David Koresh/Wernon Howell başkanlığındaki Davidian tarikatı yanında Luc Jouret'in başkanlığını yaptığı Solar Temple ve Marshall Applewhite'in öncülüğünü çektiği Heaven's Gate tarikatlarının yaşadıkları da, araştırmacıların bu akımlar üzerinde yoğunlaşmasına neden oldu.
Toplu intihar, dağılan aile hayatları, bireysel psikolojilerin bozulması gibi dramatik sonuçlara yol açan ve daha çok UFO kültü verileriyle hareket eden tarikatların yanında, Asya kökenli spritualist/dini yapılar da Yeni Çağ Dini Akımların oluşmasında büyük pay sahibidir.
Bu karışım sonucu Yeni Çağ Dini Hareketlerin büyük kısmı, zamanla Yeni Çoğulcu Ruhçu akımlar haline dönüştü. Bu nedenle, kült veya sect olarak da anılmaya başlandı. Sect, Türkçe'ye tarikat veya mezhep olarak çevirebileceğimiz, geleneksel dini anlayışın dışında teşekkül eden, kendi inanç ve uygulama şekilleri olan dini oluşumlar olarak adlandırılmaktadır. Cult ise, tuhaf inanç ve pratik sistemi olan dini organizasyonlara verilen ad olmuştur.[1] Kültü, tarikattan (sect) ayıran en önemli özellik, karizmatik bir liderin sultası altında boyun eğmektir. Bir anlamda totaliter bir organizasyon ve ideolojidir.
Bunların büyük kısmı Asya kökenli anlayışların Batı versiyonunu oluşturuyordu. Transcendental Meditation, Divine Light Mission, International Society for Krishna Consciousness, Rajneesh Foundation/Osho Foundation, Nichiren Shoshu/Soka Gakkai, Vajradhatu/Shambhala gibi felsefi anlayışı olan, büyü içerikli (magic) ve lidere kayıtsız teslimiyete dayalı akımlar ortaya çıktı.[2]
Öte yandan, insan potansiyelinin harekete geçirilmesi iddiasıyla hareket eden Erhard Seminar Training, Scientology, Psychosynthesis, Silva Mind-Control, Jorge Angel Livraga Rizzi'nin kurduğu New Akropolis, Türkiye'deki versiyonuyla Yeni Yüksektepe Kültür Derneği [3] türü akımlar da bu dini hareketlerin bir bölümünü oluşturdu.
Bir başka akım ise, klasik okült değerlerin yeniden canlandırılması teziyle ortaya çıktı. Gerald Brosseau Gardner'in öncülüğünü yaptığı Wicca dini, Feraferia, Church of Satan gibi hareketleri bu grupta değerlendirebiliriz.
Makalemizin ana temasını oluşturan UFO tarikatların/kültlerin temel felsefesi, uzaydan aldığı ileri sürülen mesajlar ile bağlantılı hareket tarzını benimseyen
grupları ortaya çıkardı. Heaven's Gate, Aethurius Society, Raelian tarikatı bunlardan bir kısmıdır.
Yukarıda tasnif etmeye çalıştığımız dini akımların birbirleriyle yakın bir ilişkisi bulunmaktadır. Bu nedenle bir kategoride yer alan kültü, bir başka bölümde de değerlendirmek mümkündür. Bundan dolayı kesin çizgileri belli bir sınıflandırma zor görünmektedir. Ancak genel anlamda hepsi, Yeni Çağ Dini Akımlar içerisinde yer almaktadır.
Bunların bir kısmı Hıristiyanlık içerisinde doğup, onun karşısında alternatif bir din oluşturma gayesi gütmektedir. R. Lon Hubbard'ın 1952'de kurduğu
Scientology, 1966 yılında A. C. Bhaktivedanta Swami Prabhupada tarafından oluşturulan Krishna Consciousness (ISKCON)/Hare Krishna ve Unification Church (Moonism) gibi. Burada Unification Church, Jehova's Witness, Mormonism hareketlerini tamamen Hıristiyanlık içerisinde ele almak daha doğru olur.[4]
Yeni Çağ Din hareketlerinin hemen hemen hepsi senkretik bir yapıya sahiptir. Mesela Scientology hareketi Amerika'da ortaya çıkmasına ve bir Hıristiyan toplum içerisinde yeşermesine rağmen, Hinduizm ve Budizm dinlerinin öğretilerini, çoğunluğu Hıristiyan olan Amerikan insanının yapı ve anlayışına uygun bir şekilde sunmuştur.
