Merhaba Bu baslik altinda Cumhuriyetin Basbakanlarinin sirayla biyografilerini vermeden once
On Bilgi:
İçişleri bakanı Ahmet Fikri Tüzer, Refik Saydamın görevi başında vefat etmesi üzerine, Şükrü Saracoğlu 9 Temmuz 1942 de 13. hükûmeti kurmadan önce 12. hükûmette bir günlüğüne başbakanlık görevini üstlendi.
Emin Fahrettin Özdilek, 26 Ekim 1961 de Cemal Gürsel in Cumhurbaşkanlığı görevi başladığı için Başbakanlık görevini 27 Ekim 1961 - 20 Kasım 1961 tarihleri arasında geçici olarak yürüttü.
Ali Hüsrev Bozer, Turgut Özal ın 31 Ekim 1989 tarihinde Cumhurbaşkanlığına seçilmesi üzerine boşalan yerine 9 Kasım 1989 tarihine dek vekalet etti.
Erdal İnönü, Süleyman Demirel in Cumhurbaşkanlığına seçilmesi üzerine boşalan yerine 16 Mayıs 1993-25 Haziran 1993 tarihleri arasında vekalet etti
Mustafa İsmet İnönü (d. 24 Eylül1884, İzmir- ö. 25 Aralık1973, Ankara), emekli Orgeneral asker ve siyasetçi. Türkiye Cumhuriyeti nin ikinci Cumhurbaşkanı.
Kurtuluş Savaşı nın kazanılmasında önemli bir rol oynamış, Türkiye Cumhuriyeti nin bağımsız bir devlet olarak dünya sahnesinde yerini almasını sağlayan Lozan Antlaşması nı imzalamış, birçok defalar başbakanlıkgörevini üstlenmiştir.
Öğrenim ve İlk Görevleri
1884 yılında İzmir de doğdu. Ailesi aslen Bitlis li olmakla birlikte Malatya da ikamet ettiği ve 2.dönem TBMM den itibaren Malatya Milletvekilliği yaptığı için Malatya lı olarak da bilinir. İlk ve orta öğrenimini Sivas ta tamamladı. Bir yıl Sivas ta Mülkiye İdadisi nde okuduktan sonra, 1897 yılında İstanbul daki Mühendishane İdadisi ne gitti. 1901 de Mühendishane-i Berri-i Hümayun a (topçu okulu) giren İsmet İnönü, bu okulu 1903 te topçu teğmeni olarak bitirdi. 1906 da Erkân-ı Harbiye Mektebi ni birincilikle bitirerek [kaynak belirtilmeli] kurmay yüzbaşı rütbesiyle Edirne deki 2. Ordu nun 8. Alay ında bölük komutanlığına atandı.
1908 de kolağası oldu ve 31 Mart Olayı (13 Nisan1909) olarak bilinen ayaklanmayı Selanik ten gelerek bastıran Hareket Ordusu nda görev aldı. 1910-1913yılları arasında Yemen İsyanı nın bastırılması harekâtına katıldı. Bu ve bundan önceki görevlerinde hudut problemleri ve asilerle yapılan anlaşmalarda başarılı hizmetleri ve meslekî özellikleriyle dikkati çekti. Birinci Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi nde Kolordu Komutanı olarak Atatürk le birlikte çalıştı ve yıllardır süren dostlukları ile devletin geleceği hakkında ortak fikirleri gelişti. Suriye Cephesi nde savaştı; Millî Mücadele sırasında Atatürk ün en yakın silâh arkadaşı olarak çalıştı.
Balkan Savaşları
26 Nisan1912 de binbaşılığa yükseltildi ve Yemen Mürettep Kuvvetlerikurmay başkanı oldu. Balkan Savaşı çıkınca (1912) İstanbul a döndü (1913), Çatalca daki sağ cenah komutanlığı emrine verildi. 1914 te harbiye nazırlığı ve erkân-ı harbiye-i umumiye reisliğine (genelkurmay başkanlığı) atanan Enver Paşa nın başlattığı ordunun yenileştirilmesi hareketinde etkin rol oynadı.
Birinci Dünya Savaşı
29 Kasım1914 te kaymakam (yarbay), 14 Aralık1915 te miralay (albay) oldu ve Çanakkale deki İkinci Ordu (Osmanlı) nun kurmay başkanlığına atandı.
I. Dünya Savaşı nda Doğu Cephesi nde görevlendirildi. Bu sırada Mustafa Kemal Paşa da (Atatürk) bu ordunun XVI Kolordu (Osmanlı)komutanlığına atandı. İsmet Bey, 1916 nın yaz aylarında bir süre çarpışmaları yönetti. Ocak 1917 de İkinci Ordu (Osmanlı)komutan vekili Mustafa KemalPaşa nın önerisiyle , IV Kolordu (Osmanlı)komutanlığına atandı; stratejik birliklere komutanlık dönemi de bu göreviyle başladı. Mayıs1917 de Suriye Cephesi nde 20. Kolordu komutanlığında görev almış, 19 Haziran da da , III Kolordu (Osmanlı)komutanlığıda görev almış[kaynak belirtilmeli]. Bir süre sonra İstanbul a geri çağrıldı ve Halep te 7. Ordu nun oluşturulmasında görev aldı. Daha sonra bu orduda kolordu komutanlığına getirildi ve Yedinci Ordu (Osmanlı) nun komutanlığını üstlenen Mustafa Kemal Paşa ile gene yakın ilişki içinde oldu. Ancak Nablus Hezimetisırasında bayılıp İstanbul a gönderildi.
Kurtuluş Savaşı
Mondros Mütarekesi nin (30 Ekim1918) imzalanmasından az önce Sina ve Filistin CephesindekiYıldırım Orduları Grubu nun General Edmund Allenbykarşısında uğradığı Nablus Hezimetindensonra rahatsızlanarak İstanbul a dönen İsmet Bey, 24 Ekim1918 de Harbiye Nezareti nde müsteşarlığa atandı. 29 Aralık ta Paris Barış Konferansı na (1919) hazırlık için kurulan komisyonda askeri müşavir oldu; 4 Ağustos1919 da yalnızca sekiz gün için Askeri Şûra Muamelat-ı Umumiyemüdürlüğüne, bir ara da jandarma ve polis örgütünün iyileştirilmesi için kurulan komisyona üye olarak atandı. Bütün bunlar genellikle birkaç günlük görevlerdi.
