''Kanlı Kontes'' olarak ün yapan ve tarihteki en acımasız kadınlardan biri olarak bilinen Elizabeth Bathory'nin, yaşadığı 1560-1614 yılları arasında 600'den fazla genç kızı öldürerek kanını içtiği....ve genç kalmak için Öldürdüğü bakirelerin kanıyla banyo yaptığı çeşitli kaynaklarda yer alıyor. ve sanırım ilk sırayı alıyorrrr
Pedro Lopez Monsalve: Kolombiyalı seri katilin 1970 yıllarda Kolombiya, Peru ve Ekvator'da 300 kişi öldürdüğü belgelendi... 60 kız ve erkek çocuğunu tecavüz ettikten sonra öldürdüğü tahmin ediliyor.
VE DİĞERLERİİ
ALBERT FİSH
Bütün bu katiller arasında şüphesiz en hasta ruhlu olanı 1930'lu yıllarda seri cinayetler işleyen Albert Fish'ti. O dönem tüm ailelerin korkulu rüyası olan Fish, çocukları öldürdükten sonra onları yiyordu... Birden fazla evlilik yaşayan Fish, 6 çocuk büyüttü. Seks düşkünü, sadist ve mazoşist olarak tanımlanan Fish yakalandıktan sonra 400'den fazla çocuğu taciz ettiğini ve en az altısını öldürdüğünü itiraf etti. Fish kurbanlarını taciz ettikten sonra boğup öldürüyordu. Ve onları bir koyun gibi yüzüp etlerini evine götürüyordu. Kızı Gertrude Demarco, mahkemede onun çok iyi bir baba olduğunu söyleyerek herkesi şaşırttı. Fish 1936 yılında elektrikli sandalyede idam edildi. Fish öldüğünde 66 yaşındaydı ve elektrikli sandalyeye oturtulan en yaşlı insanlardan biri olarak tarihe geçti MAZOŞİST ZEVKLERİNİN YANI SIRA AŞIRI DERECEDE SAPIK OLAN BU YAŞLI ADAM GRACE BUDD ADLI KÜÇÜK KIZI ÖLDÜRMESİNİN VERDİĞİ VİCDAN AZABIYLA BİR PAKET DİKİŞ İĞNESİ ALDIĞINI VE BİR YÜKSÜK KULLANARAK BUNLARI TESTİSLERİNİN ARKASINDAKİ YUMUŞAK BÖLGEYE AŞIRI DERİN BİR ŞEKİLDE BATIRARAK İĞNELERİN SÜREKLİ VUCUDUNDA KALMASINA NEDEN OLDUĞUNU İTİRAF ETTİ.... VE ÇEKİLEN RONTGEN FİLMİNDE YAŞLI ADAMIN KASIKLARI VE ALT KARIN BÖLGESİ ARASINDAKİ ALANDA ,KALÇA KEMİKLERİNİN ARASINDA EN AZ 27 İĞNE OLDUĞU TESPİT EDİLMİŞTİR.
CARL PANZAM İlk suçunu sekiz yaşında işleyen Panzam'ın vahşi tabiatının sorumlusu bazı sosyologlara göre onu ıslah etmek için sayısız vahşete tabi tutmuş olan ceza sistemi, diğerlerine göre ise yalnızca kötü doğması. 21 cinayetin sorumlusu Panzam 1930'da asılarak idam edildi ancak yolunu sonunda bile boynuna ipi geçiren cellata 'Sen aptalca etrafta dolaşırken, ben şimdiye kadar bir düzine adam asmıştım' dedi.
John Wayne Gacy ABD kamuoyunun en nefret ettiği ve ''Palyaço Katil'' olarak da adlandırılan seri katil, evine davet ettiği 27 kişiyi öldürdü. Çoğunluğu çocuk olan öldürdüğü kişileri evin altına ve civarına gömen Gacy, 32 çocuğa tecavüz edip öldürdüğünü itiraf etti. Gacy, 1980'de zehirli iğne ile idam edildi.
AILEEN WOURNOSA Canavar adlı filmde Charlize Theron'ın hayatını canlandırarak Oscar kazandığı Wournos tarihteki ilk kadın seri katil. Mahrumiyet, şiddet, terk edilme ve istismarla dolu bir hayat geçiren Wournos peş peşe altı cinayet işledi. Hayatını fahişelik yaparak kazanan Wournos jüri tarafından idama mahkum edildiğinde 'Ben masumum, umarım size de tecavüz ederler' dedi.
