güney
Bilindiği üzere, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesinde (CEDAW) ve Pekin'de yapılan IV. Dünya Kadın Konferansında da "pozitif ayrımcılık" veya "geçici özel önlemler" olarak adlandırılan yeni bir eşitlik anlayışı gündeme gelmiştir. Anayasada kadın erkek eşitliği teminat altında olmasına rağmen, kadınların erkeklerle normatif hukuk karşısında eşit olmasının her zaman reel olarak eşitlik getirmediği şeklinde görüşler mevcuttur. Bu yaklaşım doğrultusunda Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Anayasanın 10. Maddesinde değişiklik yapacak bir kanun taslağı üzerinde çalışmalarını sürdürmektedir. Bu değişiklikle Anayasa' da "geçici özel önlemler" ifadesine yer verilerek buna uygun olarak yapılacak müteakip yasal değişikliklere anayasal dayanak sağlanmış olacaktır.
II-Medeni Kanun
Cumhuriyetin kurulmasından sonra yürütülen devrimler yasal alanda köklü değişiklikler getirmiştir. Bunlardan biri bilhassa kadınlar açısından önemli haklar getiren "Türk Medeni Kanunudur". 17 Şubat 1926 tarihinde İsviçre Medeni Kanunundan örnek alınarak bir medeni kanun çıkarılmıştır. Bu kanun, kadın erkek eşitliği hususunda radikal değişiklikler getirmiş ve kadınların önünü açarak modern standartlara yaklaşmalarına hizmet etmiştir. Ancak, zaman içinde yeni gelişmeler doğrultusunda ciddi bir reformasyon görmeyen Medeni Kanun bugün bazı hususlarda yetersiz kalmış ve l935 lerden beri süren reform çalışmaları l.Ocak 2002 de yürürlüğe giren Yeni Türk Medeni Kanununu şekillendirmiştir. Yeni Medeni Yasa ile;
*Eski kanunda aile reisliği kurumu vardı ve aile reisi kocadır. Yeni Medeni Yasada aile reisliği kaldırılmış ve eşlerin evlilik birliğini beraberce yönetecekleri düzenlenmiştir.
*Eski kanunda evlilik birliğini temsil yetkisi (bazı hususlarda karının da temsil yetkisi vardır) kocaya aittir. Yeni Yasada temsil yetkisi eşlerin her ikisine birlikte verilmiştir.
*Evin seçimini kocanın yapacağı hükmü değiştirilerek, eşlerin oturacakları evi birlikte seçecekleri hükmü getirilmiştir.
*Kadına, "önceki" soyadını kocasının soyadından önce gelmek üzere kullanabilme hakkı veren ve daha önceden yapılmış olan (1997 yılında) değişiklik yeni yasada aynen benimsenmiştir.
*Eski Medeni Kanuna göre eşlerin velayeti birlikte kullanacağı, anlaşmazlık halinde ise babanın reyinin üstün olacağı hükmü değiştirilerek eşlerin velayeti birlikte kullanacakları düzenlenmiştir. Anlaşmazlık halinde ise hakim karar verecektir.
*Yeni Medeni Yasada eşlerden birinin meslek ve iş seçiminde diğerinin iznini almak zorunda olmadığı hükmü getirilmiştir. Bu düzenlemeyle eşler mesleklerini diğer eşten izin almadan sürdürebilecektir. (Zaten , Eski Medeni Kanunun 159. maddesinde yer alan kadının meslek ve iş yapabilmesi için kocasının iznini alacağı şeklindeki hüküm 1990 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.)
*Eski Medeni Kanuna göre diğer rejimlerden biri seçilmemişse geçerli olan kanuni mal rejimi "mal ayrılığı" iken Yeni Yasada "edinilmiş mallara katılma" rejimi getirilmiştir. Her eşin kendi adına kayıtlı olan mallara sahip olmaya devam etmesi denilen mal ayrılığı yerine, yeni rejime göre yine eşler evlenirken başka bir rejim seçmemişlerse evlilik birliğinin kurulmasından sonra her eşin karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleri (edinilmiş mallar) evliliğin sona ermesiyle eşit olarak paylaşılır. Kişisel mallar ise sahiplerinde kalır.
*Eski Medeni Kanuna göre evin ve çocukların geçimi kocaya ait iken Yeni Medeni Yasada, eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıklarıyla katılırlar şeklinde düzenleme yapılmıştır.
*Yeni Yasa ile evlenme yaşı kadın ve erkek için eşitlenerek yükseltilmiştir. Aile izni ile evlenme halinde 17 yaşını doldurmak, mahkeme kararıyla evlenme durumunda 16 yaşını doldurmak şartı getirilmiştir. (Eski Kanuna göre; aile izniyle evlenmede erkek 17, kadın ise 15 yaşını doldurmuş olmalı, mahkeme kararıyla evlenmede erkek 15, kadın ise 14 yaşını doldurmuş olmalıdır.)
*Daha önce evlenmek için müracat yeri, erkeğin oturduğu yer evlendirme memurluğu iken Yeni Yasada kadın veya erkeğin oturduğu yer evlendirme memurluğu olarak düzenlenmiştir.
