Kimi zaman ünlü bir mankenin ya da aktörün, maddi gücü herkes tarafından bilinen bir kişinin marketten son derece değersiz bir eşya çalarken yakalandığını medyadan öğrenerek çok şaşırmışızdır. Hiçbir biçimde ihtiyacı olmayan bu kişi hırsız damgası yeme riskini neden almaktadır? İhtiyaç duyma ya da heyecan arama davranışından öte çalmak bir hastalığın belirtisi olabilir. Bu duruma tıpta kleptomani adı verilir.
Kleptomani terimi parasal değeri ile ilişkisiz biçimde ve gereksinim duyulmadığı halde tekrarlayıcı biçimde nesneleri çalma dürtüsünün engellenememesini ifade eder. Çalma hastalığının toplum içinde sanılandan daha fazla görüldüğü ve her 1000 kişiden 6'sının kleptomanik olduğu tahmin edilmektedir. Fakat engellenemeyen çalma dürtüsü yakınması ile hekime başvuru sayısı hastaların bu durumdan utanmaları ve bunun hastalık olduğunu bilmemeleri nedeni ile yok denecek kadar azdır. Ayrıca başka yakınmalarla başvuran hastalarda kleptomani tanısı konulabilmekte ya da bu kişiler çalma davranışı esnasında yakalanarak adli kanalla tedaviye yönlendirilmektedirler. Çalma hastalığı olan kişilerde depresyon, takıntılar, alkol ve uyuşturucu kullanımı, cinsel işlev bozuklukları, kişilik bozuklukları gibi durumlara da sık olarak rastlanmaktadır.
Çalma hastalığı genellikle geç ergenlik döneminde başlayan ve uzun yıllar devam eden bir bozukluktur. Çocuklarda sadece kleptomani görülmesi nadir olmakla beraber daha çok diğer psikiyatrik rahatsızlıklar ile birlikte görülmesi sıktır. Bu durumun görüldüğü çocukların ailelerinin maddi düzeyi ile kleptomani ilişkisi belirgin olarak gösterilememiştir. Kleptomanik hastalar çalma etkinliğinin olumsuz sonuçlarını bildikleri ve daha sonra bu davranışlarından dolayı sıkıntı, utanç ve rahatsızlık duydukları halde dürtülerine karşı koyamamaktan yakınırlar.
Modern psikiyatride kleptomani tedavisi mümkün olan hastalıklar arasında yer almaktadır. Psikoterapiler, bilişsel davranışçı teknikler ve ilaç tedavileri ile kleptomani olgularında düzelmeler görüldüğü bildirilmiştir. Eğer kendinizi kontrol edemiyor, ihtiyacınız olmayan nesneleri çalma ihtiyacı hissediyorsanız her şeyden önce bu durumun bir hastalık olduğunu kabul edin. Tedavisi mümkün olan böyle bir hastalık sebebiyle eninde sonunda başınızın belaya gireceğini, hem yasal hem de ruhsal olarak ciddi sorunlarla karşılaşabileceğinizi unutmayın ve hızla psikiyatrik yardım arayın. Tedaviye başvuru ile ilgili endişeleriniz olabilir ancak unutmayın ki başvurduğunuzda sorununuzu paylaşacağınız kişi bu hastalığı yakından tanıyan bir profesyonel olacak ve hastalığınız sebebiyle sizi hiçbir biçimde yargılamayacaktır...
Rahatsızlığın çocukluk yaşlarında başladığı belirlenmiştir. Kişi bu davranışı gerçekleştirmeden önce, yoğun bir gerilim hisseder. Bu davranış akabinde, mutluluk, rahatlama ve büyüklük hissi içine girmektedir.
Rahatsızlık hakkında yapılan çalışmaların azlığı ve bu durumların kişiler tarafından gizlenmesi ve bu durumu gerçekleştiren kişilerin sağlık hizmetlerinden çok, adli makamlara sevk edilmeleri nedeniyle gerçek sıklığı tam olarak bilinemese de bin kişide altı kişide rastlandığı saptanmıştır. Yakalanan dükkan hırsızlarının % 5-25 inde saptanmıştır.
Psikoloji FORUMU
Kleptomani terimi parasal değeri ile ilişkisiz biçimde ve gereksinim duyulmadığı halde tekrarlayıcı biçimde nesneleri çalma dürtüsünün engellenememesini ifade eder. Çalma hastalığının toplum içinde sanılandan daha fazla görüldüğü ve her 1000 kişiden 6'sının kleptomanik olduğu tahmin edilmektedir. Fakat engellenemeyen çalma dürtüsü yakınması ile hekime başvuru sayısı hastaların bu durumdan utanmaları ve bunun hastalık olduğunu bilmemeleri nedeni ile yok denecek kadar azdır. Ayrıca başka yakınmalarla başvuran hastalarda kleptomani tanısı konulabilmekte ya da bu kişiler çalma davranışı esnasında yakalanarak adli kanalla tedaviye yönlendirilmektedirler. Çalma hastalığı olan kişilerde depresyon, takıntılar, alkol ve uyuşturucu kullanımı, cinsel işlev bozuklukları, kişilik bozuklukları gibi durumlara da sık olarak rastlanmaktadır.