RICHARD RAMİREZ: 1985'in Ağustos ayı itibarıyla bir düzine cinayetin suçlusu olarak yakalanan Ramirez şeytanı oynamaktan keyif alıyor ve sol ayasına beş köşeli bir yıldız çizip bunu fotoğrafçılara gösterirken, bir yandan de 'Şeytan, şeytan, şeytan' diye bağırıyordu. Kendi tahminlerine göre yirmi kişi öldüren ancak 13 cinayetten hüküm giyen 'Gece Avcısı' lakaplı Ramirez hala idamını bekliyor.
TED BUNDY Gerçek bir Jeykll/ Hyde. Temiz görünüşlü bir üniversite öğrencisi gibi çekici ve sevimli olan Bundy, 1974'te yedi ayda arabasına aldığı yedi kızı öldürdü. Yargılanması sırasında eski bir hukuk öğrencisi olarak kendi savunmasını kendi yapan Bundy idamını 10 yıl geciktirdi. 30 ila 50 kızın ölümden suçlu bulunan Bundy hapishane duvarlarının dışında yüzlerce kişinin şampanyayla kutladığı id***** giderken tek suçlunun pornografi olduğunu söyledi: 'Bütün bunları bana pornografi yaptırdı. Pornografiden sakının, mutlaka sizi kötülüğe sevk eder.'
JEFFREY DAHMER 'Milwaukee Canavarı' olarak adlandırılan Dahmer toplam 17 erkeği öldürdü. Bunların çoğu eşcinsel barlarında tanıştığı genç Afrika asıllı Amerikalılar'dı. Onlara ilaç verip boğmuş, vücutlarını elektrikli testere ile parçalamıştı. Çocukluğundan başlayan sapkın zevkleri sonunda seri katillerden en ünlülerinden biri haline gelen Dahmer toplam 936 yıl olmak üzere üst üste on beş ömür boyu hapis cezasına mahkum edildi. Ancak 1994 yılında hapiste başka bir mahkum tarafından dövülerek öldürüldü.
KARINDEŞEN JACK
cinayet tarihine ünlü bir kadın katili olarak gecmiştir.1888 yılının 31 ağustos ve 9 kasım tarihleri arasında londranın chapel semtinde birbiri ardına beş fahişe sadistce öldürülmüşlerdir.
karanlık ve ıssız sokaklarda avını yakalayan katil onlara arkadan saldırmış gırtlaklarını kesmiş ve karınlarını deşmiştir.ve hatta iki olayda katil kurbanlarının böbrek ve yumurtalıklarını keserek gövdelerinden ayırmıştır.
katilin beş kurbanı da en ucuz fahişeler olmuştur.bu fahişelerin dördü kırk yaşının üstünde sonuncusu ve en genci mary jeannette kelly 24 yaşındayken öldürülmüştür.kurbanların öldürülüş biçimlerini inceleyen adli doktor broj katilin cerrahi bilgiye sahip olduğunu ileri sürmüştür.bu düşünüş ve cinayetlerin londra hastanesi yakınlarında işlenmesi göz önüne alınarak katilin bir doktor yada anatomi bölümünde calışan bir hademe olması ihtimali belirmiştir.
28 eylül 1888 yılında londra polisi şöyle bir mektup almıştır..
'polislerin kişiliğimi öğrendiğini işitmekteyim , fakat hala beni yakalayamıyorsunuz.bu acıkgözlülüğünüze ve düşüncelerinize gülüyorum.doğru iz üzerinde olabilirsiniz.
