Migrenin, toplumda en sık görülen baş ağrısı tipi olduğu belirtildi.
Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Figen Gökçay, "Batı toplumlarında migrenin görülme oranı, erişkinler arasında yaklaşık yüzde 11'dir. En yüksek oranlar ise yüzde 22 ile 55 arasındadır. Yıllık görülme oranı kadınlarda yüzde 18, erkeklerde yüzde 6 civarındadır." dedi.
EÜ Tıp Fakültesi ve Ege Tıbbiyeliler Sosyal Destek ve Yardım Derneği işbirliğiyle düzenlenen Prof. Dr. Gürbüz Gümüşdiş 7. Ege Yöresi Dahili Tıp Günleri Kongresi'nde konuşan Doç. Dr. Gökçay, migrenin baş ağrılarının sıklığı ve şiddeti açısından hastaların yaşam kalitesini farklı seviyelerde etkilediğini söyledi.
Tedavi planı belirlenirken sadece hastanın teşhisi değil, beklentileri ve gereksinimlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini açıklayan Gökçay, "Atak tedavisinde amaç, migren ağrısının ilk 2 saat içinde tamamen kaldırılması ya da en azından yüzde 50 veya daha fazla hafifletilmesidir. Migren ataklarının, tanımlanmış ve standart bir tedavisi yoktur. Çalışmalarda, birçok tedavi şeklinin etkili olduğu gösterilmiştir" şeklinde konuştu. (sabah)
bu tedavi nasıl ortaya çıktı?
migren toplumun en çok çalışan en aktif kesimini canından bezdiren bir hastalık. sebep olduğu iş gücü kaybı bile çektirdiği eziyet yanında hafif kalıyor olmalı. hastalığın değişik şekilleri ve sebepleri var, her migren hastası kendi parmak izi kadar farklı bir tablo çizebiliyor ama temelde değişmeyen bezdirici bir ağrı.
estetik cerrahinin ve benim gibi bir plastik cerrahın bu konuyla ne ilgisi olduğunu haklı olarak sorabilirsiniz. bağlantı tamamen bir tesadüften kaynaklanıyor. benimde hocam olan amerikanın en tanınmış plastik cerrahlarından olan bahman guyuron yaptığı “alın germe” ameliyatlarından sonra migreni olan hastalarının bir anda baş ağrılarından da kurtulduklarınız fark ediyor. geriye dönük yüzlerce hastasını taryor ve bunun bir istisna değil neredeyse bir kural lduğunu ve alın germe ameliyatının bu hastalığı düpedüz tedavi ettiğini görüyor. konu derinleşiyor ve ortaya bir teori ve una bağlı bir tedavi planı çıkıyor.
teori şöyle: migren ataklarları çok yüzeyel, hemen derinin altında bulunan bazı çok ince duyu sinirlerinin sıkışması ile ortaya çıkıyor.
tedavi de doğal olarak şöyle: bu sinirleri sıkıştıkları yerlerde rahatlatalım.
zaten alın germe ameliyatında farkına varmadan yapılan da bu. alın ortasında kırışıklık yapan kaslar bu ameliyatta gevşetiliyor. bu esnada bu bahsettiğim sinirlerde özenle kaslardan ayıklanıyor yani serbestleştiriliyor. bu şekilde sıkışma yaşanan 4 bölge var. bir tanesi tam alın ortası kaşların başladığı yer, bir diğeri şakaklar, üçüncüsü ense. en son nokta da burun içi.
Amerikan Plastik Cerrahi Derneği’de bu yeni tekniği bir bülten yayınlayarak ''Ağrı kesicilere veda edin, yapılan çalışmaya göre cerrahi tedavi ile migrene bağlı baş ağrılarını büyük oranda azaltmak hatta tamamen tedavi etmek mümkün.'' başlığı ile bir basın bülteni yayınlayarak duyurdu.
alıntı
Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Figen Gökçay, "Batı toplumlarında migrenin görülme oranı, erişkinler arasında yaklaşık yüzde 11'dir. En yüksek oranlar ise yüzde 22 ile 55 arasındadır. Yıllık görülme oranı kadınlarda yüzde 18, erkeklerde yüzde 6 civarındadır." dedi.
EÜ Tıp Fakültesi ve Ege Tıbbiyeliler Sosyal Destek ve Yardım Derneği işbirliğiyle düzenlenen Prof. Dr. Gürbüz Gümüşdiş 7. Ege Yöresi Dahili Tıp Günleri Kongresi'nde konuşan Doç. Dr. Gökçay, migrenin baş ağrılarının sıklığı ve şiddeti açısından hastaların yaşam kalitesini farklı seviyelerde etkilediğini söyledi.
