Başörtüsü kimi Cumhurbaşkanı yapar?
Başörtüsü Gül'ü mü yoksa Erdoğan'ı mı Cumhurbaşkanı yapar?
Gül'ü mü yoksa Erdoğan'ı mı Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça başörtüsü konusunda tartışmalar artacak gibi gözüküyor. Başörtüsünü siyasi istismar aracı haline getirmeyi çok iyi beceriyoruz.
Başörtüsü Gül'ü mü yoksa Erdoğan'ı mı Cumhurbaşkanı yapar?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrunnisa Gül, ilkokulda başörtüsü tartışmalarına katıldı. Bayan Gül, "İlkokul öğrencisinin kendi isteği ile başörtüsü takması gibi birşey söz konusu olamaz. Bu konuda karar verecek yaşa geldiğinde kararını verir" dedi
Geçtiğimiz haftayı Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün eşi Hayrunnisa Gül'ün başörtüsüne yönelik bu açıklamarıyla geçirdik. Sayın Gül'ün eşi İngiltere'deki bir toplantıda "İlkokul sıralarında başörtüsü serbest olmamalıdır" dedi. Bir kere bu açıklamanın yapılması için niçin İngiltere'nin seçildiğini anlamadım. Herhalde İngiltere-ABD ekseninin lobi olarak ülkemizde etkin olduğunu biliyor. Gelecek planlaması çerçevesinde küresel aktörlere bir takım mesajlar veriliyor.
Hayrun Nisa Hanımın bu açıklamalarını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de destek verdi. Bu açıklamanın İngiltere Kraliçesi tarafından Chattam House ödülünün verilmesine denk gelmesi asla bir tesadüf olamaz. Uzun yıllardır yakından tanıdığım Gül'ün herhalde yapmayacağı tek şey gelişi güzel açıklamalardır. Gül tarzı itibarıyla kimseyi kırmayan, aşırı kontrollü ve pragmatist bir yapıya sahip. 2012 yılı içerisinde Cumhubaşkanlığı görev süresi doluyor. Anlaşılan yine önemli bir aktör olmak istiyor. Eşi ile birlikte ilkokulda başörtüsü olamaz diyerek. Türkiye'deki laik çevrelere, masonlara, uluslar arası güç odaklarına ben ligtım, ben ılımlıyım Tayyip Erdoğan radikal mesajı veriyor. Bu konudaki açıklamalarının dengeyle, mantıklı, uhuletle ilgisi yok. Tamamen politik ve samimiyetsiz bir çıkıştır.
Eğer Sayın Gül, bu açıklamaları Türkiye'de yapsa daha anlaşılır ve mazur görebilirdik. Diyebilirdik ki efendim Türkiye'de yargı var, asker var bunlar varken başörtüsü konusu serbest olamaz. En azından üniversitede serbest bırakmak için ilkokulda başörtüsü olmaz diyelim anlayışı hakim olabilirdi. Ancak bu açıklamalar İngiltere'de küresel güç odaklarının merkezinde yapılmıştır. Bu açıklamların burada yapılması bir büyük medeniyete sahip milletimizi üzmüştür.
Öte yandan Başbakan Erdoğan'da bu tartışmalara katıldı. Basın mensuplarının sorusu üzerine Erdoğan, Gül çifti ile ayrı düşündüğünü söyledi. Buradan ben çizgimi değiştirmedim. Ben aynı noktada duruyorum. Başörtüsü ilkokulda da serbest olmalıdır mesajı veriyor. Erdoğan da bu duruşunda politik bir tutum sergiliyor. Muhafazakar seçmene ben değişmedim ve aynı noktadayım mesajını veriyor. O da bu açıklamalarıyla Sayın Gül'ü boşluğa düşürüyor. Kendisi 2012 yılını hedefliyor. Burada şunu belirtmekte fayda var. Erdoğan bu düşüncesinde ister samimi olsun ister politik davransın sonuç itibarıyla çizgisi doğrudur. Bana göre ve İslam ulemasına göre de ilkokulda başörtüsü serbest olmalıdır. O nedenle şu an itibarıyla Erdoğan'ın çizgisi daha doğrudur ama yetersizdir.
Sonuç itibarıyla iki yaklaşımda da siyasi hesap var. Keşke siyasi hesap yapmadan samimi bu konuya yaklaşabilsek. Keşke Yüce Allah'ın dediği gibi dosdoğru olabilsek.
cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça başörtüsü konusunda tartışmalar artacak gibi gözüküyor. Başörtüsünü siyasi istismar aracı haline getirmeyi çok iyi beceriyoruz.
