R. Garaudy'nin İslam Dini ile ilgili tesbitleri
“İslam, çağları arkasında sürükleyen bir dindir. Diğer din¬¬ler ise, çağların arkasında sürüklendi. Yani İslam dışındaki bü¬¬tün dinler, zamana uyduruldu. Reforma tabi tutuldu. Mu¬kad¬des kitaplar, zamana göre tahrif edildi. Kur'an-ı Kerim ise, in¬dirildiği günden beri hep zamana hükmetti. O, zamanı de¬ğil; zaman onu izledi. Zaman yaşlandıkça, o gençleşti. Bu, çağ¬lar üstü bir olaydır. Bugüne kadar, bunca savaşların bıraktı¬ğı korkunç, sosyal, siyasi ve ekonomik sarsıntılardan daha bü¬yük bir olaydır. İslam, materyalizme de, pozitivistlerin gö¬rü¬şüne de, ekzistansiyalistlere de hakimdir. Fakat bunlardan hiçbiri, İslam'a hakim değildir.İslam'ın büyük Peygamberi; ‘Yarın ölecekmiş gibi ahirete; hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalışın,' derken herşeyi anlatmıştır. İslam, hem maddeye, hem de manaya hükmetmiştir. Öy¬le i¬¬se, bunların ikisi birbirinden koparılamaz. Nasıl koparılabilir ki, İslam; ‘İlim, Çin'de de olsa, gidip bulunuz. / İlim ve fen, mü'¬minin gayp olmuş malıdır; ara ve bul,' diyor! İlmin ve çalışmanın burada sınırı yoktur. İslam, dünyayı sarsan bu iki ola¬ya sınır koymadığına göre, dünyayı sarsmıştır.
İnsanı, mahlukatın efdali ve en şereflisi olarak bildi¬rir¬ken, onun sömürülemeyeceğini anlatmıştır. İsrafı, gösterişi ve lüksü yasaklayan; kazancı, alın terindeki damlacıklarda arayan, biriken sermayeyi fakire ölçülü ve ahlak hükümleri i¬çinde aktaran, faizi, tembelliğe sebep olduğu için yasakla¬yan ve gayrimeşru serveti, böylece imha eden bir sistemler manzumesidir.
İslam, halife ile kölenin aynı hakka sahip olmasını mec¬bur kılmıştır. Deve olayı vardır ki; bu kralların kılıçlarından daha keskin bir olaydır. Hz.Ömer ile kölesi bir şehirden bir şe¬hire giderken deveye sıra ile binerler. Zaman zaman de¬ve¬nin yularını halife çeker, zaman zaman da köle...İşte ada¬let ve hukukta İslam'ın devrimidir bu!
Marksizm ile Kapitalizmin ikisi de, insanı sömüren sistemlerdir. İslam, bunlara karşı, insana prestijini iade eden bir semavî dindir.”(Hak Sözün Vesikaları, s. 397, 398)
Alıntı