Albay İsmet Bey, ilk kez 8 Ocak1920 de, yalnızca bazı danışmalarda bulunmak için Ankara ya gitti ve kısa bir süre Mustafa Kemal le çalıştı. Yeni kurulan Ali Rıza Paşahükümetinde harbiye nazırı olan Fevzi Paşa nın (Çakmak) çağrısı üzerine şubat sonlarında İstanbul a gitti. 9 Nisan1920 de Mustafa Kemal in çağrısı üzerine Ankara ya döndü ve İstanbul la bütün resmî bağlarını kopardı.
23 Nisan1920 de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ne (TBMM) Edirne milletvekili olarak katılan İsmet Bey, 3 Mayıs1920 de İcra Vekilleri Heyeti nde Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekili (o dönemde Genelkurmay Başkanlığı) görevine getirildi. Bu görevi üstlendiğinde albaydı ve kendisinden hem rütbe, hem kıdemce çok ileride komutanlar da vardı. İsmet Bey, 6 Haziran 1920 de İstanbul da divanı-harp tarafından gıyabında ölüm cezasına çarptırıldı.
10 Kasım1920 de milletvekilliği ve vekillik görevi saklı kalmak üzere Garp Cephesi Kuzey Kesimi Komutanlığı na atandı. Çerkez Ethemayaklanması nın ve iç isyanların bastırılmasında etkin rol oynadı. Ocak 1921 de Birinci İnönü MuharebesindeYunan ilerlemesini durdurunca 5 senedir bulunduğu Albaylıkrütbesinden Mirliva (Tuğgeneral) rütbesine terfi etti. Mart 1921 de İkinci İnönü Muharebesindekibaşarıdan sonra 4 Mayıs 1921 de Garp Cephesikomutanlığına getirildi. 17 Temmuz 1921 de Kütahya-Eskişehir Muharebelerinikaybedince Türk Ordusu Polatlı ya kadar çekilmek zorunda kaldı. Millet Meclisi nin Ankara dan Kayseri ye taşınması gündeme geldi.
17 Temmuz 1921 de Kütahya-Eskişehir Muharebelerindeİsmet Paşakomutasındaki Garp Cephesi ordularının Yunanlılara karşı kaybetmesi ve bunun sonucunda Kütahya, Eskişehirve Afyon un düşman orduları tarafından işgal edilmesinden sonra, TBMMReisi ve Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 3 Ağustos 1921 de Tuğgeneral İsmet Paşa yı Genelkurmay Başkanlığıgörevinden alarak, aynı zamanda Başbakanve Milli Savunma Bakanıda olan Orgeneral Fevzi Paşa yı bu vazifeyle de görevlendirdi.
Siyasal yaşamı
Milli Mücadele nin sonunu belirleyen Mudanya Mütarekesigörüşmelerinde (3 Ekim-11 Ekim1922) Türk tarafını temsil eden İsmet Paşa, 26 Ekim1922 de hariciye vekili oldu. Lozan görüşmelerinde murahhas heyetin başkanlığını yaptı; yeni devletin bağımsızlığını ve egemenliğini onaylayan, Sevr Antlaşmasıve Mondros Mütarekesinigeçersiz kılan Lozan Antlaşması nı imzaladı.
İkinci dönem (1923-27) TBMM de Malatya milletvekili olarak bulunan İsmet Paşa, Fethi Bey in (Okyar) kurduğu İcra Vekilleri Heyeti ne gene hariciye vekili olarak girdi. 23 Ağustos ta Lozan Antlaşması nın TBMM de kabulü, siyasal-diplomatik başarılarının en önemlisi oldu.
29 Ekim1923 te Cumhuriyet in ilanı ile sonuçlanan süreçte, Mustafa Kemal le yakın siyasal işbirliği içindeydi. İlk Cumhuriyet hükümetini kurdu (30 Ekim); aynı zamanda Halk Fırkası (sonradan Cumhuriyet Halk Partisi-CHP) genel başkan vekilliğini üstlendi. Bu arada Mustafa Kemal Paşa nın askerlik yapanların siyasete karışmamaları gerektiğine dair talimatından sonra, aralarında Kazım Karabekir, Ali Fuat Paşave Rauf Orbay ın da bulunduğu tüm komutanlar 31 Ekim 1924 te askerlik görevlerinden ayrılıp siyasette kalırlarken Fevzi Paşada milletvekilliğinden istifa edip Genelkurmay Başkanlığıgörevine devam ederken, İsmet Paşaaskerlikten istifa etmeden siyasi görevlerine de devam etti. Hatta 30 Ağustos 1926 da Başbakanlık yaparken, Tuğgenerallikrütbesinden Orgenerallikrütbesine terfi etti ve 30 Haziran 1927 de askerlikten emekliye ayrıldı.
İsmet Paşa böylece hükümet ve parti üzerinde otorite kurma olanağı elde etti. Muhalefet partisi olarak kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası(TCF) karşısında istediği yetkileri elde edemediği için 8 Kasım1924 te başvekillikten istifa etti; 21 Kasım1924 te yeni hükümeti Fethi Beykurdu.
Doğudaki Şeyh Said İsyanı üzerine 3 Mart1925 te İsmet Paşa yeniden hükümeti kurmakla görevlendirildi. Ayaklanmanın bastırılmasında hükümet başkanı olarak önemli rol oynadı. Bu tarihten sonra, yeni devletin ve tek parti yönetiminin oluşumunda Mustafa Kemal ile birlikte en önemli siyasal kişilik olarak belirdi. 6 Mart 1925 tarihinde Takrir-i SükunKanunu nun yürürlüğe konması ve İstiklal Mahkemeleri nin kurulmasıyla birlikte Halk Fırkası aleyhinde yayın yapan bütün gazeteler kapatıldı ve geriye sadece Cumhuriyet, Hakimiyet-i Milliyeve Taningazeteleri kaldı. İstiklal Mahkemelerinde (genç şair Nazım Hikmetde dahil olmak üzere) çok sayıda sol görüşlü yazar ağır cezalara çarptırıldı. TCF hakkında henüz bir işlem yapılmamış olmasına rağmen, polisler Türkiye nin çeşitli yerlerindeki parti üyelerini tutuklamaya, parti merkezlerini basmaya başladı. Kapatılmayan üç gazeteden biri olan Tanin in yöneticisi Hüseyin Cahit Yalçın, gelişmeler üzerine, artık siyasi makaleler yazmayacağını açıklamış, Malta daki sürgün yıllarını konu alan bir yazı dizisi yayınlamaya başlamıştı - ki halkın, bu yazı dizisinin II. Abdülhamidiktidarında sansürlerin yaşandığı döneme yaptığı göndermeyi fark etmemesi mümkün değildi. Ancak Hüseyin Cahit İstanbul daki TCF bürolarına yapılan polis teftiş lerine baskın diye referansta bulununca tutuklandı ve Ankara İstiklal Mahkemesi nce Çorum da ömür boyu sürgüne mahkum edildi.