*Genel hükümlere göre boşanmadan sonra nafaka davalarının açılma yeri davalının ikametgahı yer mahkemesidir. Yeni Yasada ise davacının ikametgahı yer mahkemesi yetkili kılınmıştır.
*Yeni Medeni Kanunda evlat edinme konularında da önemli yenilikler getirilmiştir. 30 yaşını dolduranlar evlat edinebilirler, evlat edineceklerin çocuğunun olmaması şartı kaldırılmıştır.
II-Medeni Kanun
Cumhuriyetin kurulmasından sonra yürütülen devrimler yasal alanda köklü değişiklikler getirmiştir. Bunlardan biri bilhassa kadınlar açısından önemli haklar getiren "Türk Medeni Kanunudur". 17 Şubat 1926 tarihinde İsviçre Medeni Kanunundan örnek alınarak bir medeni kanun çıkarılmıştır. Bu kanun, kadın erkek eşitliği hususunda radikal değişiklikler getirmiş ve kadınların önünü açarak modern standartlara yaklaşmalarına hizmet etmiştir. Ancak, zaman içinde yeni gelişmeler doğrultusunda ciddi bir reformasyon görmeyen Medeni Kanun bugün bazı hususlarda yetersiz kalmış ve l935 lerden beri süren reform çalışmaları l.Ocak 2002 de yürürlüğe giren Yeni Türk Medeni Kanununu şekillendirmiştir. Yeni Medeni Yasa ile;
*Eski kanunda aile reisliği kurumu vardı ve aile reisi kocadır. Yeni Medeni Yasada aile reisliği kaldırılmış ve eşlerin evlilik birliğini beraberce yönetecekleri düzenlenmiştir.
*Eski kanunda evlilik birliğini temsil yetkisi (bazı hususlarda karının da temsil yetkisi vardır) kocaya aittir. Yeni Yasada temsil yetkisi eşlerin her ikisine birlikte verilmiştir.
*Evin seçimini kocanın yapacağı hükmü değiştirilerek, eşlerin oturacakları evi birlikte seçecekleri hükmü getirilmiştir.
*Kadına, "önceki" soyadını kocasının soyadından önce gelmek üzere kullanabilme hakkı veren ve daha önceden yapılmış olan (1997 yılında) değişiklik yeni yasada aynen benimsenmiştir.
*Eski Medeni Kanuna göre eşlerin velayeti birlikte kullanacağı, anlaşmazlık halinde ise babanın reyinin üstün olacağı hükmü değiştirilerek eşlerin velayeti birlikte kullanacakları düzenlenmiştir. Anlaşmazlık halinde ise hakim karar verecektir.
*Yeni Medeni Yasada eşlerden birinin meslek ve iş seçiminde diğerinin iznini almak zorunda olmadığı hükmü getirilmiştir. Bu düzenlemeyle eşler mesleklerini diğer eşten izin almadan sürdürebilecektir. (Zaten , Eski Medeni Kanunun 159. maddesinde yer alan kadının meslek ve iş yapabilmesi için kocasının iznini alacağı şeklindeki hüküm 1990 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.)
*Eski Medeni Kanuna göre diğer rejimlerden biri seçilmemişse geçerli olan kanuni mal rejimi "mal ayrılığı" iken Yeni Yasada "edinilmiş mallara katılma" rejimi getirilmiştir. Her eşin kendi adına kayıtlı olan mallara sahip olmaya devam etmesi denilen mal ayrılığı yerine, yeni rejime göre yine eşler evlenirken başka bir rejim seçmemişlerse evlilik birliğinin kurulmasından sonra her eşin karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleri (edinilmiş mallar) evliliğin sona ermesiyle eşit olarak paylaşılır. Kişisel mallar ise sahiplerinde kalır.
*Eski Medeni Kanuna göre evin ve çocukların geçimi kocaya ait iken Yeni Medeni Yasada, eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıklarıyla katılırlar şeklinde düzenleme yapılmıştır.
*Yeni Yasa ile evlenme yaşı kadın ve erkek için eşitlenerek yükseltilmiştir. Aile izni ile evlenme halinde 17 yaşını doldurmak, mahkeme kararıyla evlenme durumunda 16 yaşını doldurmak şartı getirilmiştir. (Eski Kanuna göre; aile izniyle evlenmede erkek 17, kadın ise 15 yaşını doldurmuş olmalı, mahkeme kararıyla evlenmede erkek 15, kadın ise 14 yaşını doldurmuş olmalıdır.)
*Daha önce evlenmek için müracat yeri, erkeğin oturduğu yer evlendirme memurluğu iken Yeni Yasada kadın veya erkeğin oturduğu yer evlendirme memurluğu olarak düzenlenmiştir.
*Genel hükümlere göre boşanmadan sonra nafaka davalarının açılma yeri davalının ikametgahı yer mahkemesidir. Yeni Yasada ise davacının ikametgahı yer mahkemesi yetkili kılınmıştır.
*Yeni Medeni Kanunda evlat edinme konularında da önemli yenilikler getirilmiştir. 30 yaşını dolduranlar evlat edinebilirler, evlat edineceklerin çocuğunun olmaması şartı kaldırılmıştır.