Tedavi planı belirlenirken sadece hastanın teşhisi değil, beklentileri ve gereksinimlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini açıklayan Gökçay, "Atak tedavisinde amaç, migren ağrısının ilk 2 saat içinde tamamen kaldırılması ya da en azından yüzde 50 veya daha fazla hafifletilmesidir. Migren ataklarının, tanımlanmış ve standart bir tedavisi yoktur. Çalışmalarda, birçok tedavi şeklinin etkili olduğu gösterilmiştir" şeklinde konuştu. (sabah)
Migren tedavisinde yenilikler
MİGREN TEDAVİSİNDE YENİ BİR YAKLAŞIMbu tedavi nasıl ortaya çıktı?
migren toplumun en çok çalışan en aktif kesimini canından bezdiren bir hastalık. sebep olduğu iş gücü kaybı bile çektirdiği eziyet yanında hafif kalıyor olmalı. hastalığın değişik şekilleri ve sebepleri var, her migren hastası kendi parmak izi kadar farklı bir tablo çizebiliyor ama temelde değişmeyen bezdirici bir ağrı.
estetik cerrahinin ve benim gibi bir plastik cerrahın bu konuyla ne ilgisi olduğunu haklı olarak sorabilirsiniz. bağlantı tamamen bir tesadüften kaynaklanıyor. benimde hocam olan amerikanın en tanınmış plastik cerrahlarından olan bahman guyuron yaptığı “alın germe” ameliyatlarından sonra migreni olan hastalarının bir anda baş ağrılarından da kurtulduklarınız fark ediyor. geriye dönük yüzlerce hastasını taryor ve bunun bir istisna değil neredeyse bir kural lduğunu ve alın germe ameliyatının bu hastalığı düpedüz tedavi ettiğini görüyor. konu derinleşiyor ve ortaya bir teori ve una bağlı bir tedavi planı çıkıyor.
teori şöyle: migren ataklarları çok yüzeyel, hemen derinin altında bulunan bazı çok ince duyu sinirlerinin sıkışması ile ortaya çıkıyor.
tedavi de doğal olarak şöyle: bu sinirleri sıkıştıkları yerlerde rahatlatalım.
zaten alın germe ameliyatında farkına varmadan yapılan da bu. alın ortasında kırışıklık yapan kaslar bu ameliyatta gevşetiliyor. bu esnada bu bahsettiğim sinirlerde özenle kaslardan ayıklanıyor yani serbestleştiriliyor. bu şekilde sıkışma yaşanan 4 bölge var. bir tanesi tam alın ortası kaşların başladığı yer, bir diğeri şakaklar, üçüncüsü ense. en son nokta da burun içi.
Tedavinin basmakları
böyle bir tedavinin sizin için uygun olması için bir kere mutlaka baş ağrılarınızın gerçekten migren olması gerekli. bir çok değişik baş ağrısı tipi var ve diğer tipler bu tedaviye cevap vermiyor. en azından şu an için vermediklerini kabul ediyoruz. size migren olup olmadığınızı en iyi söyleyecek kiide bir nöroloji ya da ağrı uzmanı olacaktır. dolayısı ile ilk adım bir uzmana muayene olmanız. migren teşhisiniz kesin ise size test amaçlı bir “botox” yapmak gerekecek. “botox zehirdir ben karşıyım maske suratlar oluyor” gibi dirençlerinizi de aştıktan sonra ağrılarınızın kaynaklandığı bölgelere botox yapılıyor. bu 10 dakika kadar süren pekte ağrılı olmayan bir işlem. ilacın etkisi bir hafta sonra tam olarak ortaya çıkıyor. eğer ataklarınız kesilir ise bu testi geçmişsinz demektir. bu durumda da üçüncü aşamaya geliyorsunuz. önünüzde iki seçenek var. ilki botox iğneleri ile devam etmek. botox un etkisi en fazla 4 ay sürüyor. bu süre içeriisinde tedavi olmuş gibi olacaksınız ve atak ya hiç geçirmeyeceksiniz ya da çok hafif ve nadir ataklar olacak. ama 4 aydan sonra kabus tekrar sanki hiç bir şey değişmemiş gibi tekrar başlayacak. dolayısı ile ataklar başlamadan önce tekrar botox yaptırmanız gerekli. diğer seçenek te ameliyat. eğer ameliyat olmayı düşünürseniz botox etkisinin kalıcı olma oranı %90 nın üzerinde.Ameliyat şart mı?
şart değil. hatta belki ameliyat olmamak olmak kadar kabul edilebilir bir seçenek. her 4 ayda bir botox yaptırmak konusunda bir sıkıntınız yoksa ameliyattan daha iyi bir seçenek olduğu da muhakkak. karar tamamen sizin.Tedavi ne kadar etkili?
eğer botox yapıldıktan sonra “ohh kurtuldum” derseniz bu etkinin ya ameliyat ya da sürekli botox ile kalıcı olması mümkün. dolayısı ile bu etkili bir tedavi. ama botox tan fayda göreceğinizin bir garantisi yok. bu konuda henüz elimizde bir istatistik yok ama benim tecrübem %70-80 hastamın botox ile rahatladığı. %30 luk bir grup botox etkisi altında iken hiç atak geçirmiyor, kalanları hafif ataklar ile kabul edilebilir bir dönem geçiriyor.Amerikan Plastik Cerrahi Derneği’de bu yeni tekniği bir bülten yayınlayarak ''Ağrı kesicilere veda edin, yapılan çalışmaya göre cerrahi tedavi ile migrene bağlı baş ağrılarını büyük oranda azaltmak hatta tamamen tedavi etmek mümkün.'' başlığı ile bir basın bülteni yayınlayarak duyurdu.