1934 te Soyadı Kanunu çıktığında Mustafa Kemal Atatürk ün verdiği İnönü soyadını alan İsmet Paşa, 1924 ten 1937 ye değin başvekillik görevini aralıksız sürdürdü. Bu dönemde ülkedeki bütün önemli siyasal gelişmelere damgasını vurdu. Siyasal muhalefetin etkisizleştirilmesinde, Kemalistreformların ilanında ve uygulanmasında, iktisat politikasında devletçilik ilkesinin kabulünde ve uygulanmasında çok önemli rolü oldu.
İnönü Eylül 1937 de Atatürk le aralarındaki bazı görüş ayrılıkları yüzünden Atatürktarafından Başvekillikten azledildi.[1] CHP nin genel başkan vekilliğinden de alındı. Görüş ayrılıkları büyük ölçüde İnönü nün devletçilik uygulamalarından doğmuştu. Atatürk, devletçilik uygulamalarının İnönü nün düşündüğü biçimde genişletilmesinden yana değildi ve aynı görüşü paylaşan iktisat vekili Celal Bayar ı İnönü ye karşı siyasal bir seçenek olarak görüyordu. İnönü ikinci kez başvekillikten ayrılınca yerine Celal Bayaratandı. İnönü bu dönemde yalnızca TBMM de Malatyamilletvekili olarak görev yaptı.
Cumhurbaşkanlığı ve çok partili dönem
İsmet İnönü, Atatürk ün ölümü üzerine 11 Kasım1938 de TBMMtarafından Cumhurbaşkanlığına seçildi. Etkin siyasal yaşamdan çekildikten bir yıl sonra Cumhurbaşkanı seçilebilmesi, uzun yıllar Atatürk ün Başvekilliği ni yaparak diplomasi tecrübesi kazanmış olmasıyla ilgiliydi. Cumhurbaşkanlığının yanı sıra CHPgenel başkanlığına da getirildiğinden hem devlet hem de parti yönetimi üzerinde geniş otorite sahibi oldu. CHP nin 26 Aralık1938 de toplanan I. Olağanüstü Kurultay ında partinin "değişmez genel başkan"ı seçildi.[2] Ayrıca kendisine "Milli Şef" sıfatı verildi. Daha sonra, ilgili kanun gereği[3] TCbanknotlarındaki Atatürkresimleri çıkartılarak İsmet İnönü nün resimleri yerleştirildi.[4]
11 Kasım 1938de İsmet İnönü not defterine şunları yazacaktır:
"İlk hükümet için dahiliye ve hariciye vekillerini değiştirmesini Celal Bayara tavsiye ettim. Tereddüt ettikten sonra kabul etti. Dahiliye Dr.Refik SaydamHariciye Şükrü Saraçoğlu. Dr. Tevfik Rüştü Arasile Şükrü Kayanın iktidardan gitmeleri memlekette hakikî bir inşirah verdi. Kendilerine karşı antipatinin bu kadar şamil olduğunu görmek herkesi şaşırttı."[5]
Cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen sonra başlayan II. Dünya Savaşı(1939-1945) döneminde İnönü ülkeyi savaştan uzak tutmaya çalıştı. Savaş yıllarındaki ekonomik ve toplumsal sıkıntılar ise, dönemin unutulmayan mirası olarak kaldı. Yine bu dönemde Hasan Ali Yücel in öncülüğündeki Köy Enstitülerikuruldu, ayrıca muhalif işadamlarına Varlık Vergisisalındı.[6]
II. Dünya Savaşı nın hemen ardından, gerek uluslararası siyasetteki gelişmeler, gerekse ülke içindeki yeni oluşumlar rejimin genel niteliğinde önemli değişiklikleri gündeme getirdi. İkinci Dünya Savaşı galiplerinden olan Sovyetler Birliği nin Türkiye den Kars, Ardahan, Artvinve Sarıkamış ı istemesi, Türkiye yi, savaşın diğer galipleri Amerikave İngiltereile daha yakın ilişkilere mecbur etti. Bu yakınlığı sağlamak için de Türkiye nin, Almanyave İtalya daki benzerleri yok edilen Milli Şeflik yönetiminden çıkıp demokrasihamlesi yapması gerekiyordu. İsmet İnönü çok partili rejimdeki ilk muhalefet partisi olan Nuri Demirağbaşkanlığında kurulan Milli Kalkınma Partisini engelleme girişiminde bulundu. Parti başkanının mallarını kamulaştırdı. Yine Nuri Demirağ ın binbir emekle kurduğu dünyadaki sayılı olan uçak fabrikalarından olan NUD uçak fabrikasının kapısına kilit vurdu. Basında "kuzu partisi" olarak bu partiyi lanse ettirdi. İsmet İnönü nün çok partili rejimdeki ilk muhalefet partisi olan Milli Kalkınma Partisine olan tutumu çok partili rejimi ne kadar destekleyip desteklemedigi konusunda şüphe uyandırmaktadır.
