Doç. Dr. Mete Gündoğan
Her zaman ifade ediyoruz. 21. yüzyılın başlarındayız ve dünya her anlamda yeniden şekilleniyor. Bir taraftan hakim güçler ya da gobal elitler dünyanın ekonomi-politiğini yeniden şekillendirmeye çalışırken diğer yandan da global ısınma ile birlikte oluşan iklim değişikliğinin sonuçlarını gözlemliyoruz.
Bu iki gelişme iki önemli risk olarak önümüzde durmaktadır. Bunlarla ilgili daha çok risk analizi yapılacaktır. Ancak bugün dikkat çekmek istediğim konu petrol ile ilgilidir.
Petrol fiyatlarının 200 doların çok çok üzerine çıkacağı artık herkes tarafından söylenmektedir. Talepte çok büyük bir patlama olmadığına göre, fiyatlar niçin bu kadar artıyor sorusuna herkes cevap arıyor. Tabi, aslında aranan “cevap” değil, petrol faturalarını ödeme yöntemi!
Ülkemizde yıllık petrol tüketimi yaklaşık 28.5 milyon ton. Bunun yüzde 15’ini kendimiz üretiyoruz. Kalan yüzde 85’i ise ithal ediliyor.
Türevleri ve her türlü maliyetleri de hesap ettiğinizde, petroldeki bir dolarlık artış bizim ödemeler dengesinde 500 milyon dolarlık bir kaynağa mal oluyor. Önümüzdeki petrol fiyatları ile ilgili öngörüleri de hesap ettiğinizde, bunun ciddi bir maliyet olarak karşımıza çıkacağını söyleyebiliriz.
Sebepleri ne olursa olsun, petrol ve türevlerinin faturaları bundan sonra daha da çok el yakacaktır.
Ancak bazı uzmanlar şimdi daha başka bir tehlikeden bahsetmektedirler.
Son sıralarda yaşadığımız global ısınma ve tektonik hareketlerin etkilerini yeryüzü üzerinde görüyoruz. Depremler, seller, kasırgalar, kuraklıklar, aşırı yağışlar, suların çekilmesi... vb gibi etkiler hep yeryüzü etkileridir.
Bir de bunların yeraltı etkileri var. Yani yerin altında da görmediğimiz birçok şeyler oluyor. Bunları henüz bilemiyoruz. Örneğin şimdiye kadar petrol arzında herhangi bir tehlike olmadığı söyleniyor. Ancak, bu tektonik hareketler neticesinde petrol ve doğalgaz gibi enerji yataklarında da değişiklikler olma olasılığı çok yüksek. Bu yataklarda olası bir kayıp mevcut modern yapıyı inanılmaz bir şekilde değiştirebilir. Böyle bir değişiklik petrolü altından da değerli hale getirebilir! Çünkü modern dünyanın hidrokarbon bağımlılığı çok yüksektir.
Tabi yine sizlere bir başka felaket olasılığından bahsediyorum. Ancak bu olasılıklar biz bahsediyoruz diye ortaya çıkmıyor. Onlar ortaya çıktığı için biz bahsediyoruz.
Kısacası, bambaşka bir döneme giriyoruz. İnsanların kendi elleriyle yaptıkları kötülükler sebebiyle dünyadaki düzen bozuldu. Yine düzelme, insanın kendisine bağlıdır. Önce insan düzelecek. Başka çaresi yok.
Doç. Dr. Mete Gündoğan
çileweb
Her zaman ifade ediyoruz. 21. yüzyılın başlarındayız ve dünya her anlamda yeniden şekilleniyor. Bir taraftan hakim güçler ya da gobal elitler dünyanın ekonomi-politiğini yeniden şekillendirmeye çalışırken diğer yandan da global ısınma ile birlikte oluşan iklim değişikliğinin sonuçlarını gözlemliyoruz.
Bu iki gelişme iki önemli risk olarak önümüzde durmaktadır. Bunlarla ilgili daha çok risk analizi yapılacaktır. Ancak bugün dikkat çekmek istediğim konu petrol ile ilgilidir.
Petrol fiyatlarının 200 doların çok çok üzerine çıkacağı artık herkes tarafından söylenmektedir. Talepte çok büyük bir patlama olmadığına göre, fiyatlar niçin bu kadar artıyor sorusuna herkes cevap arıyor. Tabi, aslında aranan “cevap” değil, petrol faturalarını ödeme yöntemi!
Ülkemizde yıllık petrol tüketimi yaklaşık 28.5 milyon ton. Bunun yüzde 15’ini kendimiz üretiyoruz. Kalan yüzde 85’i ise ithal ediliyor.
Türevleri ve her türlü maliyetleri de hesap ettiğinizde, petroldeki bir dolarlık artış bizim ödemeler dengesinde 500 milyon dolarlık bir kaynağa mal oluyor. Önümüzdeki petrol fiyatları ile ilgili öngörüleri de hesap ettiğinizde, bunun ciddi bir maliyet olarak karşımıza çıkacağını söyleyebiliriz.
Sebepleri ne olursa olsun, petrol ve türevlerinin faturaları bundan sonra daha da çok el yakacaktır.
Ancak bazı uzmanlar şimdi daha başka bir tehlikeden bahsetmektedirler.
Son sıralarda yaşadığımız global ısınma ve tektonik hareketlerin etkilerini yeryüzü üzerinde görüyoruz. Depremler, seller, kasırgalar, kuraklıklar, aşırı yağışlar, suların çekilmesi... vb gibi etkiler hep yeryüzü etkileridir.
Bir de bunların yeraltı etkileri var. Yani yerin altında da görmediğimiz birçok şeyler oluyor. Bunları henüz bilemiyoruz. Örneğin şimdiye kadar petrol arzında herhangi bir tehlike olmadığı söyleniyor. Ancak, bu tektonik hareketler neticesinde petrol ve doğalgaz gibi enerji yataklarında da değişiklikler olma olasılığı çok yüksek. Bu yataklarda olası bir kayıp mevcut modern yapıyı inanılmaz bir şekilde değiştirebilir. Böyle bir değişiklik petrolü altından da değerli hale getirebilir! Çünkü modern dünyanın hidrokarbon bağımlılığı çok yüksektir.
Tabi yine sizlere bir başka felaket olasılığından bahsediyorum. Ancak bu olasılıklar biz bahsediyoruz diye ortaya çıkmıyor. Onlar ortaya çıktığı için biz bahsediyoruz.
Kısacası, bambaşka bir döneme giriyoruz. İnsanların kendi elleriyle yaptıkları kötülükler sebebiyle dünyadaki düzen bozuldu. Yine düzelme, insanın kendisine bağlıdır. Önce insan düzelecek. Başka çaresi yok.
Doç. Dr. Mete Gündoğan
çileweb