Çalma hastalığı genellikle geç ergenlik döneminde başlayan ve uzun yıllar devam eden bir bozukluktur. Çocuklarda sadece kleptomani görülmesi nadir olmakla beraber daha çok diğer psikiyatrik rahatsızlıklar ile birlikte görülmesi sıktır. Bu durumun görüldüğü çocukların ailelerinin maddi düzeyi ile kleptomani ilişkisi belirgin olarak gösterilememiştir. Kleptomanik hastalar çalma etkinliğinin olumsuz sonuçlarını bildikleri ve daha sonra bu davranışlarından dolayı sıkıntı, utanç ve rahatsızlık duydukları halde dürtülerine karşı koyamamaktan yakınırlar.
Modern psikiyatride kleptomani tedavisi mümkün olan hastalıklar arasında yer almaktadır. Psikoterapiler, bilişsel davranışçı teknikler ve ilaç tedavileri ile kleptomani olgularında düzelmeler görüldüğü bildirilmiştir. Eğer kendinizi kontrol edemiyor, ihtiyacınız olmayan nesneleri çalma ihtiyacı hissediyorsanız her şeyden önce bu durumun bir hastalık olduğunu kabul edin. Tedavisi mümkün olan böyle bir hastalık sebebiyle eninde sonunda başınızın belaya gireceğini, hem yasal hem de ruhsal olarak ciddi sorunlarla karşılaşabileceğinizi unutmayın ve hızla psikiyatrik yardım arayın. Tedaviye başvuru ile ilgili endişeleriniz olabilir ancak unutmayın ki başvurduğunuzda sorununuzu paylaşacağınız kişi bu hastalığı yakından tanıyan bir profesyonel olacak ve hastalığınız sebebiyle sizi hiçbir biçimde yargılamayacaktır...
Kleptomani ( zorlantılı çalma hastalığı):
İhtiyacı olmadığı, hemen kullanmayacağı halde ve maddi değeri nedeniyle satma düşüncesi olmadan bir takım nesneleri izinsiz olarak alarak, onlara sahip olma şeklinde bir dürtü kontrol bozukluğudur. Kişinin aslında o malı satın alabilecek yeterli maddi birikime sahip olduğu, ancak buna rağmen bu davranışı gerçekleştirdiği gözlenmiştir. Bu davranış daha önceden düşünülmemiş ve planlanmamış olup, aniden gerçekleştirilir. Bu davranış birinden intikam alma amacıyla yapılmamıştır. Birey bu davranışın yanlış ve uygunsuz olduğunun bilincindedir. Kişiler bu davranışı gerçekleştirmek için başkalarından yardım istemezler. Tarihte Fransa kralı 4. Henry ve Sardunya kralı Victor un bu özelliklere sahip olduğu bilinmektedir.Rahatsızlığın çocukluk yaşlarında başladığı belirlenmiştir. Kişi bu davranışı gerçekleştirmeden önce, yoğun bir gerilim hisseder. Bu davranış akabinde, mutluluk, rahatlama ve büyüklük hissi içine girmektedir.
Rahatsızlık hakkında yapılan çalışmaların azlığı ve bu durumların kişiler tarafından gizlenmesi ve bu durumu gerçekleştiren kişilerin sağlık hizmetlerinden çok, adli makamlara sevk edilmeleri nedeniyle gerçek sıklığı tam olarak bilinemese de bin kişide altı kişide rastlandığı saptanmıştır. Yakalanan dükkan hırsızlarının % 5-25 inde saptanmıştır.
Kleptomoni Hastaların genel özellikleri
Kadınlarda erkeklere göre yaklaşık dört kat daha sık görülmektedir. Cinsiyetler arasındaki oranın bu kadar yüksek olmasının bir nedeni de, erkeklerin böyle bir durumda çoğunlukla hastaneler yerine cezaevlerine gönderilmeleri olabilir. Kadınlarda ortalama olarak 30-35 yaşta; erkeklerde 50-55 yaşta daha sık görülmektedir. Hem erkek hem de kadınlarda diğer dürtü kontrol bozuklukları rahatsızlığa eşlik edebilir. Erkeklerde daha çok piromani (dürtüsel olarak ateş yakıp, yangın çıkarma) ve hastalık derecesinde kumar oynama ve tekrarlayıcı patlayıcı davranım bozukluğu ile bir arada iken; kadınlarda trikotilomani ( dürtüsel olarak saç ve vücut tüylerini yolma hastalığı) ile beraber bulunabilmektedir. Rahatsızlık sosyoekonomik düzey ile doğrudan ilişkili olmayıp, bu durumdaki kişinin sosyokültürel düzeyi yüksek de olabilmektedir.Kişiler bu davranışlarına engel olabilmek için sosyal hayatlarını kısıtlayabilir ve çevrelerinden uzaklaşabilir, alışveriş yapmamaya çalışabilirler.Psikoloji FORUMU