1945yılında kurulan Milli Kalkınma Partisinden sonra 1946 da kurulan Demokrat Partiile çetin bir seçim yarışına girdi. 1946 yılında yapılan TCtarihinin ilk çok-partili seçiminde "açık oy, gizli tasnif" metodu kullanıldı, ve CHPbu seçimleri %70 oy oranı ile kazandığını iddia etti.[7]
"Gizli oy, açık tasnif" esasına göre yapılan 14 Mayıs1950genel seçimlerinde CHP nin DP ye yenilmesi üzerine iktidarı Demokrat Parti ye bırakırken, İsmet İnönü de cumhurbaşkanlığından ayrıldı ve ana muhalefet partisi genel başkanı olarak siyasal rolünü sürdürdü. On yıllık muhalefet döneminde, 1954ve 1957seçimlerini de kaybetmesine karşın partisinin başında kaldı ve iktidarın zamanla sertleşen siyasal baskılarına rağmen, CHP nin yeniden güçlenmesine katkıda bulundu.
DP, 1960 yılında 27 Mayıs İhtilaliyleiktidardan uzaklaştırıldı. Yeni anayasa kabul edilip, 15 Ekim1961genel seçimlerinden CHP tek başına iktidar olacak çoğunluğu sağlayamasa da, birinci parti olarak çıkınca, İnönü yeniden hükümeti kurmakla görevlendirildi. Bu dönemde CHP-AP, CHP-YTP-CKMP ve CHP-Bağımsızlar koalisyon hükümetlerine başkanlık etti. Yeni kurulan siyasal sistemin sağlıklı biçimde işlemesi için çaba gösterdi.
27 Mayıs hareketinin doğurduğu sorunlarla da uğraşarak 22 Şubat 1962 ayaklanmasıve 20 Mayıs 1963 ayaklanmasıgirişimlerinin önlenmesi çabalarında cumhurbaşkanı Cemal Gürsel e Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunayile birlikte yardimci oldu. 1964Kıbrısolayları sırasında Amerika Birleşik Devletleri nin Türkiye nin adaya müdahalesini engellemesi üzerine dış politikada çok yönlü arayışlara girdi.
Dönemin Cumhurbaşkanı ve milli birleştirici lideri olan Cemal Gürsel in Türkiye Cumhuriyeti ne katkıları olarak tarihe gecen ilk Devlet Araştırma Kütüphanesive hükümete yol göstericilik görevini yasayla verdiği Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu nun kurulmasi, planlı ekonomiye geçiş, Devlet Planlama Teşkilatı nin kuruluşu, 5 yillik kalkınma planları, sendikalar, grev ve toplu sözleşme yasalarının çıkarılması, Ankara Antlaşmasıve takip eden sene Ortak Pazarüyeliği, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğiile iyi ilişkiler kurulması, Milli İstihbarat Teşkilatıyasasi ve düzenlemesi, Milli Güvenlik Kurulu nun başlangıç ve geliştirilmesi, Türk ordusunun modernizasyonu, İran, Pakistan ile birlikte bölgesel kalkınma organizasyonunun kurulmasi, Avrupa ve Orta Asya memleketlerini bağlayan mikrodalga radyo iletişim ağı kurulmasi, Devlet İstatistik Enstitüsüile Turizm Bakanlığınınkurulması, Güneydoğu Anadolu nun kalkınma ve geliştirilmesi planlari, Basın Yayın Yüksek Okulununilk kuruluşu da bu döneme ve Başbakan İsmet İnönü nun Gürsel e destek verici idaresine rastlar.
İnönü hükümeti, TBMM de yapılan güven oylamasını kaybedince, 6 Şubat1965 te yerini Suat Hayri Ürgüplühükümetine bıraktı. 10 Ekim1965seçimlerinde partisinin seçimi kaybetmesi üzerine, parti içi görüş ayrılıkları derinleşti. İnönü nün desteklediği "ortanın solu" politikasının CHPtarafından benimsenmesine rağmen 1969yılında yapılan genel seçimleri de kaybetti.
Türk Silahlı Kuvvetleri nin 12 Mart1971 deki müdahalesinden sonra, CHP nin tutumu konusunda parti içinde önemli görüş ayrılıkları belirdi ve İnönü parti genel sekreteri Bülent Ecevit le anlaşmazlığa düştü. Ecevit e göre, müdahalenin amacı, CHP içinde egemen olan "ortanın solu" politikasına son vermek ve partinin iktidar olmasını önlemekti. İnönü ise, müdahaleye açıkça karşı çıkılmasını onaylamıyordu. Yeni kurulacak hükümete partinin üye verip vermeyeceği konusunda beliren anlaşmazlık sonucunda Ecevit istifa etti. Ecevit le yoğun bir mücadeleye giren İnönü, Mayıs 1972 de toplanan V. Olağanüstü Kurultay da, politikasının partisince onaylanmaması durumunda istifa edeceğini açıkladı. Kurultayda parti meclisi Ecevit in yanında yer alınca da 8 Mayıs1972 de CHP genel başkanlığından ayrıldı. Türk siyasal yaşamında parti içi mücadele sonucunda değişen ilk genel başkan olan İnönü 4 Kasım1972 de CHP üyeliğinden, 14 Kasım1972 de de milletvekilliğinden istifa etti. Başvurusu üzerine tabii senatör olarak Cumhuriyet Senatosu nda görev aldı.
25 Aralık1973 te 89 yaşında ölen İnönü 27 Aralık ta devlet töreni ile Anıtkabir de toprağa verildi. Anılarının bir bölümünü Hatıralarım, Genç Subaylık Yılları, 1884-1918 (1968) adı altında toplamış, ayrıca çeşitli tarihlerdeki söylev ve demeçlerini içeren İsmet Paşa nın Siyasi ve İçtimai Nutukları, 1920-1933 (1933), İnönü Diyor ki (1944), İnönü nün Söylev ve Demeçleri I, 1920-1946 (1946) gibi kitapları yayımlanmıştır.
Her iki kulağında da işitme kaybı olan İnönü ye bazı yerlerde muhalifleri "sağır İsmet" derlerdi.
Mustafa İsmet İnönü
Görev Süresi: 4 Mart 1925 - 1 Kasım 1927
Görev Süresi: 1 Kasım 1927 - 27 Eylül 1930
Görev Süresi: 27 Eylül 1930 - 4 Mayıs 1931
Görev Süresi: 4 Mayıs 1931 - 1 Mart 1935
Görev Süresi: 1 Mart 1935 - 25 Ekim 1937
turkbasinbirligi.org
DEVAM EDECEK!...