Moonculuk (Unification Church), İncil metinlerini, lider Sun Myung Moon, kendisine geldiğini kabul ettiği vahiy doğrultusunda, Kore kültürü arka planı
içerisinde, Konfüçyüslük ve Şaman verileri doğrultusunda yeniden yorumlamış ve sunmuştur.
Bu anlamda Yeni Çağ Dini Hareketleri belli kategoriler altında sınıflandırmak çok zor görünmektedir. Zira genel olarak bu hareketler, Yahudi-
Hıristiyan geleneği yanında Hinduizm, Şintoizm, Budizm, İslam ve pagan geleneklerini de barındırmaktadır.[5]
Kaynakların farklılığı ve senkretik oluşumu nedeniyle de, Yeni Çağ Dini Hareketler adıyla nitelendirebileceğimiz, dünyanın farklı yerlerinde bulunan 2500 den fazla grup ortaya çıkmıştır.[6] Zamanla bunlara yeni katılımlar ya da ayrılma ve bölünmeler nedeniyle yeni ortakların artması da söz konusudur.[7]
Yeni Çağ Dini Hareketlerin oluşumunun birden fazla nedeni bulunmaktadır. Sekülerlik, geleneksel dini öğreti ve ritüellerin dışında görünen Modern-seküler yoga yanında, UFO, okültistik ve spritual konulara ilgi ve merak, Hıristiyan dininin Batı insanını tatmin etmemesi yanında dikkat çeken önemli bir nokta da, globalleşmenin bir sonucu olduğu tezidir. Buna göre insanların kendi dini dışındaki dinler hakkında bilgi ve görgüsü artmakta, bunun sonuncunda da, bir anlamda karşılıklı etkileşim gerçekleşmektedir. Bu nedenle Yeni Çağ Dini Akımlardaki yeni/new tabiri, bir anlamda çeşitlilik ve zenginlik de içermektedir.[8]
Yeni Çağ Dini Akımların ana temalarının spiritualist yaklaşımlar olduğu genel bir kabul olarak karşımıza çıkmaktadır.[9] Ayrıca çoğunda reenkarnasyon anlayışı önemli bir ilke olmuştur.[10]
UFO TARİKATLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ
Batı dünyasında daha çok Yeni Çağ Dini Akımları içerisinde (New Age Religious Movement) ele alabileceğimiz akımın bir bölümünü de UFO cult/sect oluşturmaktadır.[11]
UFO tarikatları, spritualist ve reenkarnasyonu kabul eden akımlar arasında değerlendirilmektedir. [12] Bunların hemen hemen hepsinin uzaydan yazdırıldığı ileri sürülen kitapları bulunmaktadır. The Urantia Book bunlardan biridir.[13] Bu ve benzeri diğer kitapların, insanlığın kurtuluşu amacıyla göksel otoriteler tarafından seçilmiş kimse aracılığı ile dünyaya indirilmiş olduğu ileri sürülmüştür.[14]
UFO tarikatları Batı literatüründe daha çok toplu intiharlar ile birlikte ele alınmaktadır. Zira kitlesel ölüm eylemlerini gerçekleştiren dini grupların bir çoğu uzaysal bağlantılar sonucu bu üzücü eyleme başvurmuşlardır.[15]
UFO din/tarikatlarının ana teması, üstün güce sahip ve ebedi yaşama gücünü insanlara bahşeden bilinmeyen varlıkların/uzaylıların, seçilmiş bir kimse ile
mesajlarını insanlığa ulaştırmasıdır. Bu seçilmiş şahıs, bazılarına göre dinler üstü son görevlidir,[16] bazılarına göre ise son peygamberdir. Bu anlayışın önde giden grubu, Clauda Vorilhon'un (Rael) kurduğu Raelian dinidir. Bu ekolde Rael son peygamberdir. Raelyanlar kendilerinin UFO dini ile irtibatlandırılmasından hoşlanmazlar.[17] Rael, kendi öğretileriyle insanlığın altın çağa kavuşacağını iddia etmiştir.[18] Bir başka UFO dini ise, Unarius Academi of Science'dir. 1954 yılında Ernest and Ruth Norman tarafından kuruldu. Norman, uzaydan aldıkları mesajları insanlara ulaştırmakla görevlendirilmişdir.[19] 1954 yılında Sir King George tarafından kurulan dinin lideri, insanlığın kurtuluşunu içeren vahiy bilgilerini uzay varlıklarından aldığını ileri sürmüştür.[20]
Daha çok UFO kültü kategorisine dahil edebileceğimiz ve Türkiye'de yaygınlaşan Dünya Kardeşlik Birliği'nin21 Tanrısal olarak nitelendirdiği Bilgi Kitabı verilerinden hareketle örgütün inanç felsefesini aşağıda incelemeye çalışacağız. Ancak bu akımın temel algılayışını anlamak için, UFO kültlerinin ana niteliklerine değinmemiz yerinde olacaktır.