Bu ameliyatı olmuşken biraz da işin içine estetik katılamaz mı?
katılabilir. zaten bu ameliyatın şakak ve alın bölgesi kısımları biliyorsunuz estetik teniklerden ortaya çıkmış. migren ameliyatı yapılırken kaşlarınız da kaldırmak, hatta bütün yüzünüzü gençleştirecek daha kapsamlı endoskopik bir yüz ameliyatı yapılabilir. aynı kesiler aynı teknikler zaten kullanılıyor, ameliyatı ,%30 büyütmek yeterli.MİGREN NASIL TEDAVİ EDİLİR ?
Migren hastalığının tedavisi mevcut olan migren ataklarının sıklığına bağlı olarak değişmektedir. Eğer çok nadir ve migren atakları 1-2 ayda bir tekrarlıyorsa bu durumda ataklara bağlı olarak tedavi yöntemi uygulanır. Basitten karmaşığa doğru bir yol izlendiğinde bu gibi durumlarda ağrı kesiciler veriyoruz eğer verdiğimiz bu ağrı kesiciler ağrıyı önlemiyorsa ‘triptan’ dediğimiz ilaç grubuna geçeriz. Bu durumlardan sonra hastayı yaklaşık olarak 7-8 ay takip ediyoruz ve hastanın durumuna bakıyoruz.HASTANIN GÜNLÜK YAŞAMINI İNCELEMEK MİGREN TANISININ KONULMASI İÇİN YETERLİMİDİR ?
Hastanın günlük yaşantısını irdeleyerek migrene tanı koyabiliyoruz fakat bazen bazı önemli ayrınılarıda atlıyabiliyoruz. Örnek vermek gerekirse migren hastasının 5-6 seneye yakın migrenden kaynaklanan ağrıları mevcut eskiden beri gerilim tipi baş ağrısı yaşıyor ama farklı bir ağrıdan söz ediyorsa şiddet veya tuttuğu yer olarak alışılagelenden farklıysa ve hasta 50 yaşının üstündeyse, immün sisteme yönelik kortizon tedavisi alıyorsa bu tür durumlarda mutlaka organik nedeni ekarte etmek için görüntüleme yoluna gitmemiz gerekiyor. Hastanın mevcut durumu başka bir hastalığı taşıyorsa ozaman migrenin tedavisi dahada zorlaşıyor.UYKU MİGREN RAHATSIZLIĞINI GEÇİRİR Mİ?
Migren hastaları genellikle migreni tetikleyen bir durumla karşılaştığı veya ağrılar başladığı zaman bulunduğu ortamdan daha sakin bir ortama geçer. Migren o günkü yapacak olduğunuz veya yapmakta olduğunuz aktiviteleri etkiler bazen şiddetli ağrı duyan migren hastalarında kendilerini kaybeder ağrıdan intahar edenler bile vardır. Uyku durumu mevcut olan migren ağrısını yatıştırmaktadır.DOKTORUNUZA GÖZÜKMEDEN ÖNCE
Migren hastası doktoruna gözükmeden önce günlük tutabilir. Migren ağrılarının gelme sıklığı migreni tetikleyen etkiler ağrıların şiddeti vs… gibi bu bilgiler doktorunuzla görüşürken kolaylık sağlıyacak ve iyileşme dönemini hızlandıracaktır. Tedaviler migreni oluşturan ataklara bağlı olarak yapılır buna karşılık bu ataklardan koruyucu tedavilerde uygulanıyor mevcut olan bu tedavilerle migren atakları azalıyor yada migren ataklarının şiddeti azalıyor.MİGRENDEN KORUNMAK MÜMKÜN MÜ ?
Migren hastalığını tetikleyici faktörler var. Eğer migreni tetikleyici etkenleri ortadan kaldırırsanız migren hastalığına sebebiyet veren atakları da önlemiş olursunuz. Migrene sebep veren atakları öğrenmenin yoluda doktorun hastasına çeşitli sorular sormasından geçiyor. Migrenitetikleyenyolları bulmak için hastaya çok çeşitsorular sormak gereklidir günlük hayattan sorulan ve öğrenilen yaşayış şekli doktoru migren konusunda sonuca ulaştırabilir. Bu yüzden doktor migren konusundaki soruları değişik açılardan sormalıdır. Bir hastada yapılan soruşturmada hastanın hafta içi migren atakları yaşadığını hafta sonunda gayet normal olduğunu ve ataklara mahruz kalmadığını öğrendik. Hafta içi yapmış olduğu aktivileri sorguladık . Konuşmada işyerine giderken serviste yanında oturduğu arkadaşının parfümünden etkilendiğini parfümün migreni etkilediğini teşhis ettik. Serviste giderken arkadaşı ile irtiba halinde olmadığında migren etksinin geçtiğini tespit ettik. Bu tür ayrıntılar önemli ama bazen insanlar farkında olmayabiliyor. Tetikleyici faktörleri bilmek ve uzak durmak medikal tedaviden bile daha önemli.alıntı