On Bilgi:
İçişleri bakanı Ahmet Fikri Tüzer, Refik Saydamın görevi başında vefat etmesi üzerine, Şükrü Saracoğlu 9 Temmuz 1942 de 13. hükûmeti kurmadan önce 12. hükûmette bir günlüğüne başbakanlık görevini üstlendi.
Emin Fahrettin Özdilek, 26 Ekim 1961 de Cemal Gürsel in Cumhurbaşkanlığı görevi başladığı için Başbakanlık görevini 27 Ekim 1961 - 20 Kasım 1961 tarihleri arasında geçici olarak yürüttü.
Ali Hüsrev Bozer, Turgut Özal ın 31 Ekim 1989 tarihinde Cumhurbaşkanlığına seçilmesi üzerine boşalan yerine 9 Kasım 1989 tarihine dek vekalet etti.
Erdal İnönü, Süleyman Demirel in Cumhurbaşkanlığına seçilmesi üzerine boşalan yerine 16 Mayıs 1993-25 Haziran 1993 tarihleri arasında vekalet etti
İsmet İNÖNÜ
Görev Süresi: 1 Kasım 1923 6 MArt 1924 / 6 Mart 1924 - 22 Kasım 1924Mustafa İsmet İnönü (d. 24 Eylül1884, İzmir- ö. 25 Aralık1973, Ankara), emekli Orgeneral asker ve siyasetçi. Türkiye Cumhuriyeti nin ikinci Cumhurbaşkanı.
Kurtuluş Savaşı nın kazanılmasında önemli bir rol oynamış, Türkiye Cumhuriyeti nin bağımsız bir devlet olarak dünya sahnesinde yerini almasını sağlayan Lozan Antlaşması nı imzalamış, birçok defalar başbakanlıkgörevini üstlenmiştir.
Öğrenim ve İlk Görevleri
1884 yılında İzmir de doğdu. Ailesi aslen Bitlis li olmakla birlikte Malatya da ikamet ettiği ve 2.dönem TBMM den itibaren Malatya Milletvekilliği yaptığı için Malatya lı olarak da bilinir. İlk ve orta öğrenimini Sivas ta tamamladı. Bir yıl Sivas ta Mülkiye İdadisi nde okuduktan sonra, 1897 yılında İstanbul daki Mühendishane İdadisi ne gitti. 1901 de Mühendishane-i Berri-i Hümayun a (topçu okulu) giren İsmet İnönü, bu okulu 1903 te topçu teğmeni olarak bitirdi. 1906 da Erkân-ı Harbiye Mektebi ni birincilikle bitirerek [kaynak belirtilmeli] kurmay yüzbaşı rütbesiyle Edirne deki 2. Ordu nun 8. Alay ında bölük komutanlığına atandı.
1908 de kolağası oldu ve 31 Mart Olayı (13 Nisan1909) olarak bilinen ayaklanmayı Selanik ten gelerek bastıran Hareket Ordusu nda görev aldı. 1910-1913yılları arasında Yemen İsyanı nın bastırılması harekâtına katıldı. Bu ve bundan önceki görevlerinde hudut problemleri ve asilerle yapılan anlaşmalarda başarılı hizmetleri ve meslekî özellikleriyle dikkati çekti. Birinci Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi nde Kolordu Komutanı olarak Atatürk le birlikte çalıştı ve yıllardır süren dostlukları ile devletin geleceği hakkında ortak fikirleri gelişti. Suriye Cephesi nde savaştı; Millî Mücadele sırasında Atatürk ün en yakın silâh arkadaşı olarak çalıştı.
Balkan Savaşları
26 Nisan1912 de binbaşılığa yükseltildi ve Yemen Mürettep Kuvvetlerikurmay başkanı oldu. Balkan Savaşı çıkınca (1912) İstanbul a döndü (1913), Çatalca daki sağ cenah komutanlığı emrine verildi. 1914 te harbiye nazırlığı ve erkân-ı harbiye-i umumiye reisliğine (genelkurmay başkanlığı) atanan Enver Paşa nın başlattığı ordunun yenileştirilmesi hareketinde etkin rol oynadı.
Birinci Dünya Savaşı
29 Kasım1914 te kaymakam (yarbay), 14 Aralık1915 te miralay (albay) oldu ve Çanakkale deki İkinci Ordu (Osmanlı) nun kurmay başkanlığına atandı.
I. Dünya Savaşı nda Doğu Cephesi nde görevlendirildi. Bu sırada Mustafa Kemal Paşa da (Atatürk) bu ordunun XVI Kolordu (Osmanlı)komutanlığına atandı. İsmet Bey, 1916 nın yaz aylarında bir süre çarpışmaları yönetti. Ocak 1917 de İkinci Ordu (Osmanlı)komutan vekili Mustafa KemalPaşa nın önerisiyle , IV Kolordu (Osmanlı)komutanlığına atandı; stratejik birliklere komutanlık dönemi de bu göreviyle başladı. Mayıs1917 de Suriye Cephesi nde 20. Kolordu komutanlığında görev almış, 19 Haziran da da , III Kolordu (Osmanlı)komutanlığıda görev almış[kaynak belirtilmeli]. Bir süre sonra İstanbul a geri çağrıldı ve Halep te 7. Ordu nun oluşturulmasında görev aldı. Daha sonra bu orduda kolordu komutanlığına getirildi ve Yedinci Ordu (Osmanlı) nun komutanlığını üstlenen Mustafa Kemal Paşa ile gene yakın ilişki içinde oldu. Ancak Nablus Hezimetisırasında bayılıp İstanbul a gönderildi.
Kurtuluş Savaşı
Mondros Mütarekesi nin (30 Ekim1918) imzalanmasından az önce Sina ve Filistin CephesindekiYıldırım Orduları Grubu nun General Edmund Allenbykarşısında uğradığı Nablus Hezimetindensonra rahatsızlanarak İstanbul a dönen İsmet Bey, 24 Ekim1918 de Harbiye Nezareti nde müsteşarlığa atandı. 29 Aralık ta Paris Barış Konferansı na (1919) hazırlık için kurulan komisyonda askeri müşavir oldu; 4 Ağustos1919 da yalnızca sekiz gün için Askeri Şûra Muamelat-ı Umumiyemüdürlüğüne, bir ara da jandarma ve polis örgütünün iyileştirilmesi için kurulan komisyona üye olarak atandı. Bütün bunlar genellikle birkaç günlük görevlerdi.