ben yine fahişelerle ilgiliyim ve yakalanıncaya kadar onları kesmeye devam edeceğim .işimi cok seviyorum ve işime tekrar başlayacağım.yakın bir zamanda tekrar benden ve benim neşeli oyunlarımdan konuşulduğunu işiteceksiniz. '
polis ve gönüllü erkeklerden oluşan yardımcı ekiplere rağmen karın deşen jack 30 eylül ve 9 kasım tarihleri arasında cinayetlerine yenilerini eklemiştir.karın deşen yakalanamamıştır.karın deşenin doktor olduğu düşüncesi londra hastanesinin 1956 yılında yayınladığı belgelerle cürütülmüştür.bu belgeler ile katilin bir cerrahın alışkın olduğu bilimsel kesim şekline uymadığı ortaya koyulmuştur..karın deşenin cinayetlerinden yirmi yıl sonra londrada br tiyatro karın deşenin cinayetlerini konu alan bir oyun sahneye koymuştur..bunun üzerine tiyatro direktörü polis ve gazeteler 'jack ' imzalı bir mektup almışlardır..mektuptaki yazı 20 yıl önce yazılan mektuptaki yazının aynısıdır.uzmanlar yazıda hafif bir titreklik bulmuşlardır.bu mektuptan sonra karın deşen den hiçbir haber alınmamıştır.karın deşen ölümüyle birlikte cinayetlerinin esrarınıda mezara gömmüştür...
ALBERT DE SALVO nun suç kariyeri ilk önce röntgencilikle başlar, daha sonra hırsız, tecavüzcü ve sonunda seri katil olarak devam eder. Başlangıçta bir manken ajansının keşifçisi ve daha sonra da tamirci kılığında kadınların evlerine girmeyi başarır. 1960ların başlarındaki 18 aylık bir süre içerisinde 13 kadını öldürür. Kurbanların boğazları sıkılmış ve bıçaklanmışlardır; ve vajinalarına süpürge sopaları konulmuştur. De Salvo boynuna bir fiyonk (çoğunlukla kurbanın çoraplarından yapılmış) takmaktadır. De Salvo hırsızlık nedeniyle tutuklanmıştır. Bunun ardından, tecavüzden hüküm giymiş ve işlediği cinayetleri hapishanedeki başka bir mahkuma itiraf etmiştir
GARY HEIDNIK sekiz kadını kaçırarak esir tutmuştur. Bunlardan en az ikisini uzun süre işkence yaptıktan sonra elektrik akımı vererek öldürmüştür. Evinin bodrum katında işkence odası haline getirdiği bir odada, bileklerinden astığı bir kadın bir hafta sonra ölmüştür. Kurbanlarının kulaklarına tornavida sokmuş, tecavüz ettiği ve işkence yaptığı sırada kadınları birbirlerini izlemeye zorlamış ve bazılarına da diğerlerinin vücutlarını yedirmiştir
Pedro Lopez Monsalve: Kolombiyalı seri katilin 1970 yıllarda Kolombiya, Peru ve Ekvator'da 300 kişi öldürdüğü belgelendi... 60 kız ve erkek çocuğunu tecavüz ettikten sonra öldürdüğü tahmin ediliyor.
VE DİĞERLERİİ
ALBERT FİSH
Bütün bu katiller arasında şüphesiz en hasta ruhlu olanı 1930'lu yıllarda seri cinayetler işleyen Albert Fish'ti. O dönem tüm ailelerin korkulu rüyası olan Fish, çocukları öldürdükten sonra onları yiyordu... Birden fazla evlilik yaşayan Fish, 6 çocuk büyüttü. Seks düşkünü, sadist ve mazoşist olarak tanımlanan Fish yakalandıktan sonra 400'den fazla çocuğu taciz ettiğini ve en az altısını öldürdüğünü itiraf etti. Fish kurbanlarını taciz ettikten sonra boğup öldürüyordu. Ve onları bir koyun gibi yüzüp etlerini evine götürüyordu. Kızı Gertrude Demarco, mahkemede onun çok iyi bir baba olduğunu söyleyerek herkesi şaşırttı. Fish 1936 yılında elektrikli sandalyede idam edildi. Fish öldüğünde 66 yaşındaydı ve elektrikli sandalyeye oturtulan en yaşlı insanlardan biri olarak tarihe geçti MAZOŞİST ZEVKLERİNİN YANI SIRA AŞIRI DERECEDE SAPIK OLAN BU YAŞLI ADAM GRACE BUDD ADLI KÜÇÜK KIZI ÖLDÜRMESİNİN VERDİĞİ VİCDAN AZABIYLA BİR PAKET DİKİŞ İĞNESİ ALDIĞINI VE BİR YÜKSÜK KULLANARAK BUNLARI TESTİSLERİNİN ARKASINDAKİ YUMUŞAK BÖLGEYE AŞIRI DERİN BİR ŞEKİLDE BATIRARAK İĞNELERİN SÜREKLİ VUCUDUNDA KALMASINA NEDEN OLDUĞUNU İTİRAF ETTİ.... VE ÇEKİLEN RONTGEN FİLMİNDE YAŞLI ADAMIN KASIKLARI VE ALT KARIN BÖLGESİ ARASINDAKİ ALANDA ,KALÇA KEMİKLERİNİN ARASINDA EN AZ 27 İĞNE OLDUĞU TESPİT EDİLMİŞTİR.