Sinan Burhan-Milli Gazete
Başörtüsü Gül'ü mü yoksa Erdoğan'ı mı Cumhurbaşkanı yapar?
Gül'ü mü yoksa Erdoğan'ı mı Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça başörtüsü konusunda tartışmalar artacak gibi gözüküyor. Başörtüsünü siyasi istismar aracı haline getirmeyi çok iyi beceriyoruz.
Başörtüsü Gül'ü mü yoksa Erdoğan'ı mı Cumhurbaşkanı yapar?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrunnisa Gül, ilkokulda başörtüsü tartışmalarına katıldı. Bayan Gül, "İlkokul öğrencisinin kendi isteği ile başörtüsü takması gibi birşey söz konusu olamaz. Bu konuda karar verecek yaşa geldiğinde kararını verir" dedi
Geçtiğimiz haftayı Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün eşi Hayrunnisa Gül'ün başörtüsüne yönelik bu açıklamarıyla geçirdik. Sayın Gül'ün eşi İngiltere'deki bir toplantıda "İlkokul sıralarında başörtüsü serbest olmamalıdır" dedi. Bir kere bu açıklamanın yapılması için niçin İngiltere'nin seçildiğini anlamadım. Herhalde İngiltere-ABD ekseninin lobi olarak ülkemizde etkin olduğunu biliyor. Gelecek planlaması çerçevesinde küresel aktörlere bir takım mesajlar veriliyor.
Hayrun Nisa Hanımın bu açıklamalarını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de destek verdi. Bu açıklamanın İngiltere Kraliçesi tarafından Chattam House ödülünün verilmesine denk gelmesi asla bir tesadüf olamaz. Uzun yıllardır yakından tanıdığım Gül'ün herhalde yapmayacağı tek şey gelişi güzel açıklamalardır. Gül tarzı itibarıyla kimseyi kırmayan, aşırı kontrollü ve pragmatist bir yapıya sahip. 2012 yılı içerisinde Cumhubaşkanlığı görev süresi doluyor. Anlaşılan yine önemli bir aktör olmak istiyor. Eşi ile birlikte ilkokulda başörtüsü olamaz diyerek. Türkiye'deki laik çevrelere, masonlara, uluslar arası güç odaklarına ben ligtım, ben ılımlıyım Tayyip Erdoğan radikal mesajı veriyor. Bu konudaki açıklamalarının dengeyle, mantıklı, uhuletle ilgisi yok. Tamamen politik ve samimiyetsiz bir çıkıştır.
Eğer Sayın Gül, bu açıklamaları Türkiye'de yapsa daha anlaşılır ve mazur görebilirdik. Diyebilirdik ki efendim Türkiye'de yargı var, asker var bunlar varken başörtüsü konusu serbest olamaz. En azından üniversitede serbest bırakmak için ilkokulda başörtüsü olmaz diyelim anlayışı hakim olabilirdi. Ancak bu açıklamalar İngiltere'de küresel güç odaklarının merkezinde yapılmıştır. Bu açıklamların burada yapılması bir büyük medeniyete sahip milletimizi üzmüştür.
Öte yandan Başbakan Erdoğan'da bu tartışmalara katıldı. Basın mensuplarının sorusu üzerine Erdoğan, Gül çifti ile ayrı düşündüğünü söyledi. Buradan ben çizgimi değiştirmedim. Ben aynı noktada duruyorum. Başörtüsü ilkokulda da serbest olmalıdır mesajı veriyor. Erdoğan da bu duruşunda politik bir tutum sergiliyor. Muhafazakar seçmene ben değişmedim ve aynı noktadayım mesajını veriyor. O da bu açıklamalarıyla Sayın Gül'ü boşluğa düşürüyor. Kendisi 2012 yılını hedefliyor. Burada şunu belirtmekte fayda var. Erdoğan bu düşüncesinde ister samimi olsun ister politik davransın sonuç itibarıyla çizgisi doğrudur. Bana göre ve İslam ulemasına göre de ilkokulda başörtüsü serbest olmalıdır. O nedenle şu an itibarıyla Erdoğan'ın çizgisi daha doğrudur ama yetersizdir.
Sonuç itibarıyla iki yaklaşımda da siyasi hesap var. Keşke siyasi hesap yapmadan samimi bu konuya yaklaşabilsek. Keşke Yüce Allah'ın dediği gibi dosdoğru olabilsek.
cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça başörtüsü konusunda tartışmalar artacak gibi gözüküyor. Başörtüsünü siyasi istismar aracı haline getirmeyi çok iyi beceriyoruz.
Sinan Burhan-Milli Gazete