Albay İsmet Bey, ilk kez 8 Ocak1920 de, yalnızca bazı danışmalarda bulunmak için Ankara ya gitti ve kısa bir süre Mustafa Kemal le çalıştı. Yeni kurulan Ali Rıza Paşahükümetinde harbiye nazırı olan Fevzi Paşa nın (Çakmak) çağrısı üzerine şubat sonlarında İstanbul a gitti. 9 Nisan1920 de Mustafa Kemal in çağrısı üzerine Ankara ya döndü ve İstanbul la bütün resmî bağlarını kopardı.
23 Nisan1920 de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ne (TBMM) Edirne milletvekili olarak katılan İsmet Bey, 3 Mayıs1920 de İcra Vekilleri Heyeti nde Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekili (o dönemde Genelkurmay Başkanlığı) görevine getirildi. Bu görevi üstlendiğinde albaydı ve kendisinden hem rütbe, hem kıdemce çok ileride komutanlar da vardı. İsmet Bey, 6 Haziran 1920 de İstanbul da divanı-harp tarafından gıyabında ölüm cezasına çarptırıldı.
10 Kasım1920 de milletvekilliği ve vekillik görevi saklı kalmak üzere Garp Cephesi Kuzey Kesimi Komutanlığı na atandı. Çerkez Ethemayaklanması nın ve iç isyanların bastırılmasında etkin rol oynadı. Ocak 1921 de Birinci İnönü MuharebesindeYunan ilerlemesini durdurunca 5 senedir bulunduğu Albaylıkrütbesinden Mirliva (Tuğgeneral) rütbesine terfi etti. Mart 1921 de İkinci İnönü Muharebesindekibaşarıdan sonra 4 Mayıs 1921 de Garp Cephesikomutanlığına getirildi. 17 Temmuz 1921 de Kütahya-Eskişehir Muharebelerinikaybedince Türk Ordusu Polatlı ya kadar çekilmek zorunda kaldı. Millet Meclisi nin Ankara dan Kayseri ye taşınması gündeme geldi.
17 Temmuz 1921 de Kütahya-Eskişehir Muharebelerindeİsmet Paşakomutasındaki Garp Cephesi ordularının Yunanlılara karşı kaybetmesi ve bunun sonucunda Kütahya, Eskişehirve Afyon un düşman orduları tarafından işgal edilmesinden sonra, TBMMReisi ve Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 3 Ağustos 1921 de Tuğgeneral İsmet Paşa yı Genelkurmay Başkanlığıgörevinden alarak, aynı zamanda Başbakanve Milli Savunma Bakanıda olan Orgeneral Fevzi Paşa yı bu vazifeyle de görevlendirdi.
Siyasal yaşamı
Milli Mücadele nin sonunu belirleyen Mudanya Mütarekesigörüşmelerinde (3 Ekim-11 Ekim1922) Türk tarafını temsil eden İsmet Paşa, 26 Ekim1922 de hariciye vekili oldu. Lozan görüşmelerinde murahhas heyetin başkanlığını yaptı; yeni devletin bağımsızlığını ve egemenliğini onaylayan, Sevr Antlaşmasıve Mondros Mütarekesinigeçersiz kılan Lozan Antlaşması nı imzaladı.
İkinci dönem (1923-27) TBMM de Malatya milletvekili olarak bulunan İsmet Paşa, Fethi Bey in (Okyar) kurduğu İcra Vekilleri Heyeti ne gene hariciye vekili olarak girdi. 23 Ağustos ta Lozan Antlaşması nın TBMM de kabulü, siyasal-diplomatik başarılarının en önemlisi oldu.
29 Ekim1923 te Cumhuriyet in ilanı ile sonuçlanan süreçte, Mustafa Kemal le yakın siyasal işbirliği içindeydi. İlk Cumhuriyet hükümetini kurdu (30 Ekim); aynı zamanda Halk Fırkası (sonradan Cumhuriyet Halk Partisi-CHP) genel başkan vekilliğini üstlendi. Bu arada Mustafa Kemal Paşa nın askerlik yapanların siyasete karışmamaları gerektiğine dair talimatından sonra, aralarında Kazım Karabekir, Ali Fuat Paşave Rauf Orbay ın da bulunduğu tüm komutanlar 31 Ekim 1924 te askerlik görevlerinden ayrılıp siyasette kalırlarken Fevzi Paşada milletvekilliğinden istifa edip Genelkurmay Başkanlığıgörevine devam ederken, İsmet Paşaaskerlikten istifa etmeden siyasi görevlerine de devam etti. Hatta 30 Ağustos 1926 da Başbakanlık yaparken, Tuğgenerallikrütbesinden Orgenerallikrütbesine terfi etti ve 30 Haziran 1927 de askerlikten emekliye ayrıldı.
İsmet Paşa böylece hükümet ve parti üzerinde otorite kurma olanağı elde etti. Muhalefet partisi olarak kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası(TCF) karşısında istediği yetkileri elde edemediği için 8 Kasım1924 te başvekillikten istifa etti; 21 Kasım1924 te yeni hükümeti Fethi Beykurdu.
Doğudaki Şeyh Said İsyanı üzerine 3 Mart1925 te İsmet Paşa yeniden hükümeti kurmakla görevlendirildi. Ayaklanmanın bastırılmasında hükümet başkanı olarak önemli rol oynadı. Bu tarihten sonra, yeni devletin ve tek parti yönetiminin oluşumunda Mustafa Kemal ile birlikte en önemli siyasal kişilik olarak belirdi. 6 Mart 1925 tarihinde Takrir-i SükunKanunu nun yürürlüğe konması ve İstiklal Mahkemeleri nin kurulmasıyla birlikte Halk Fırkası aleyhinde yayın yapan bütün gazeteler kapatıldı ve geriye sadece Cumhuriyet, Hakimiyet-i Milliyeve Taningazeteleri kaldı. İstiklal Mahkemelerinde (genç şair Nazım Hikmetde dahil olmak üzere) çok sayıda sol görüşlü yazar ağır cezalara çarptırıldı. TCF hakkında henüz bir işlem yapılmamış olmasına rağmen, polisler Türkiye nin çeşitli yerlerindeki parti üyelerini tutuklamaya, parti merkezlerini basmaya başladı. Kapatılmayan üç gazeteden biri olan Tanin in yöneticisi Hüseyin Cahit Yalçın, gelişmeler üzerine, artık siyasi makaleler yazmayacağını açıklamış, Malta daki sürgün yıllarını konu alan bir yazı dizisi yayınlamaya başlamıştı - ki halkın, bu yazı dizisinin II. Abdülhamidiktidarında sansürlerin yaşandığı döneme yaptığı göndermeyi fark etmemesi mümkün değildi. Ancak Hüseyin Cahit İstanbul daki TCF bürolarına yapılan polis teftiş lerine baskın diye referansta bulununca tutuklandı ve Ankara İstiklal Mahkemesi nce Çorum da ömür boyu sürgüne mahkum edildi.