CARL PANZAM İlk suçunu sekiz yaşında işleyen Panzam'ın vahşi tabiatının sorumlusu bazı sosyologlara göre onu ıslah etmek için sayısız vahşete tabi tutmuş olan ceza sistemi, diğerlerine göre ise yalnızca kötü doğması. 21 cinayetin sorumlusu Panzam 1930'da asılarak idam edildi ancak yolunu sonunda bile boynuna ipi geçiren cellata 'Sen aptalca etrafta dolaşırken, ben şimdiye kadar bir düzine adam asmıştım' dedi.
John Wayne Gacy ABD kamuoyunun en nefret ettiği ve ''Palyaço Katil'' olarak da adlandırılan seri katil, evine davet ettiği 27 kişiyi öldürdü. Çoğunluğu çocuk olan öldürdüğü kişileri evin altına ve civarına gömen Gacy, 32 çocuğa tecavüz edip öldürdüğünü itiraf etti. Gacy, 1980'de zehirli iğne ile idam edildi.
AILEEN WOURNOSA Canavar adlı filmde Charlize Theron'ın hayatını canlandırarak Oscar kazandığı Wournos tarihteki ilk kadın seri katil. Mahrumiyet, şiddet, terk edilme ve istismarla dolu bir hayat geçiren Wournos peş peşe altı cinayet işledi. Hayatını fahişelik yaparak kazanan Wournos jüri tarafından idama mahkum edildiğinde 'Ben masumum, umarım size de tecavüz ederler' dedi.
RICHARD RAMİREZ: 1985'in Ağustos ayı itibarıyla bir düzine cinayetin suçlusu olarak yakalanan Ramirez şeytanı oynamaktan keyif alıyor ve sol ayasına beş köşeli bir yıldız çizip bunu fotoğrafçılara gösterirken, bir yandan de 'Şeytan, şeytan, şeytan' diye bağırıyordu. Kendi tahminlerine göre yirmi kişi öldüren ancak 13 cinayetten hüküm giyen 'Gece Avcısı' lakaplı Ramirez hala idamını bekliyor.
TED BUNDY Gerçek bir Jeykll/ Hyde. Temiz görünüşlü bir üniversite öğrencisi gibi çekici ve sevimli olan Bundy, 1974'te yedi ayda arabasına aldığı yedi kızı öldürdü. Yargılanması sırasında eski bir hukuk öğrencisi olarak kendi savunmasını kendi yapan Bundy idamını 10 yıl geciktirdi. 30 ila 50 kızın ölümden suçlu bulunan Bundy hapishane duvarlarının dışında yüzlerce kişinin şampanyayla kutladığı id***** giderken tek suçlunun pornografi olduğunu söyledi: 'Bütün bunları bana pornografi yaptırdı. Pornografiden sakının, mutlaka sizi kötülüğe sevk eder.'
JEFFREY DAHMER 'Milwaukee Canavarı' olarak adlandırılan Dahmer toplam 17 erkeği öldürdü. Bunların çoğu eşcinsel barlarında tanıştığı genç Afrika asıllı Amerikalılar'dı. Onlara ilaç verip boğmuş, vücutlarını elektrikli testere ile parçalamıştı. Çocukluğundan başlayan sapkın zevkleri sonunda seri katillerden en ünlülerinden biri haline gelen Dahmer toplam 936 yıl olmak üzere üst üste on beş ömür boyu hapis cezasına mahkum edildi. Ancak 1994 yılında hapiste başka bir mahkum tarafından dövülerek öldürüldü.