Yeni çağ akımları içerisinde yer alan her dini veya alternatif oluşturan grubun mutlaka sorun yaratır nitelikte olduğu söylenemez. Ancak her tarikat, tarikat, her ibadet de ibadet değildir. Gizemli, anlaşılmaz inanışlara sahip gruplara ve tarikatlara kuş bakışı bakıldığında, içinde ne olduğu görülmeyen, adeta balta girmemiş bir orman gibidirler. Ancak bu orman sürekli değişmekte ve yeni, eşi benzeri olmayan filizler vermektedir.22
Bu tür UFO tarikatları hakkında araştırma yapan bilim adamlarına göre, lider ve mensuplarının kabul etmemesine rağmen, bunlar birer dini harekettirler. Daha ötesi birer tarikattırlar. Ancak örgüt içerisinde bulunanlar bunu kabul, hatta farketmeyebilirler. Zira bu tarikatların söylem ve sunumları, klasik olanlardan farklıdırlar.
Nitekim araştırmacılara göre, bazı üyeler/müritler tarikat üyesi olduğunun bilincinde olmayabilir. Bunun nedeni ise, zihin etkileme yöntemlerini bilmeyen bir kişinin, içerisinde bulunduğu durumu algılama güçlüğünden kaynaklanmaktadır.
Ayrıca bilinen klasik tarikat söylemlerinin farklı biçimlerde ifade edilmesi de, içeridekilerin bulunduğu ortamı anlamamasına neden olmaktadır.23
UFO tarikatları, öğretileri yoluyla dünyada, altın çağa ulaşma ya da yeni insanı yaratma gibi düşünceler ileri sürerler. Evren ve insandaki gizemleri yalnızca kendilerinin açıklayabilecekleri savına sahiptirler. Düşünce biçimleri iyi-kötü ya da doğru-yanlış algılayışı çerçevesindedir. Dünyanın ve geleceğin kurtarıcılarıyız söylemiyle hareket ederler.24 Merkezdeki lider/başkan tanrı, kutsal kişi ya da evrensel sözcü sıfatıyla saygı duyarlar. Eleştirilemeyen bir yönetim biçimleri vardır.25 Başkan/lider; ideal veya efsane olarak karizmatikleştirilir.26 Liderleri de kendilerini bu şekilde sunabilirler.27 Keskin sınırlar çizerek dışarıya kapalı bir sistem oluştururlar ve birbirine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Emir-komuta zincirine dayalı ilişkiler söz konusudur.28 Üyeler, ucuz iş gücü olarak kullanılmayı çoğunlukla gönüllü olarak kabul ederler. Kendilerinin yasaların üstünde olduğu inancıyla, yasal görüntü arkasında üyelerin yasa dışı işler yapmasını beklerler.29 Bireylerden kendilerini tamamen gruba teslim etmelerini isterler.30 Üyelerin kendine ait mal ve paralarının önemli bir kısmını tarikata ayrılmaktadır. Kaderci bir düşünce biçimiyle yönetilirler. Bu nedenle de liderin yaptıklarının bir hikmeti olduğu kanaatine sahiptirler. Bireyden ailesi, arkadaşları ile bağlarını kopartması istenir. Üyelere yeni bir misyon veya ad verilir ve tamamen grupla birlikte hareket ederler. Çünkü kendileri seçilmiş insanlardır.31
Sürekli tekrarlanan kelime veya söz dizileri ile meditasyon gibi duyguları etkileyen, bireyi kendinden geçiren, bilinç değiştirici teknikler uygulanır. Gruptan ayrılmak için hiçbir neden geçerli sayılmaz ve bu düşüncede olanlar dışlanırlar.32