1934 te Soyadı Kanunu çıktığında Mustafa Kemal Atatürk ün verdiği İnönü soyadını alan İsmet Paşa, 1924 ten 1937 ye değin başvekillik görevini aralıksız sürdürdü. Bu dönemde ülkedeki bütün önemli siyasal gelişmelere damgasını vurdu. Siyasal muhalefetin etkisizleştirilmesinde, Kemalistreformların ilanında ve uygulanmasında, iktisat politikasında devletçilik ilkesinin kabulünde ve uygulanmasında çok önemli rolü oldu.
İnönü Eylül 1937 de Atatürk le aralarındaki bazı görüş ayrılıkları yüzünden Atatürktarafından Başvekillikten azledildi.[1] CHP nin genel başkan vekilliğinden de alındı. Görüş ayrılıkları büyük ölçüde İnönü nün devletçilik uygulamalarından doğmuştu. Atatürk, devletçilik uygulamalarının İnönü nün düşündüğü biçimde genişletilmesinden yana değildi ve aynı görüşü paylaşan iktisat vekili Celal Bayar ı İnönü ye karşı siyasal bir seçenek olarak görüyordu. İnönü ikinci kez başvekillikten ayrılınca yerine Celal Bayaratandı. İnönü bu dönemde yalnızca TBMM de Malatyamilletvekili olarak görev yaptı.
Cumhurbaşkanlığı ve çok partili dönem
İsmet İnönü, Atatürk ün ölümü üzerine 11 Kasım1938 de TBMMtarafından Cumhurbaşkanlığına seçildi. Etkin siyasal yaşamdan çekildikten bir yıl sonra Cumhurbaşkanı seçilebilmesi, uzun yıllar Atatürk ün Başvekilliği ni yaparak diplomasi tecrübesi kazanmış olmasıyla ilgiliydi. Cumhurbaşkanlığının yanı sıra CHPgenel başkanlığına da getirildiğinden hem devlet hem de parti yönetimi üzerinde geniş otorite sahibi oldu. CHP nin 26 Aralık1938 de toplanan I. Olağanüstü Kurultay ında partinin "değişmez genel başkan"ı seçildi.[2] Ayrıca kendisine "Milli Şef" sıfatı verildi. Daha sonra, ilgili kanun gereği[3] TCbanknotlarındaki Atatürkresimleri çıkartılarak İsmet İnönü nün resimleri yerleştirildi.[4]
11 Kasım 1938de İsmet İnönü not defterine şunları yazacaktır:
"İlk hükümet için dahiliye ve hariciye vekillerini değiştirmesini Celal Bayara tavsiye ettim. Tereddüt ettikten sonra kabul etti. Dahiliye Dr.Refik SaydamHariciye Şükrü Saraçoğlu. Dr. Tevfik Rüştü Arasile Şükrü Kayanın iktidardan gitmeleri memlekette hakikî bir inşirah verdi. Kendilerine karşı antipatinin bu kadar şamil olduğunu görmek herkesi şaşırttı."[5]
Cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen sonra başlayan II. Dünya Savaşı(1939-1945) döneminde İnönü ülkeyi savaştan uzak tutmaya çalıştı. Savaş yıllarındaki ekonomik ve toplumsal sıkıntılar ise, dönemin unutulmayan mirası olarak kaldı. Yine bu dönemde Hasan Ali Yücel in öncülüğündeki Köy Enstitülerikuruldu, ayrıca muhalif işadamlarına Varlık Vergisisalındı.[6]
II. Dünya Savaşı nın hemen ardından, gerek uluslararası siyasetteki gelişmeler, gerekse ülke içindeki yeni oluşumlar rejimin genel niteliğinde önemli değişiklikleri gündeme getirdi. İkinci Dünya Savaşı galiplerinden olan Sovyetler Birliği nin Türkiye den Kars, Ardahan, Artvinve Sarıkamış ı istemesi, Türkiye yi, savaşın diğer galipleri Amerikave İngiltereile daha yakın ilişkilere mecbur etti. Bu yakınlığı sağlamak için de Türkiye nin, Almanyave İtalya daki benzerleri yok edilen Milli Şeflik yönetiminden çıkıp demokrasihamlesi yapması gerekiyordu. İsmet İnönü çok partili rejimdeki ilk muhalefet partisi olan Nuri Demirağbaşkanlığında kurulan Milli Kalkınma Partisini engelleme girişiminde bulundu. Parti başkanının mallarını kamulaştırdı. Yine Nuri Demirağ ın binbir emekle kurduğu dünyadaki sayılı olan uçak fabrikalarından olan NUD uçak fabrikasının kapısına kilit vurdu. Basında "kuzu partisi" olarak bu partiyi lanse ettirdi. İsmet İnönü nün çok partili rejimdeki ilk muhalefet partisi olan Milli Kalkınma Partisine olan tutumu çok partili rejimi ne kadar destekleyip desteklemedigi konusunda şüphe uyandırmaktadır.