KARINDEŞEN JACK
cinayet tarihine ünlü bir kadın katili olarak gecmiştir.1888 yılının 31 ağustos ve 9 kasım tarihleri arasında londranın chapel semtinde birbiri ardına beş fahişe sadistce öldürülmüşlerdir.
karanlık ve ıssız sokaklarda avını yakalayan katil onlara arkadan saldırmış gırtlaklarını kesmiş ve karınlarını deşmiştir.ve hatta iki olayda katil kurbanlarının böbrek ve yumurtalıklarını keserek gövdelerinden ayırmıştır.
katilin beş kurbanı da en ucuz fahişeler olmuştur.bu fahişelerin dördü kırk yaşının üstünde sonuncusu ve en genci mary jeannette kelly 24 yaşındayken öldürülmüştür.kurbanların öldürülüş biçimlerini inceleyen adli doktor broj katilin cerrahi bilgiye sahip olduğunu ileri sürmüştür.bu düşünüş ve cinayetlerin londra hastanesi yakınlarında işlenmesi göz önüne alınarak katilin bir doktor yada anatomi bölümünde calışan bir hademe olması ihtimali belirmiştir.
28 eylül 1888 yılında londra polisi şöyle bir mektup almıştır..
'polislerin kişiliğimi öğrendiğini işitmekteyim , fakat hala beni yakalayamıyorsunuz.bu acıkgözlülüğünüze ve düşüncelerinize gülüyorum.doğru iz üzerinde olabilirsiniz.
ben yine fahişelerle ilgiliyim ve yakalanıncaya kadar onları kesmeye devam edeceğim .işimi cok seviyorum ve işime tekrar başlayacağım.yakın bir zamanda tekrar benden ve benim neşeli oyunlarımdan konuşulduğunu işiteceksiniz. '
polis ve gönüllü erkeklerden oluşan yardımcı ekiplere rağmen karın deşen jack 30 eylül ve 9 kasım tarihleri arasında cinayetlerine yenilerini eklemiştir.karın deşen yakalanamamıştır.karın deşenin doktor olduğu düşüncesi londra hastanesinin 1956 yılında yayınladığı belgelerle cürütülmüştür.bu belgeler ile katilin bir cerrahın alışkın olduğu bilimsel kesim şekline uymadığı ortaya koyulmuştur..karın deşenin cinayetlerinden yirmi yıl sonra londrada br tiyatro karın deşenin cinayetlerini konu alan bir oyun sahneye koymuştur..bunun üzerine tiyatro direktörü polis ve gazeteler 'jack ' imzalı bir mektup almışlardır..mektuptaki yazı 20 yıl önce yazılan mektuptaki yazının aynısıdır.uzmanlar yazıda hafif bir titreklik bulmuşlardır.bu mektuptan sonra karın deşen den hiçbir haber alınmamıştır.karın deşen ölümüyle birlikte cinayetlerinin esrarınıda mezara gömmüştür...
ALBERT DE SALVO nun suç kariyeri ilk önce röntgencilikle başlar, daha sonra hırsız, tecavüzcü ve sonunda seri katil olarak devam eder. Başlangıçta bir manken ajansının keşifçisi ve daha sonra da tamirci kılığında kadınların evlerine girmeyi başarır. 1960ların başlarındaki 18 aylık bir süre içerisinde 13 kadını öldürür. Kurbanların boğazları sıkılmış ve bıçaklanmışlardır; ve vajinalarına süpürge sopaları konulmuştur. De Salvo boynuna bir fiyonk (çoğunlukla kurbanın çoraplarından yapılmış) takmaktadır. De Salvo hırsızlık nedeniyle tutuklanmıştır. Bunun ardından, tecavüzden hüküm giymiş ve işlediği cinayetleri hapishanedeki başka bir mahkuma itiraf etmiştir
GARY HEIDNIK sekiz kadını kaçırarak esir tutmuştur. Bunlardan en az ikisini uzun süre işkence yaptıktan sonra elektrik akımı vererek öldürmüştür. Evinin bodrum katında işkence odası haline getirdiği bir odada, bileklerinden astığı bir kadın bir hafta sonra ölmüştür. Kurbanlarının kulaklarına tornavida sokmuş, tecavüz ettiği ve işkence yaptığı sırada kadınları birbirlerini izlemeye zorlamış ve bazılarına da diğerlerinin vücutlarını yedirmiştir
Son düzenleme: