Izdırabın dile gelmesi; ağlamak
"Yiğidim hele anlatıver olup biteni!
Sen dertli, vatan dertli, oturup ağlayalım…
Ağlayıp da sinelerimizi dağlayalım,
Yiğidim, hele anlatıver olup biteni!"
Ağlamak yetmez gülmelerimizin karşılığında. Gülmelerimiz bir derya, ağlamalarımızsa bir damla. Sen gel de bir çare bul bu hâlimize. Gülmek ne kadar ucuz ve herkeste her zaman mevcutsa, ağlamak da bir o kadar pahalı; çünkü herkeste her zaman yok. Artık ağlamak garip olmuş, ağlayanlara gülünür olunmuş. Ağlayanlar bu diyarlardan kovulmuş, doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali. Çünkü gülen çok, ağlayan az bu diyarda. Gülenler işgal etmiş her tarafı, kök salmış yıllardır bir çınar gibi, hayat hakkı vermiyor ağlayanlara.
İsa Kurtbay
"Yiğidim hele anlatıver olup biteni!
Sen dertli, vatan dertli, oturup ağlayalım…
Ağlayıp da sinelerimizi dağlayalım,
Yiğidim, hele anlatıver olup biteni!"
Ağlamak yetmez gülmelerimizin karşılığında. Gülmelerimiz bir derya, ağlamalarımızsa bir damla. Sen gel de bir çare bul bu hâlimize. Gülmek ne kadar ucuz ve herkeste her zaman mevcutsa, ağlamak da bir o kadar pahalı; çünkü herkeste her zaman yok. Artık ağlamak garip olmuş, ağlayanlara gülünür olunmuş. Ağlayanlar bu diyarlardan kovulmuş, doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali. Çünkü gülen çok, ağlayan az bu diyarda. Gülenler işgal etmiş her tarafı, kök salmış yıllardır bir çınar gibi, hayat hakkı vermiyor ağlayanlara.
İsa Kurtbay