Bu tip yapı içerisindeki kişilerin davranışları, kült yapısının temel aldığı görüş ne olursa olsun birbirine son derece benzer. Beyin yıkama taktiği ile çalışan bu gruplar, içine aldıkları kişinin tüm benliğini hem maddi hem de manevi yönlerden kuşatıp, kişiyi bağımsız hareket edemez hale getirirler ve tamamen gruba bağlarlar. Genelde, hedeflerinin dünya hakimiyeti olması da olayın boyutunu büyütüyor. Öte yandan dini bilgilerini yeterince elde edememiş, geleneksel din kültürü verileriyle dini yorumlayan ama sosyal açıdan toplumun orta kesiminin üstünde yer alan kimselerin oluşturduğu bir tarikat görünümüne sahiptir.33
Araştırmacılara göre Hare Krishna, the Unification Church, Dünya Kardeşlik Birliği tarzı Yeni Çağ bu tür oluşum ve örgütlerin temel nitelikleri otoriteryan ve totalist bir anlayış hakim olmasıdır. Bu düşüncenin gerçekleşmesi için de beyin yıkama veya zihin kontrolü uygulamaları olduğu kabul edilmektedir.34 Bu ise üç alanda gerçekleşir:
Doç. Dr. Ramazan BİÇER
Sakarya Ü. İlahiyat Fakültesi (rbicer[MENTION=111118]sakarya[/MENTION].edu.tr)
GİRİŞ
YENİ ÇAĞ DİNİ HAREKETLER VE UFO TARİKATLARI
Yeni Çağ Dini Akımlar (New Age Religious Movements), tarikatlar (sects) veya Kültler (Cults) 1960 yılların ortası ile 1970 yılların başında ortaya çıktı. Ancak daha çok Jim Jones'in liderliğindeki Guyana Jonestown'da bulunan Peoples Temple tarikatının 1978 yılında 914 üyesinin intihar etmesiyle dikkatleri üzerine çekti. Ardından Texas Waco'da David Koresh/Wernon Howell başkanlığındaki Davidian tarikatı yanında Luc Jouret'in başkanlığını yaptığı Solar Temple ve Marshall Applewhite'in öncülüğünü çektiği Heaven's Gate tarikatlarının yaşadıkları da, araştırmacıların bu akımlar üzerinde yoğunlaşmasına neden oldu.
Toplu intihar, dağılan aile hayatları, bireysel psikolojilerin bozulması gibi dramatik sonuçlara yol açan ve daha çok UFO kültü verileriyle hareket eden tarikatların yanında, Asya kökenli spritualist/dini yapılar da Yeni Çağ Dini Akımların oluşmasında büyük pay sahibidir.
Bu karışım sonucu Yeni Çağ Dini Hareketlerin büyük kısmı, zamanla Yeni Çoğulcu Ruhçu akımlar haline dönüştü. Bu nedenle, kült veya sect olarak da anılmaya başlandı. Sect, Türkçe'ye tarikat veya mezhep olarak çevirebileceğimiz, geleneksel dini anlayışın dışında teşekkül eden, kendi inanç ve uygulama şekilleri olan dini oluşumlar olarak adlandırılmaktadır. Cult ise, tuhaf inanç ve pratik sistemi olan dini organizasyonlara verilen ad olmuştur.[1] Kültü, tarikattan (sect) ayıran en önemli özellik, karizmatik bir liderin sultası altında boyun eğmektir. Bir anlamda totaliter bir organizasyon ve ideolojidir.
