Ben üzerimize bu etiketin nasıl yapıştırıldığı ile daha çok ilgiliyim.
Bugün doğu'da yaşananları ''beyaz-siyah'' ayrımcılığına benzetmek kadar yanlış bir tutum daha olamaz.
Doğu'da yaşanan 'içselleştirilmiş ırkçılık''dan ziyade, bir ''iç çatışma''dır.
Sn Sebla, PKK ayrı bir sorundur, Kürt halkının tahkir edilmesi ayrı bir sorundur, PKK ile Kürt halkının örtüştürülmesi, alakası ayrı bir sorundur. Her ne kadar birbirlerinden doğmuş, birbirlerini tetiklemiş veya orada geliştirilen bu sorun için, biri biri için kullanılmış olsalar da ayrı ayrı bakılabilecek/ bakılmalı olan konulardır.
Bu cümleyi yazarken Sn Bulutun eklediği iki videodan çıkarımlarımı kullanmadım. PKK nın ne olduğu hakkında bir fikrim olamayacak kadar küçük yaştayken, belki PKK ifadesini hiç duymamışken, Kürt halkından olanların maruz kaldığı hakaretlere şahit oluyordum. Dille hakaret için seçilen kelimeler arasında, terörist ya da PKK lı ifadeleri yer almıyordu, sn. Bulut un cümlesinde geçen cahil, görgüsüz ifadeleri ve daha ağırları yer alıyordu. Öyle ki, artık Kürtler ifadesini Kürt halkını konu ederken, onlara karşı hakaret algılanır diye kullanmaktan bundan birkaç yıl öncesine dek imtina ettim. Bu da benim hamallığım oldu.
Beyaz-siyah ayrımcılığı buradan bakılınca az da benzemiyor Türk- Kürt ayrımcılığına. Sebeplerin farklılığı, olayların şöyle ya da böyle gelişmesi, devam etmesi, insan onuru meselesine dokunan kısmı değiştirmiyor (Konunun açılış yazısı, bana göre bunu çok iyi vurgulamış, teşekkür ediyorum sn. Bulut'a ).
Bakın, şimdi bu gün bile Kürt halkı hakkında Nihayetinde onlar da insan cümlesini kuran çok insaflı(!) bir kesim var. Bu cümle siyasi bir değerlendirme esnasında kullanılmıyor. Bu cümle, yatıp kalkma, yiyip içme, temizlenme esnasında kullanacakları alanların tayini esnasında kullanılıyor.Kürt çocuklarının bakışlarından, siyahi çocukların bakışlarından dökülen ifadelerden çok da farklı ifadeler dökülmüyor yeterince dikkat edilirse
Benim muhatap aldığım nokta bir insanın diğer bir insana düşürdüğü bakışıDoğuda yaşananların ne olmaklığı değil. Ayrıca orada yaşananların bir ucunda ırkçılığın ve/veya şovenizmin olduğu gerçeğini reddetmek,yanlış olur asıl diye düşünüyorum.
8 Eylülde Farid Farjad Ankara da bir konser verdi. Büyük bir coşkuyla karşılandı,dinlendi. Hatta konserin sonlarına doğru dinlettirdiği bir Kürt ezgisine tüm salon alkış temposuyla eşlik etti,gayet gönüllüKonserin sonunda İngilizce bir konuşma yaptı Farjad ve o konuşmada geçen bir kelimeden ötürü büyük bir alkış aldı. Fakat , konuşmanın tercümesi esnasında, o kelime ve kelimeyi içeren cümle çok zayıf bir rağbet gördü. Kürtleri seviyorum demişti, fakat salon kelimeyi yanlış algılayıp Türkleri seviyorum dediğini sanmıştı Farjad ın Kürt halkıyla bağı nasıl değerlendirilir? Benim çıkarımım hep aynı Saygılar