1945yılında kurulan Milli Kalkınma Partisinden sonra 1946 da kurulan Demokrat Partiile çetin bir seçim yarışına girdi. 1946 yılında yapılan TCtarihinin ilk çok-partili seçiminde "açık oy, gizli tasnif" metodu kullanıldı, ve CHPbu seçimleri %70 oy oranı ile kazandığını iddia etti.[7]
"Gizli oy, açık tasnif" esasına göre yapılan 14 Mayıs1950genel seçimlerinde CHP nin DP ye yenilmesi üzerine iktidarı Demokrat Parti ye bırakırken, İsmet İnönü de cumhurbaşkanlığından ayrıldı ve ana muhalefet partisi genel başkanı olarak siyasal rolünü sürdürdü. On yıllık muhalefet döneminde, 1954ve 1957seçimlerini de kaybetmesine karşın partisinin başında kaldı ve iktidarın zamanla sertleşen siyasal baskılarına rağmen, CHP nin yeniden güçlenmesine katkıda bulundu.
DP, 1960 yılında 27 Mayıs İhtilaliyleiktidardan uzaklaştırıldı. Yeni anayasa kabul edilip, 15 Ekim1961genel seçimlerinden CHP tek başına iktidar olacak çoğunluğu sağlayamasa da, birinci parti olarak çıkınca, İnönü yeniden hükümeti kurmakla görevlendirildi. Bu dönemde CHP-AP, CHP-YTP-CKMP ve CHP-Bağımsızlar koalisyon hükümetlerine başkanlık etti. Yeni kurulan siyasal sistemin sağlıklı biçimde işlemesi için çaba gösterdi.
27 Mayıs hareketinin doğurduğu sorunlarla da uğraşarak 22 Şubat 1962 ayaklanmasıve 20 Mayıs 1963 ayaklanmasıgirişimlerinin önlenmesi çabalarında cumhurbaşkanı Cemal Gürsel e Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunayile birlikte yardimci oldu. 1964Kıbrısolayları sırasında Amerika Birleşik Devletleri nin Türkiye nin adaya müdahalesini engellemesi üzerine dış politikada çok yönlü arayışlara girdi.
Dönemin Cumhurbaşkanı ve milli birleştirici lideri olan Cemal Gürsel in Türkiye Cumhuriyeti ne katkıları olarak tarihe gecen ilk Devlet Araştırma Kütüphanesive hükümete yol göstericilik görevini yasayla verdiği Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu nun kurulmasi, planlı ekonomiye geçiş, Devlet Planlama Teşkilatı nin kuruluşu, 5 yillik kalkınma planları, sendikalar, grev ve toplu sözleşme yasalarının çıkarılması, Ankara Antlaşmasıve takip eden sene Ortak Pazarüyeliği, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğiile iyi ilişkiler kurulması, Milli İstihbarat Teşkilatıyasasi ve düzenlemesi, Milli Güvenlik Kurulu nun başlangıç ve geliştirilmesi, Türk ordusunun modernizasyonu, İran, Pakistan ile birlikte bölgesel kalkınma organizasyonunun kurulmasi, Avrupa ve Orta Asya memleketlerini bağlayan mikrodalga radyo iletişim ağı kurulmasi, Devlet İstatistik Enstitüsüile Turizm Bakanlığınınkurulması, Güneydoğu Anadolu nun kalkınma ve geliştirilmesi planlari, Basın Yayın Yüksek Okulununilk kuruluşu da bu döneme ve Başbakan İsmet İnönü nun Gürsel e destek verici idaresine rastlar.
İnönü hükümeti, TBMM de yapılan güven oylamasını kaybedince, 6 Şubat1965 te yerini Suat Hayri Ürgüplühükümetine bıraktı. 10 Ekim1965seçimlerinde partisinin seçimi kaybetmesi üzerine, parti içi görüş ayrılıkları derinleşti. İnönü nün desteklediği "ortanın solu" politikasının CHPtarafından benimsenmesine rağmen 1969yılında yapılan genel seçimleri de kaybetti.
Türk Silahlı Kuvvetleri nin 12 Mart1971 deki müdahalesinden sonra, CHP nin tutumu konusunda parti içinde önemli görüş ayrılıkları belirdi ve İnönü parti genel sekreteri Bülent Ecevit le anlaşmazlığa düştü. Ecevit e göre, müdahalenin amacı, CHP içinde egemen olan "ortanın solu" politikasına son vermek ve partinin iktidar olmasını önlemekti. İnönü ise, müdahaleye açıkça karşı çıkılmasını onaylamıyordu. Yeni kurulacak hükümete partinin üye verip vermeyeceği konusunda beliren anlaşmazlık sonucunda Ecevit istifa etti. Ecevit le yoğun bir mücadeleye giren İnönü, Mayıs 1972 de toplanan V. Olağanüstü Kurultay da, politikasının partisince onaylanmaması durumunda istifa edeceğini açıkladı. Kurultayda parti meclisi Ecevit in yanında yer alınca da 8 Mayıs1972 de CHP genel başkanlığından ayrıldı. Türk siyasal yaşamında parti içi mücadele sonucunda değişen ilk genel başkan olan İnönü 4 Kasım1972 de CHP üyeliğinden, 14 Kasım1972 de de milletvekilliğinden istifa etti. Başvurusu üzerine tabii senatör olarak Cumhuriyet Senatosu nda görev aldı.
25 Aralık1973 te 89 yaşında ölen İnönü 27 Aralık ta devlet töreni ile Anıtkabir de toprağa verildi. Anılarının bir bölümünü Hatıralarım, Genç Subaylık Yılları, 1884-1918 (1968) adı altında toplamış, ayrıca çeşitli tarihlerdeki söylev ve demeçlerini içeren İsmet Paşa nın Siyasi ve İçtimai Nutukları, 1920-1933 (1933), İnönü Diyor ki (1944), İnönü nün Söylev ve Demeçleri I, 1920-1946 (1946) gibi kitapları yayımlanmıştır.
Her iki kulağında da işitme kaybı olan İnönü ye bazı yerlerde muhalifleri "sağır İsmet" derlerdi.
Mustafa İsmet İnönü
Görev Süresi: 4 Mart 1925 - 1 Kasım 1927
Görev Süresi: 1 Kasım 1927 - 27 Eylül 1930
Görev Süresi: 27 Eylül 1930 - 4 Mayıs 1931
Görev Süresi: 4 Mayıs 1931 - 1 Mart 1935
Görev Süresi: 1 Mart 1935 - 25 Ekim 1937
turkbasinbirligi.org
DEVAM EDECEK!...