Bunların büyük kısmı Asya kökenli anlayışların Batı versiyonunu oluşturuyordu. Transcendental Meditation, Divine Light Mission, International Society for Krishna Consciousness, Rajneesh Foundation/Osho Foundation, Nichiren Shoshu/Soka Gakkai, Vajradhatu/Shambhala gibi felsefi anlayışı olan, büyü içerikli (magic) ve lidere kayıtsız teslimiyete dayalı akımlar ortaya çıktı.[2]
Öte yandan, insan potansiyelinin harekete geçirilmesi iddiasıyla hareket eden Erhard Seminar Training, Scientology, Psychosynthesis, Silva Mind-Control, Jorge Angel Livraga Rizzi'nin kurduğu New Akropolis, Türkiye'deki versiyonuyla Yeni Yüksektepe Kültür Derneği [3] türü akımlar da bu dini hareketlerin bir bölümünü oluşturdu.
Bir başka akım ise, klasik okült değerlerin yeniden canlandırılması teziyle ortaya çıktı. Gerald Brosseau Gardner'in öncülüğünü yaptığı Wicca dini, Feraferia, Church of Satan gibi hareketleri bu grupta değerlendirebiliriz.
Makalemizin ana temasını oluşturan UFO tarikatların/kültlerin temel felsefesi, uzaydan aldığı ileri sürülen mesajlar ile bağlantılı hareket tarzını benimseyen
grupları ortaya çıkardı. Heaven's Gate, Aethurius Society, Raelian tarikatı bunlardan bir kısmıdır.
Yukarıda tasnif etmeye çalıştığımız dini akımların birbirleriyle yakın bir ilişkisi bulunmaktadır. Bu nedenle bir kategoride yer alan kültü, bir başka bölümde de değerlendirmek mümkündür. Bundan dolayı kesin çizgileri belli bir sınıflandırma zor görünmektedir. Ancak genel anlamda hepsi, Yeni Çağ Dini Akımlar içerisinde yer almaktadır.
Bunların bir kısmı Hıristiyanlık içerisinde doğup, onun karşısında alternatif bir din oluşturma gayesi gütmektedir. R. Lon Hubbard'ın 1952'de kurduğu
Scientology, 1966 yılında A. C. Bhaktivedanta Swami Prabhupada tarafından oluşturulan Krishna Consciousness (ISKCON)/Hare Krishna ve Unification Church (Moonism) gibi. Burada Unification Church, Jehova's Witness, Mormonism hareketlerini tamamen Hıristiyanlık içerisinde ele almak daha doğru olur.[4]
Yeni Çağ Din hareketlerinin hemen hemen hepsi senkretik bir yapıya sahiptir. Mesela Scientology hareketi Amerika'da ortaya çıkmasına ve bir Hıristiyan toplum içerisinde yeşermesine rağmen, Hinduizm ve Budizm dinlerinin öğretilerini, çoğunluğu Hıristiyan olan Amerikan insanının yapı ve anlayışına uygun bir şekilde sunmuştur.
Moonculuk (Unification Church), İncil metinlerini, lider Sun Myung Moon, kendisine geldiğini kabul ettiği vahiy doğrultusunda, Kore kültürü arka planı
içerisinde, Konfüçyüslük ve Şaman verileri doğrultusunda yeniden yorumlamış ve sunmuştur.
Bu anlamda Yeni Çağ Dini Hareketleri belli kategoriler altında sınıflandırmak çok zor görünmektedir. Zira genel olarak bu hareketler, Yahudi-
Hıristiyan geleneği yanında Hinduizm, Şintoizm, Budizm, İslam ve pagan geleneklerini de barındırmaktadır.[5]
Kaynakların farklılığı ve senkretik oluşumu nedeniyle de, Yeni Çağ Dini Hareketler adıyla nitelendirebileceğimiz, dünyanın farklı yerlerinde bulunan 2500 den fazla grup ortaya çıkmıştır.[6] Zamanla bunlara yeni katılımlar ya da ayrılma ve bölünmeler nedeniyle yeni ortakların artması da söz konusudur.[7]
Yeni Çağ Dini Hareketlerin oluşumunun birden fazla nedeni bulunmaktadır. Sekülerlik, geleneksel dini öğreti ve ritüellerin dışında görünen Modern-seküler yoga yanında, UFO, okültistik ve spritual konulara ilgi ve merak, Hıristiyan dininin Batı insanını tatmin etmemesi yanında dikkat çeken önemli bir nokta da, globalleşmenin bir sonucu olduğu tezidir. Buna göre insanların kendi dini dışındaki dinler hakkında bilgi ve görgüsü artmakta, bunun sonuncunda da, bir anlamda karşılıklı etkileşim gerçekleşmektedir. Bu nedenle Yeni Çağ Dini Akımlardaki yeni/new tabiri, bir anlamda çeşitlilik ve zenginlik de içermektedir.[8]
Yeni Çağ Dini Akımların ana temalarının spiritualist yaklaşımlar olduğu genel bir kabul olarak karşımıza çıkmaktadır.[9] Ayrıca çoğunda reenkarnasyon anlayışı önemli bir ilke olmuştur.[10]
UFO TARİKATLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ
Batı dünyasında daha çok Yeni Çağ Dini Akımları içerisinde (New Age Religious Movement) ele alabileceğimiz akımın bir bölümünü de UFO cult/sect oluşturmaktadır.[11]
UFO tarikatları, spritualist ve reenkarnasyonu kabul eden akımlar arasında değerlendirilmektedir. [12] Bunların hemen hemen hepsinin uzaydan yazdırıldığı ileri sürülen kitapları bulunmaktadır. The Urantia Book bunlardan biridir.[13] Bu ve benzeri diğer kitapların, insanlığın kurtuluşu amacıyla göksel otoriteler tarafından seçilmiş kimse aracılığı ile dünyaya indirilmiş olduğu ileri sürülmüştür.[14]
UFO tarikatları Batı literatüründe daha çok toplu intiharlar ile birlikte ele alınmaktadır. Zira kitlesel ölüm eylemlerini gerçekleştiren dini grupların bir çoğu uzaysal bağlantılar sonucu bu üzücü eyleme başvurmuşlardır.[15]
UFO din/tarikatlarının ana teması, üstün güce sahip ve ebedi yaşama gücünü insanlara bahşeden bilinmeyen varlıkların/uzaylıların, seçilmiş bir kimse ile
mesajlarını insanlığa ulaştırmasıdır. Bu seçilmiş şahıs, bazılarına göre dinler üstü son görevlidir,[16] bazılarına göre ise son peygamberdir. Bu anlayışın önde giden grubu, Clauda Vorilhon'un (Rael) kurduğu Raelian dinidir. Bu ekolde Rael son peygamberdir. Raelyanlar kendilerinin UFO dini ile irtibatlandırılmasından hoşlanmazlar.[17] Rael, kendi öğretileriyle insanlığın altın çağa kavuşacağını iddia etmiştir.[18] Bir başka UFO dini ise, Unarius Academi of Science'dir. 1954 yılında Ernest and Ruth Norman tarafından kuruldu. Norman, uzaydan aldıkları mesajları insanlara ulaştırmakla görevlendirilmişdir.[19] 1954 yılında Sir King George tarafından kurulan dinin lideri, insanlığın kurtuluşunu içeren vahiy bilgilerini uzay varlıklarından aldığını ileri sürmüştür.[20]
Daha çok UFO kültü kategorisine dahil edebileceğimiz ve Türkiye'de yaygınlaşan Dünya Kardeşlik Birliği'nin21 Tanrısal olarak nitelendirdiği Bilgi Kitabı verilerinden hareketle örgütün inanç felsefesini aşağıda incelemeye çalışacağız. Ancak bu akımın temel algılayışını anlamak için, UFO kültlerinin ana niteliklerine değinmemiz yerinde olacaktır.
Yeni çağ akımları içerisinde yer alan her dini veya alternatif oluşturan grubun mutlaka sorun yaratır nitelikte olduğu söylenemez. Ancak her tarikat, tarikat, her ibadet de ibadet değildir. Gizemli, anlaşılmaz inanışlara sahip gruplara ve tarikatlara kuş bakışı bakıldığında, içinde ne olduğu görülmeyen, adeta balta girmemiş bir orman gibidirler. Ancak bu orman sürekli değişmekte ve yeni, eşi benzeri olmayan filizler vermektedir.22
Bu tür UFO tarikatları hakkında araştırma yapan bilim adamlarına göre, lider ve mensuplarının kabul etmemesine rağmen, bunlar birer dini harekettirler. Daha ötesi birer tarikattırlar. Ancak örgüt içerisinde bulunanlar bunu kabul, hatta farketmeyebilirler. Zira bu tarikatların söylem ve sunumları, klasik olanlardan farklıdırlar.
Nitekim araştırmacılara göre, bazı üyeler/müritler tarikat üyesi olduğunun bilincinde olmayabilir. Bunun nedeni ise, zihin etkileme yöntemlerini bilmeyen bir kişinin, içerisinde bulunduğu durumu algılama güçlüğünden kaynaklanmaktadır.
Ayrıca bilinen klasik tarikat söylemlerinin farklı biçimlerde ifade edilmesi de, içeridekilerin bulunduğu ortamı anlamamasına neden olmaktadır.23
UFO tarikatları, öğretileri yoluyla dünyada, altın çağa ulaşma ya da yeni insanı yaratma gibi düşünceler ileri sürerler. Evren ve insandaki gizemleri yalnızca kendilerinin açıklayabilecekleri savına sahiptirler. Düşünce biçimleri iyi-kötü ya da doğru-yanlış algılayışı çerçevesindedir. Dünyanın ve geleceğin kurtarıcılarıyız söylemiyle hareket ederler.24 Merkezdeki lider/başkan tanrı, kutsal kişi ya da evrensel sözcü sıfatıyla saygı duyarlar. Eleştirilemeyen bir yönetim biçimleri vardır.25 Başkan/lider; ideal veya efsane olarak karizmatikleştirilir.26 Liderleri de kendilerini bu şekilde sunabilirler.27 Keskin sınırlar çizerek dışarıya kapalı bir sistem oluştururlar ve birbirine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Emir-komuta zincirine dayalı ilişkiler söz konusudur.28 Üyeler, ucuz iş gücü olarak kullanılmayı çoğunlukla gönüllü olarak kabul ederler. Kendilerinin yasaların üstünde olduğu inancıyla, yasal görüntü arkasında üyelerin yasa dışı işler yapmasını beklerler.29 Bireylerden kendilerini tamamen gruba teslim etmelerini isterler.30 Üyelerin kendine ait mal ve paralarının önemli bir kısmını tarikata ayrılmaktadır. Kaderci bir düşünce biçimiyle yönetilirler. Bu nedenle de liderin yaptıklarının bir hikmeti olduğu kanaatine sahiptirler. Bireyden ailesi, arkadaşları ile bağlarını kopartması istenir. Üyelere yeni bir misyon veya ad verilir ve tamamen grupla birlikte hareket ederler. Çünkü kendileri seçilmiş insanlardır.31
Sürekli tekrarlanan kelime veya söz dizileri ile meditasyon gibi duyguları etkileyen, bireyi kendinden geçiren, bilinç değiştirici teknikler uygulanır. Gruptan ayrılmak için hiçbir neden geçerli sayılmaz ve bu düşüncede olanlar dışlanırlar.32
Bu tip yapı içerisindeki kişilerin davranışları, kült yapısının temel aldığı görüş ne olursa olsun birbirine son derece benzer. Beyin yıkama taktiği ile çalışan bu gruplar, içine aldıkları kişinin tüm benliğini hem maddi hem de manevi yönlerden kuşatıp, kişiyi bağımsız hareket edemez hale getirirler ve tamamen gruba bağlarlar. Genelde, hedeflerinin dünya hakimiyeti olması da olayın boyutunu büyütüyor. Öte yandan dini bilgilerini yeterince elde edememiş, geleneksel din kültürü verileriyle dini yorumlayan ama sosyal açıdan toplumun orta kesiminin üstünde yer alan kimselerin oluşturduğu bir tarikat görünümüne sahiptir.33
Araştırmacılara göre Hare Krishna, the Unification Church, Dünya Kardeşlik Birliği tarzı Yeni Çağ bu tür oluşum ve örgütlerin temel nitelikleri otoriteryan ve totalist bir anlayış hakim olmasıdır. Bu düşüncenin gerçekleşmesi için de beyin yıkama veya zihin kontrolü uygulamaları olduğu kabul edilmektedir.34 Bu ise üç alanda gerçekleşir: